"Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize görecekleri öğrenimin sınırı ne olursa olsun, ilk önce ve her şeyden önce Türkiye'nin bağımsızlığına, kendi benliğine, millî geleneklerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek gereği öğretilmelidir." (1922)"Onlara her karşıt düşünceye karşı savunma zorunluluğu telkin edilmelidir." (1921) ATATÜRKBir ülkeyi çökertmeyi amaçlayan harekâtın en belirgin özelliği, toplumun değişik kesim ve kesitlerindeki kişileri kargaşanın içerisine çekmek ve onları kullandığı, "yerel özerklik", " din ve mezhep", "dil", "ırk" gibi gerekçeler etrafında toparlamak suretiyle, önce fikir ayrılıkları meydana getirerek bölmek, sonra bölünen parçaları örgütlemek, daha sonra da örgütleri anarşi ve terör ortamına iterek birbirlerine kırdırmaktır.Şu AKP iktidarının eteğine sarıldığı açılım da aynı tabloyu bize gösteriyor; sınırlar bir âlem, bazı il ve beldelerimizde resmî dilimiz dışında eğitimi amaçlayan faili muhtar, korsan okullar, yol kesmeler, yakma ve yıkmalar, cinayetler? Bayrağımız yerlerde ve de bir ülkeyi çökertmenin eylem planı işlemekte. Devlet nerede mi? Koalisyonda!Emperyalist güçler plan ve projelerini uygulamaya koyuldular. Sevr'de çırak çıkan sıkı dostlar, şimdi aralarına bizim ustayı da alarak koalisyon oluşturdular. Amaç Sevr'in izdüşümünde BOP'u şenlendirmek.Hay Allah, nerden geldi şimdi şu türkü dilimin ucuna: "Uykuda mısın sevgili yârim uyan, uyan!" Uyutulmuşuz besbelli. Koalisyon hamağında uyku derin mi oluyor ne?Başımızdaki yönetemeyenlere seslenelim yine de:Bulunduğumuz bölge üzerinde emperyal emelleri olan sömürgeci tayfası, dünya ve bölgesel politik, sosyo-ekonomik gelişmeler doğrultusunda özellikle jeopolitik ve jeostratejik önemi nedeniyle Türkiye'nin içinde bulunduğu politik, ekonomik ve sosyal koşulları da hesaba katan bir politika izlemektedir. Bu politika, duruma göre zaman zaman Türkiye'yi yanlarına almakta (BOP eşbaşkanlığı ya da şimdi olduğu gibi koalisyon ortaklığı gibi) veya karşısında tutmaktadır.Ülkemiz bölgedeki konumu nedeniyle devamlı bir tehdit altında bulunmaktadır. Zira tarihin her döneminde dünya politikasına yön vermek isteyen devletler ya da bu devletlerin içinde bulunduğu çok uluslu topluluklar, jeopolitik önemi nedeniyle topraklarımız üzerinde güçlü bir devlet oluşumunu, kendi çıkarları açısından, istememektedirler. Güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti hiç mi hiç işlerine gelmez.Atatürk'ün ölümünden sonra bilerek veya bilmeyerek gençlik millî şuur ve idealden uzaklaştırılmış, görünüşte makul ve masum mazeretlerle değişik ideolojiler aşılanmaya çalışılmıştır.Bizi geleceğe taşıyacak gençler olduğuna göre, sömürgecilerin emellerine râm olmuş ve de angaje olmuşlarda da umut hayallerin ötesinde kaldığından, mücadele için ilk yol, yine Atatürkçü ideolojiyi gençliğe aşılayarak bu ideolojide bütünleşmiş kitle oluşturmak olmalıdır.Atatürk'ün sözleriyle yazıya başlamamızın nedeni de buydu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023





















































































