Soma'da hükümeti sorumlu tutan Bahçeli, Erzincan'da hükümeti sorumlu tutanları suçladı

Erzincan İliç'te Anagold Madencilik tarafından işletilen Çöpler Altın Madeni'nde meydana gelen toprak kaymasında toprak altında kalan 9 madenci ile ilgili arama çalışmaları, heyelan tehlikesi nedeniyle durduruldu. Muhalefet, yaşanan kazada denetim görevini yerine getirmeyen ve şirkete kapasite artırım izni veren dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum başta olmak üzere hükümetin ihmali olduğunu savunuyor.

BAhçeli, Murat Kurum'u savundu

Cumhur İttifakı ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada maden kazası ile ilgili sorumluların bulunmasını istedi. Ancak, şirkete kapasite artırım izni veren dönemin Çevre Bakanı ve şu anda Cumhur İttifakı'nın İBB Adayı olan Murat Kurum'un sorumluluğu olduğunu iddia edenleri sert sözlerle eleştirdi. 

Bahçeli, " "İliç'i konuşuyorken konunun Sayın Kurum'un bakanlık dönemine geçiş yapması, nihayetinde haksız ve hayasız eleştirilerin sökün etmesi sinsi bir propagandanın tedavülde olduğuna işaret etmiştir. İstanbul'da havlu atacaklarını şimdiden fark eden müflis zihniyetler Sayın Kurum'u yıpratmak için devreye girmişlerdir." diye konuştu.

Soma'da hükümeti sorumlu tutmuştu

Erzincan'daki kazada dönemin bakanı ve hükümetin sorumluluğu olduğunu eleştirenleri eleştiren ve firmanın kusurlu olduğu yönünde rapor hazırlayan bilirkişi heyetinin de değiişmesini istedi. 

Oysa aynı Devlet Bahçeli, 301 madencinin hayatını kaybettiği 2014 yılında yaşanan Soma faiciasında hükümetin sorumlu olduğunu söylemişti.

Bahçeli, 13 Mayıs'ta yaşanan Soma faiciasından bir hafta sonra 20 Mayıs 2014'te partisinin grup toplantısında Soma'da yaşanan faciaya geniş yer ayırmıştı.

Devlet Bahçeli, "Ortada 301 kişinin vebali vardır. Başbakan ve hükümeti de, yandaş medya vasıtasıyla suçu tamamen üzerinden atmaya kalkışmamalıdır. Çünkü Soma faciasının sorumluluğu alınmayan güvenlik tedbirlerinden dolayı Soma Kömür İşletmeleri'nde, sağlıklı ve objektif yapılmayan denetimlerden dolayı hükümette, çalışma hayatıyla ilgili üzerine düşen görevleri yapmayan sendikalardan başkasında değildir." diyerek Soma'da hükümetin sorumluluğuna dikkati çekmişti.

"Bir tek insanın canı emniyette değilse, bir tek işçimiz kendi kusuru dışında zarar görüyorsa orada, o iş yerinde apaçık bir eksiklik ve yanlışlık var demektir." diyen Bahçeli, "Önce güvenlik, önce sağlık, önce insanca çalışabilecek şartları inşa etmek asıl olmalıdır. Bunu da temin edecek ve sağlayacak siyasi sorumluluk taşıyan hükümetten başkası değildir." diyerek hükümetin sorumluluğuna bir kez daha dikkat çekmişti.

'Fıtrat' sözünü de eleştirmişti

Devlet Bahçeli, o grup konuşmaısnda dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bunlar olağan şeylerdir, bunun yapısında, fıtratında bunlar var, hiç kaza olmayacak diye bir şey madenlerde yok"  şeklindeki açıklaması için de "acımasız ve kalpsiz bir şahsiyetin zırvası" ifadesini kullanmıştı.

Erdoğan'ın Soma'da terör estirdiğini söyleyen Bahçeli, tepkisini şu sözlerle dile getirmişti:

"Bu nasıl bir fıtrattır ki, sürekli olarak madencilerimizi bulmaktadır?

Bu nasıl bir olağan şeydir ki, sadece emeğiyle geçinen vatan evlatlarını vurmaktadır?

Başbakan'ın fıtratında hortumlayarak zenginleşmek; Somalı madencinin fıtratında toprak altında can vermek vardır.

Başbakan'ın fıtratında koruma ordusuyla gezmek, önüne gelene tokat atmak, suçsuz günahsız vatandaşlarımıza galiz küfürler savurmak; Somalı madencinin fıtratında kömürden rızkını çıkarırken zehirlenmek vardır.

Başbakan'ın fıtratında aşağılık müşavirlerinin yerde kıvranan insanlara tekme vurması; Somalı madencinin fıtratında ödenmeyen banka borçları ve hayat pahalılığı altında ezilmek vardır.

Başbakan'ın fıtratında milyarlarca lirayı götürmek; Somalı ve Zonguldaklı kardeşlerimizin fıtratında madene gömülmek vardır.

Bu nasıl bir fıtrattır?

Bu nasıl bir talihtir?

Bu nasıl bir düzendir?"