"Bir avuç kömür için bir ömür verenlere..." Soma Devlet hastanesinin duvarına yazılan; iş kazası adı verilen kanıksanmış toplu ölümleri ifade eden, kocaman bir yürek yarası! Aynı zamanda Türk Milleti'nin milletliğinin, itiraz kabul etmez bir ispatı!...Son resmî açıklamaya göre 282 Şehidimiz var! 207 cenaze sahiplerine teslim edildi...Bir kere daha Başımız sağ olsun Türk Milleti! Bir kere daha Geçmiş Olsun Türk Devleti! Ama bu kere Vatan sağ olsun demek gelmedi içimden ma'lesef!Gönlüm buruk, kalbim kırık, acım ile öfkem arasında paramparçayım!...Sabah erken saatlerden itibaren Soma'daydım...Otuz üç yakınını kaybeden bir Hanımın "Mecbûri ölüm!" adını verdiği, yüzlerce şehidin yer altından çıkarılıp, kara toprak altına uğurlandığı -sanki- lanetli yerdeydim!Türk Milleti; Düzce'de, Van'da olduğu gibi yine tek beden, tek yürekti! Türkiye'nin her yerinden, ellerinde küçük te olsa yardım ve yiyecek paketleriyle millet, Soma'ya akmıştı, akıyordu...2005'te Türkiye Kömür İşletmeleri'nden özelleştirme adıyla Ciner Grubu'na verilen ve 2009'da SOMA Holding'e devredilen işletme, 5.500 kişiyle faaliyet gösteriyor!Vardiya değişimi saatinde; yaklaşık 800 işçinin bir arada olduğu bir anda kopuyor kıyamet! Çıkışa yakın olan 70 işçi canlarını dışarı atarak kurtuluyorlar ve bir anda kıyamet yerine dönen ocakta 700'den fazla işçinin, can pazarı başlıyor! Hepsi 20 ile 35 yaşlarında civanlar!Niye Çalışma Bakanı değil de Enerji Bakanı'nın yaptığı merak edilmesine rağmen, saat başı Taner Yıldız'ın açıklamalarıyla 5 kişi ile başlanan şehit sayısı, giderek arttı ve dün saat 13.30'da 282 kişi olarak açıklandı! Hâlâ ulaşılamayan yüzlerce işçinin olduğu söyleniyor!Olmuşla ölmüşe elbette çare yok! Elbette kaza var ama tedbirin kazayı önlediği gerçeği de var!Aynı Taner Yıldız, dokuz ay önce bir başka ocağının açılışını yaparken; "İş sağlığı ve iş güvenliğini birinci sırada tuttukları için" öve öve bitirememişti işletmeyi!Ve o öve öve bitirilemeyen işletmenin güvenilir ocağı, yüzlerce emekçi gence toplu mezar oldu!Afet bölgesinde iki gündür geceli gündüzlü bekleyen işçi yakınlarını söylediklerine göre Taner Yıldız, kömür ocaklarının Ciner Grubu'ndan SOMA Holding'e devri sırasında bizzat, etkili olarak rol almışmış! İşletmenin Genel Müdürü'nün eşi, AKP'den Meclis Üyesi!Hiç bir Bakan, Yürütmenin Başı'ndan habersiz bir iş yapamadığına göre; Taner Yıldız'ı işletme devrindeki aktif role kimin görevlendirdiği de az çok belli! Hem Taner Yıldız'ın, hem de Yürütmenin Başı'nın hâlâ işletmeye toz kondurmamaları da akıllara sorular getiriyor!Bu konu, çok yazılıp çizilecek belli!Afet bölgesindeki mahşerî kalabalıkta 20-25 yaşlarında genç bir Gelin dikkatimi çekti!6-7 aylık hamile ve tek başına! Ürkek bir ceylan, yolunu kaybetmiş bir çocuk, ürkütülmüş güvercin telaşesiyle koşuşturuyordu! Dudakları kurumuş, gözleri kan çanağı...Ayağı bir yere takılıp düşecekken el atıp tuttum. Sadece bakıştık!O bakışlarda yalnızlığın, sahipsizliğin ve çaresizliğin feryadı, o kadar belliydi ki! Dilim tutuldu, konuşamadım!Saatler sonra aynı Gelin, yine tek başına; "O benim canııım! Bir kere kucaklamadan bırakmaaaam!" diye feryad ediyordu! Deli gibi aradığının cansız bedeni, yer altından çıkarılmıştı!...Yalnız Gelin ve gözyaşlarıyla meydanı ıslatan yaralı mahşeri kalabalık, bir ara; "Başbakan geliyor!" fısıltılarıyla durulur gibi oldu!Aynı anda, işletmenin iki arazözü, kilometrelerce stabilize yolu, Başbakan gelirken toz olmasın diye sulamaya başladı! Bu yağcılık ötesi davranışa, Meltem TV'ye canlı yayında konuşan ve 33 yakınını kaybeden bir Hanım; "Başbakan gelince canımıza can mı katacak? Niye yolları çamur ediy? Değer mi?" diye yüksek sesle itiraz etti!...İşletme ile ilgili, iş güvenliği ve işçilerin nasıl çalıştırıldıkları hakkında korkunç şeyler söyleniyor! Asgari ücret kadar paraya, yerin kilometrelerce altında çalışan emekçilerin haklarının nasıl gasp edildiği hakkında inanılmaz şeyler anlatılıyor!Mesela; AKP'nin Balıkesir mitinginden bir gün önce, bütün çalışanların yemek kartları alınıyor! Herkes baretiyle miting alanına gitmeye ve Başbakan; "SOMA'lı işçi Kardeşlerim" diye seslendiğinde baretleriyle selamlamaları isteniyor! Ve miting sonrası yemek kartları geri veriliyor!Bir başka acı olay; dünyada ilk iş makinesi, bir traktöre kepçe takılarak 1923'te görülüyor ama Yürütmenin Başı; "Bunlar olağan şeyler, literatürde iş kazası diye bir olay var! Burada da oldu. Bunun yapısında, fıtratında olan şeyler" diyerek yorumladığı felaketi; "İngiltere'de geçmişe gidiyorum, 1862'de madende göçük, 204 kişi ölmüş! 1866 da 361 kişi ölmüş! İngiltere'de 1894 patlama 290 ölü! Fransa'da 1906 dünya tarihinin en ölümlü ikinci kazası, 1.099?" diye savunma mı yaptı, yaslı yaralı milletle alay mı etti? Anlayamadım..."OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017