Hastalığın en çok hayvanlarla uğraşan kişilerde görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Altıntaş, insanların bu konuda bilgi sahibi olmadığını dile getirdi. Özellikle kurban bayramlarında kesim yapanların çok dikkatli olmasını isteyen Altıntaş, hayvanların akciğer ve karaciğerinde kist bulunduğunu bu kistli organların ise dışarıya atıldığı takdirde insanların ölümüne bile yol açtığını vurguladı.
Bu konuda eğitim çalışmaları yapılması gerektiğini ifade eden Altıntaş, "Bizim ülkemizde köpek, koyun ve sığır gibi otçul memeliler arasında döngüsü olan bir hastalık. Köpeklerin ince bağırsağında yaşıyor. Erişkin dediğimiz çok küçük 5-6 milimetrik olan bir şerit bu. Köpek dışkısındaki yumurtalar dışarıya salındığı zaman insanlar tarafından içme suları, toprakla uğraşan ya da yiyecek içeceklerle bir şekilde alınabiliniyor. Otçul memeliler tarafından da çayırlarda otlanmasıyla alınan bir hastalık. Yani bu alındıktan sonra insanlar için çok derece önemli çünkü ilk gidip karaciğere yerleşiyor oradan akciğere geçiyor. Aklınıza gelen bütün organlara kam yolu ile geçtiği için bütün organlara yerleşme ihtimali yüksek. Yerleştiği organda da çok kısa sürede ortaya çıkan bir hastalık olmaması uzun yıllar almasına ve insanların uzun süre hasta olduklarını fark etmemesine sebep oluyor. Genellikle doktora gittikleri zaman tesadüfen ortaya çıkan bir hastalık. Bu hastalıkta içi sıvı dolu keseler oluşuyor. Bu keseler birkaç santimetreden başlayıp 10-15 santimetreye kadar çıkabiliyor. O nedenle farkında olmadığınız halde büyük bir kiste sahipseniz düşme ve çarpma olaylarında patladığında hastanın ölümüne yol açabiliyor. Son derece önemli bir hastalık Türkiye'de çok yaygın bütün bölgelerimizde var"

Sokak köpeklerinin kısırlaştırılıması gerekiyor
Her yerde dolaşarak dışkılarını bırakan sokak köpeklerinin potansiyel bir tehlike olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Altıntaş, "Gaziantep'te İl Sağlık Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre son 5 yılda 600'ün üzerinde kist hidatik olgu vakası bulunmakta. Bunlar sadece bizim ameliyat olmuş vakalarımız. Yani biz sayının tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz. Ama hastane kayıtlarından elimizdeki veriler bize sadece bunun buzdağının üst kısmını gösterir durumda. Şöyle bir problemimiz var. Evinde köpek besleyen insanların veteriner kontrolünde olmaması bu hastalığın artmasına sebep oluyor. Dışarıda dolaşan köpekler potansiyel tehlike. Her yerde dolaşıyor ve dışkısını bırakıyor. Bu büyük bir tehlike yapılması gereken Sağlık Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, İçişleri bakanlığının bir araya gelerek bir devlet politikası oluşturup bu hastalığı kontrol altına alabilmek için bir kontrol projesi oluşturması gerekiyor. O nedenle bakanlıkla görüşmelerimiz sürüyor. Yapılması gerekenler, dışarıda yaşayan köpekleri bakım evine alarak kısırlaştırma işlemi yapılması gerekiyor. Bu kısırlaştırma işlemi Büyükşehir belediyelerde yapılıyor" diye konuştu.

Kurban Bayramı'nda dikkatli olunmalı
En önemli kontrol programlarının biran önce devlet politikası haline getirilip yasal düzenlemelerle uygulamaya konulmasını isteyen Prof. Dr. Altıntaş, "Her an potansiyel bir tehlike var. Bu hastalıkta Kurban Bayramları'nın da büyük bir etkisi var. Özellikle dünyadaki yaygınlığına batkınızda Müslüman ülkelerde çok daha fazla. Bu nedenle özellikle kurban bayramlarında kesim yapanların çok dikkat etmesi gerekiyor. Çünkü hayvanların akciğerinde ve karaciğerinde kistler vardır. Bu kistli organların kesinlikle dışarıya atılmaması gerekiyor. Bu organları derince çukurlara gömmek ve üzerine kireç sürmek gerekiyor. Sağlık Bakanlığından alınan verilerde aslında yılda 4 bin civarında kistiratikli hasta olduğunu gösteriyordu. Fakat bu hastalık 2005 yılından itibaren bildirimi zorunlu hastalıklar kapsamına dahil edildi. Öyle olduktan sonra maalesef hekimler, diğer sağlık çalışanları ve il sağlık müdürlüklerine bildirimler azaldı" şeklinde konuştu.