Muhteşem Yüzyıl dizisi başlayalı tam 75 bölüm olmuş.
75 bölümdür Kanuni Sultan Süleyman'ın kemikleri sızlıyor.
Hükümetten tık yok, RTÜK sessiz, ahali ise ekrana yapışık vaziyette Sultan Süleyman'ın, Hürrem ile Mahidevran arasında madara edilmesini izliyor.
Herkes halinden memnun, kimseden ses yok.
Ama gün geliyor ve Başbakan Erdoğan gündemin değiştirilmeye ihtiyacı olduğu bir zamanda bombayı patlatıyor. (Kürtaj tartışması gibi, idam tartışması gibi).
Kütahya'da konuşan Erdoğan, “Ecdadımızın at sırtında gittiği her yere biz de gideriz, her yerle biz de ilgileniriz ama bunlar televizyon ekranındaki ecdadımızı zannediyorum o ‘Muhteşem Yüzyıl’ belgeselindeki gibi tanıyor. Bizim öyle bir ecdadımız yok. Biz öyle bir Kanuni tanımadık. Biz öyle bir Sultan Süleyman tanımadık. Onun ömrünün 30 yılı at sırtında geçti” dedi.
Bu açıklamalar üzerine çok şey yazıldı, söylendi.
Biz de eksik kalmayalım dedik.
Şimdi Erdoğan'a bir kaç soru soralım:
- Ecdadımız at sırtında bir yere giderken ne adına gidiyordu, siz özel jetinizle ne adına gidiyorsunuz?
- Ecdadımızın Viyana'ya gidiş sebebiyle sizin Viyana'ya gidiş sebebiniz aynı mı?
- Ecdadımızın İslam coğrafyasına gidiş sebebiyle sizin gidiş sebebiniz aynı mı?
- Ecdadımızın Haçlı Seferleri karşısındaki tutumuyla sizin tutumunuz aynı mı?
Şimdi biraz da değerlendirme yapalım:
Osmanlı'nın dolayısıyla Türk-İslam tarihin en kudretli lideri olan Kanuni Sultan Süleyman 46 yıllık iktidarı döneminde büyük fetihlere imza attı, ömrü haçlıyla mücadeleyle geçti, siz ise ABD'nin Büyük Ortadoğu Porjesi’nde eş başkanlık yapıyorsunuz.
Siz Kanuni'nin Osmanlı topraklarına kattığı Irak'ta, Libya'da ve Mısır'da haçlı planlarının gerçekleşmesi için aracılık yapıyorsunuz. Hakeza, Suriye'de de aynı durum söz konusu.
Mesela ben Kanuni'nin haçlı ordusu askerlerine dua ettiğini duymadım, duyan varsa açıklasın.
Ama ben Başbakan Erdoğan'ın bir Amerikan gazetesinde ABD askerleri için, “Irak’ta savaşan ABD’li kahraman bay ve bayan askerlere, en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en kısa zamanda dönmeleri arzusuyla dua ediyoruz” şeklinde dua ettiğini okudum. (WSJ-2003).
Kanuni ömrünü haçlıyla mücadeleyle geçirdi demiştik, acaba Başbakan Erdoğan haçlı seferleri konusunda ne düşünüyor.
Nisan 2011'de Strasbourg'ta Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Genel Kurulu'na hitap eden Erdoğan şöyle konuşuyor:
“Haçlı Seferleri, iki kültürün, iki medeniyetin, iki dinin karşı karşıya gelmesinden ziyade, birbirini tanıması, birbirini anlaması ve birbirinden etkilenmesi sonucunu da doğurmuştur. Bilimde, sanatta, mimaride, dilde, musikide, günlük yaşam alışkanlıklarında, hatta yeme-içme kültürlerinin transferinde Haçlı Seferleri son derece etkili olmuştur.”
Sonuç olarak şöyle söyleyelim:
Evet Sayın Başbakan, sizin de belirtiğiniz gibi bizim böyle bir ecdadımız yok.
75 bölümdür Kanuni Sultan Süleyman'ın kemikleri sızlıyor.
Hükümetten tık yok, RTÜK sessiz, ahali ise ekrana yapışık vaziyette Sultan Süleyman'ın, Hürrem ile Mahidevran arasında madara edilmesini izliyor.
Herkes halinden memnun, kimseden ses yok.
Ama gün geliyor ve Başbakan Erdoğan gündemin değiştirilmeye ihtiyacı olduğu bir zamanda bombayı patlatıyor. (Kürtaj tartışması gibi, idam tartışması gibi).
Kütahya'da konuşan Erdoğan, “Ecdadımızın at sırtında gittiği her yere biz de gideriz, her yerle biz de ilgileniriz ama bunlar televizyon ekranındaki ecdadımızı zannediyorum o ‘Muhteşem Yüzyıl’ belgeselindeki gibi tanıyor. Bizim öyle bir ecdadımız yok. Biz öyle bir Kanuni tanımadık. Biz öyle bir Sultan Süleyman tanımadık. Onun ömrünün 30 yılı at sırtında geçti” dedi.
Bu açıklamalar üzerine çok şey yazıldı, söylendi.
Biz de eksik kalmayalım dedik.
Şimdi Erdoğan'a bir kaç soru soralım:
- Ecdadımız at sırtında bir yere giderken ne adına gidiyordu, siz özel jetinizle ne adına gidiyorsunuz?
- Ecdadımızın Viyana'ya gidiş sebebiyle sizin Viyana'ya gidiş sebebiniz aynı mı?
- Ecdadımızın İslam coğrafyasına gidiş sebebiyle sizin gidiş sebebiniz aynı mı?
- Ecdadımızın Haçlı Seferleri karşısındaki tutumuyla sizin tutumunuz aynı mı?
Şimdi biraz da değerlendirme yapalım:
Osmanlı'nın dolayısıyla Türk-İslam tarihin en kudretli lideri olan Kanuni Sultan Süleyman 46 yıllık iktidarı döneminde büyük fetihlere imza attı, ömrü haçlıyla mücadeleyle geçti, siz ise ABD'nin Büyük Ortadoğu Porjesi’nde eş başkanlık yapıyorsunuz.
Siz Kanuni'nin Osmanlı topraklarına kattığı Irak'ta, Libya'da ve Mısır'da haçlı planlarının gerçekleşmesi için aracılık yapıyorsunuz. Hakeza, Suriye'de de aynı durum söz konusu.
Mesela ben Kanuni'nin haçlı ordusu askerlerine dua ettiğini duymadım, duyan varsa açıklasın.
Ama ben Başbakan Erdoğan'ın bir Amerikan gazetesinde ABD askerleri için, “Irak’ta savaşan ABD’li kahraman bay ve bayan askerlere, en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en kısa zamanda dönmeleri arzusuyla dua ediyoruz” şeklinde dua ettiğini okudum. (WSJ-2003).
Kanuni ömrünü haçlıyla mücadeleyle geçirdi demiştik, acaba Başbakan Erdoğan haçlı seferleri konusunda ne düşünüyor.
Nisan 2011'de Strasbourg'ta Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Genel Kurulu'na hitap eden Erdoğan şöyle konuşuyor:
“Haçlı Seferleri, iki kültürün, iki medeniyetin, iki dinin karşı karşıya gelmesinden ziyade, birbirini tanıması, birbirini anlaması ve birbirinden etkilenmesi sonucunu da doğurmuştur. Bilimde, sanatta, mimaride, dilde, musikide, günlük yaşam alışkanlıklarında, hatta yeme-içme kültürlerinin transferinde Haçlı Seferleri son derece etkili olmuştur.”
Sonuç olarak şöyle söyleyelim:
Evet Sayın Başbakan, sizin de belirtiğiniz gibi bizim böyle bir ecdadımız yok.
Bayram Coşkun / diğer yazıları
- Rest çekerken verilen tavizlerin söylenmesi / 26.09.2022
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022
- Klasik AKP dış politikası / 12.09.2022
- Akıl tutulması / 05.09.2022
- İslam dünyası! / 18.05.2021
- İftar / 07.05.2021
- Çöküş / 03.05.2021
- Tam kapanma dediysek, mesela yani / 30.04.2021
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022
- Klasik AKP dış politikası / 12.09.2022
- Akıl tutulması / 05.09.2022
- İslam dünyası! / 18.05.2021
- İftar / 07.05.2021
- Çöküş / 03.05.2021
- Tam kapanma dediysek, mesela yani / 30.04.2021