logo
16 NİSAN 2024

Son dakika... Erdoğan ve Merkel'den karşılıklı sert sözler

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Almanya Başbakanı Merkel'in ortak basın toplantısı FETÖ, PKK ve Can Dündar konularında adeta münazaraya dönüştü. Merkel bu konularda Türkiye'nin görüşlerine uzak söylemleri seslendirirken, Erdoğan'ın çıkışları sert oldu
28.09.2018 00:00:00
Son dakika... Erdoğan ve Merkel'den karşılıklı sert sözler
Son dakika... Erdoğan ve Merkel'den karşılıklı sert sözler
YENİ MESAJ/DETAY HABER

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'cumhurbaşkanlığı sistemi' döneminde ilk devlet ziyaretini Almanya'ya gerçekleştirdi.

Sabah saatlerinde Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'le bir araya gelen Erdoğan, akabinde Almanya Başbakanı Angela Merkel'le görüştü. Erdoğan ve Merkel çalışma yemeğinin ardından Başbakanlık Binası'nda ortak basın toplantısı düzenledi.

Merkel; Rusya, Fransa, Türkiye ve Almanya'nın ortak Suriye toplantısı yapacağını ifade ederek, "Suriye konusunda dörtlü liderler zirvesinin Kasım ayında yapılması için çalışıyoruz" dedi.

"Kalıcı bir ekonomik büyüme sağlayan Türkiye istiyoruz" diyen Şansölye Merkel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la Cumartesi günü bir görüşme daha gerçekleştireceğini vurguladı. 

Karşılıklı sert sözler

Erdoğan ve Merkel'in basın toplantısı oldukça gergin geçti. Adeta bir seçim tartışmasına dönüşen toplantıda Merkel, Türkiye ile Almanya arasında 'demokrasi ve insan hakları' konularında farklılar olduğunu dile getirdi.

"Birçok konuda birlikte çalışacağız" mesajı veren Merkel, PKK'nın faaliyetlerinin Almanya'da yasak olduğunu savunarak, "Daha önceki görüşmelerimizde bunu ayrıntılı bir şekilde ele almıştık. FETÖ konusunu ciddiye alıyoruz ama daha çok bilgiye ihtiyacımız var. FETÖ'yü PKK'yla bir tutmak için daha fazla kanıta ihtiyacımız var. Bahsedilen bazı şahısların Almanya'da olup olmadığından bile emin değiliz" ifadesini kullanınca Erdoğan'ın tepkisi sert oldu.

Almanya'nın FETÖ'yü terör örgütü ilan etmesi ile bu ülkede bulunan FETÖ terör örgütü üyelerinin iadesi konusunda ne tür konuların konuşulduğuna dair soru üzerine Erdoğan, "Binlerce PKK mensubu Almanya'da bulunuyor. FETÖ'nün yüzlerce mensubu buralarda bulunuyor. Gerek Türk gerek Alman istihbaratının müşterek çalışmalarımızla birbirimize özgüvenle yakalananları teslim etmemiz işimizi kolaylaştıracaktır. Aramızda suçluların iadesi anlaşması var."

Merkel, Türkiye'de halen tutuklu Almanlar olduğunu savunarak, "Hukuk devleti anlayışı, basın özgürlüğü gibi fikir ayrılığı yaşadığımız konular olmuştur. Somut çözümler olması bizi mutlu etti ancak Türkiye'de tutuklu olan Alman vatandaşları halen var. Yarın yeniden görüşeceğiz" dedi.

 

Vizede kriterler sağlanacak

Katılım müzakerelerinin canlandırılmasının hem Türkiye, hem de AB'nin faydasına olacağını söyleyen Erdoğan, "Almanya'nın vereceği desteğe de büyük önem veriyoruz" dedi.

Erdoğan, "Sayın Merkel ile görüşmemizde bir süredir çalışmayan iş birliği mekanizmalarını işler kılmak noktasında fikir birliğine vardık" şeklinde konuştu.

Dört yılı aşkın bir sürenin ardından 'cumhurbaşkanı' sıfatıyla Almanya'da bulunduğunu belirten Erdoğan, vize serbestisi konusunda kalan 6 kriteri en kısa zamanda yerine getirmeyi planladıklarını ifade ederek, "Vize serbestisinin sağlanması ve gümrük birliği güncellemesine başlanması ve katılım müzakerelerinin canlandırılması hem Türkiye'nin hem de Avrupa Birliği'nin faydasına olacaktır" dedi.

Suriye konusunda aynı noktadayız

Türkiye'nin başta Suriye krizi olmak üzere bölgesel konularda ciddi sorumluluk üstlendiğine işaret eden Erdoğan, "Bu noktada Almanya ile benzer bir yaklaşıma sahibiz" dedi.

Erdoğan, iki ülke ilişkilerini özel kılan en önemli unsurlardan birisinin Almanya'daki 3.5 milyona varan soydaşların varlığı olduğunu dile getirdi. Türk vatandaşlarının kökleriyle bağlarını koruyarak, Alman toplumuna eşit katılım temelinde entegrasyonunu teşvik ettiklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Sosyal ve ekonomik alanda ve eğitim-öğretimde insanlarımızın tam fırsat eşitliğinden yararlanması bu süreci hızlandıracaktır. Diğer yandan Almanya'dan FETÖ ve PKK başta olmak üzere terör örgütleriyle daha etkili mücadele beklentimizi ve bu yöndeki taleplerimizi Sayın Merkel ile görüşmemizde etraflıca ele aldık."

Basın toplantısı sırasında Türkiye kökenli Alman bir gazeteci, üzerinde "Gazetecilere Özgürlük" yazılı bir tişörtle ayağa kalktı. Bunun üzerine korumalar tarafından salondan çıkartıldı.

Can Dündar atışması

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Merkel arasında MİT tırları davası sürecinde Almanya'ya kaçan Cumhuriyet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'ın durumu konusunda polemik yaşandı. Erdoğan, Dündar'ın devlet sırlarını ifşa etmiş bir ajan olduğunu dile getirerek, "Can Dündar'ın bir ajan olduğunu, devletin sırlarını ifşa etme durumunda bir kişi olduğunu, 5 yıl 10 aya cezaya mahkûm edildiğini herhalde biliyorsunuzdur. Aradaki bir kanuni boşluğu fırsat bilerek kaçarak Almanya'ya gelmiştir. Türk yargısına göre bir mahkûmdur. Bizim böyle bir suçlunun iadesini istemek en doğal hakkımızdır" dedi.

Merkel de aynı konuda "Gazeteci Dündar konusunda belirli ihtilafların olduğu açıkça ortada. Kendisinin bu toplantıda olmaması tamamen kendi kararıdır. Kendisi hakkında Sayın Cumhurbaşkanı'yla aramızda fikir ayrılıkları olduğunu burada teyit edebilirim" dedi.

Merkel'in Can Dündar için 'gazeteci' ifadesini kullanması dikkat çekti.

Can Dündar ise Merkel ile Erdoğan arasındaki basın toplantısına akredite olduğunu ancak Erdoğan'ın kendisini bahane ederek toplantıyı iptal etmesini istemediği için toplantıya katılmadığını açıkladı.

Enver Altaylı tartışması

Eski MİT mensubu Enver Altaylı'nın tutukluluğuna ilişkin bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şunu kabul etmek lazım. Ne ben Almanya'nın hukuk sistemini veya mahkemelerini eleştirme hakkına sahibim ne de sizler Türk yargı sistemini eleştirme hakkına sahipsiniz" diye konuştu.

Merkel de, Altaylı'nın durumuna ilişkin bir soru üzerine, "Bu konu bakan ve danışman seviyesinde de ele alınıyor. Uzun görüşmeler oluyor. Adını verdiğiniz kişi şu anda gerçekten de işimizi zorlaştıran vakalardan biri. Toplamda böyle 5 vaka var. Son derece somut olarak ve titizlikle ele aldığımıza güvenebilirsiniz" dedi.

1968'de MİT'te çalışmaya başlayan Altaylı'nın FETÖ elabaşı Fetullah Gülen'e yakın olduğu biliniyor. Altaylı, FETÖ'dan Ağustos 2017'de tutuklanmıştı.

Altaylı'nın kızı Almanya medyasına verdiği mülakatta "Alman hükümetinin babamın salıverilmesi ve dava sürecinin hızlandırılması için daha çok çaba göstermesini istiyoruz" diyerek, Almanya'dan yardım istemişti. Altaylı hem Türk, hem de Alman vatandaşı.

CIA ile yakın ilişkileri olan Enver Altaylı, 1968 yılında MİT tarafından Doğu Avrupa hukuku konusunda araştırmalar yapmak üzere Almanya'ya gönderilmişti. Burada hukuk alanında yüksek lisans yapan Altaylı, FETÖ'nün Orta Asya ülkelerindeki yapılanmasını kuran isim olarak da biliniyor. Enver Altaylı'nın damadı da FETÖ'den tutuklanmıştı.

Merkel'in konuşmasından satırlar

•  Almanya Ekonomi Bakanı Peter Altmaier, Türkiye'ye gidecek. İşbirliğimizin arttırılması için bir ofis açılacak, çaba sarfedilecek. Türkiye göç konusunda büyük başarı sağladı. İdlib konusunu da konuştuk. Bu konuda Rus ve Fransız cumhurbaşkanlarıyla bir görüşme gerçekleştireceğiz. Avrupa Birliği'nin sığınmacılar için ayırdığı parayı da bürokratik engelllere takılmadan ihtiyacı olan yerlere gönderilmesi için çaba sarfedilecek. Türkiye'deki Alman okulları da görüşüldü. İyi ilişkilere sahip olmak ortak stratejik hedefimiz.

• Şimdi ben aramızdaki nasıl konuştuğumuzu size tek tek anlatacak değilim. Konuları somut olarak tek tek ele alıyoruz. Bazı görüşmeler kısmen uzun ele alınıyor.



Bakan Şimşek'ten açıklama geldi
'Söylentilere inanmayın'
Yeni imajıyla ilk grup toplantısını yaptı
'Teşekkür önce örgütümüze'
75 kişi hayatını kaybetti, 10 bin 810 kişi yaralandı
Bayram trafiğinin acı bilançosu
Ticaret Bakanlığı'ndan çimento açıklaması
9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı
Yerel seçimi kazanan CHP'yi uyardı
Bahçeli'den yeni anayasa çıkışı
Yargıtay'da başkanlık krizi sürüyor
17 turda da sonuç çıkmadı
Ölümden dönen Zehra nine konuştu
'Parçalayacaklardı, zor kurtuldum'
Sadece karın doyurmanın maliyeti
Minimum 16 bin 646 TL
Tarımda maliyetler yükselmeye devam ediyor
Tarım ÜFE yıllık yüzde 61.87 arttı
Metin Cihan'dan İsrail'le ticaret konusunda yeni belge
'Bize yalan söylediler'
Altınok'u memleketinde bile geride bıraktı
Yavaş AKP'nin kalelerini de yıktı!
Tarladaki fiyatı 7 liraya kadar düştü
Enkaz kentte bereketli hasat
Uğur Dündar'dan 'babalık davası' hakkında açıklama
'Benim için konu kapanmıştır'
Yapılmaması gereken 5 yanlış
AKP'ye kurtuluş reçetesi yazdı
31 Mart sonuçları da masada olacak
Seçim sonrası ilk kabine toplantısı
Bakan Şimşek'ten açıklama geldi
'Söylentilere inanmayın'
Yeni imajıyla ilk grup toplantısını yaptı
'Teşekkür önce örgütümüze'
75 kişi hayatını kaybetti, 10 bin 810 kişi yaralandı
Bayram trafiğinin acı bilançosu
Ticaret Bakanlığı'ndan çimento açıklaması
9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı
Yerel seçimi kazanan CHP'yi uyardı
Bahçeli'den yeni anayasa çıkışı
Yargıtay'da başkanlık krizi sürüyor
17 turda da sonuç çıkmadı
Ölümden dönen Zehra nine konuştu
'Parçalayacaklardı, zor kurtuldum'
Sadece karın doyurmanın maliyeti
Minimum 16 bin 646 TL
Tarımda maliyetler yükselmeye devam ediyor
Tarım ÜFE yıllık yüzde 61.87 arttı
Metin Cihan'dan İsrail'le ticaret konusunda yeni belge
'Bize yalan söylediler'
Altınok'u memleketinde bile geride bıraktı
Yavaş AKP'nin kalelerini de yıktı!
Tarladaki fiyatı 7 liraya kadar düştü
Enkaz kentte bereketli hasat
Uğur Dündar'dan 'babalık davası' hakkında açıklama
'Benim için konu kapanmıştır'
Yapılmaması gereken 5 yanlış
AKP'ye kurtuluş reçetesi yazdı
31 Mart sonuçları da masada olacak
Seçim sonrası ilk kabine toplantısı

Maden sularını içmek güvenli mi?

Maden suyu, doğal kaynaklardan elde edilen ve içerisinde çeşitli mineraller barındıran bir içecek olarak biliniyor. Ancak son zamanlarda bazı maden sularında zararlı maddelerin yüksek oranlarda bulunduğu haberleri tüketiciler arasında endişe yarattı
16.04.2024 16:39:00
Yenal Arman
Maden sularını içmek güvenli mi?
Maden sularını içmek güvenli mi?
Maden suyu, doğal kaynaklardan elde edilen ve içerisinde çeşitli mineraller barındıran bir içecek olarak biliniyor. Ancak son zamanlarda bazı maden sularında zararlı maddelerin yüksek oranlarda bulunduğu haberleri tüketiciler arasında endişe yarattı. Bu durum, maden suyu seçimi ve tüketimi konusunda daha bilinçli olunması gerektiğini gösteriyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve diğer sağlık otoriteleri, maden suyunun güvenli tüketimi için bazı standartlar ve rehberler sunuyor. Bu rehberler, suyun kalitesini ve güvenliğini sağlamak için belirli parametreler içerir. Maden suyu, kalp sağlığına katkıda bulunma ve kan basıncını düşürme gibi çeşitli sağlık faydaları sunuyor. Ancak, aşırı tüketim bazı minerallerin vücutta birikmesine ve böbrek taşları gibi sağlık problemlerine yol açabiliyor.
Tüketicilerin, maden suyu seçerken dikkat etmesi gereken bazı önemli noktalar şunlar:

Etiket Bilgileri:

Maden suyunun etiketinde yer alan mineral içeriği ve pH değeri gibi bilgiler, suyun kalitesi hakkında fikir verir. Ayrıca, üretim ve son kullanma tarihleri de kontrol edilmelidir.

Sodyum Oranı:

Bazı maden suları yüksek sodyum içerebilir, bu da yüksek tansiyon gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Özellikle hipertansiyon hastalarının düşük sodyum içeren suları tercih etmeleri önerilir.

Plastik Şişeler:

Plastik şişelerde satılan maden suları, mikroplastik partikülleri içerebilir. Bu partiküller endokrin bozucu olarak davranabilir ve hormonal sistemleri etkileyebilir. Cam şişeler daha güvenli bir alternatif olabilir.

İstanbul'da PKK operasyonu: 8 şüpheli yakalandı

İstanbul ve Mardin'de PKK/KCK ve PYD/YPG üyesi oldukları tespit edilen 8 şüpheli düzenlenen eş zamanlı operasyonla yakalandı
16.04.2024 10:17:00
İhlas Haber Ajansı
İstanbul'da PKK operasyonu: 8 şüpheli yakalandı
İstanbul'da PKK operasyonu: 8 şüpheli yakalandı
İstanbul ve Mardin'de PKK/KCK ve PYD/YPG üyesi oldukları tespit edilen 8 şüpheli düzenlenen eş zamanlı operasyonla yakalandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde PKK/KCK ve PYD/YPG üyesi 9 şüpheli tespit edildi. Şüphelilerin yakalanması için İstanbul ve Mardin'de eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda 9 şüphelinin 8'i yakalanarak gözaltına alındı.

Metin Cihan: Bize yalan söylediler! İsrail'e çimento ihracatı devam ediyor

Ticaret Bakanlığı'nın açıkladığı 54 ürün arasında yer alan çimentonun İsrail'e sevkiyatının sürdüğü ortaya çıktı.
16.04.2024 10:08:00
Haber Merkezi
Metin Cihan: Bize yalan söylediler! İsrail'e çimento ihracatı devam ediyor
Metin Cihan: Bize yalan söylediler! İsrail'e çimento ihracatı devam ediyor
Gazeteci Metin Cihan, Ticaret Bakanlığı'nın açıkladığı 54 maddelik İsrail'e ihracat kısıtlaması kararına rağmen listede yer alan ürünlerin ihracartının devam ettiğini ortaya çıkardı. Metin Cihan, kısıtlama kapsamındaki çimentonun hala Türkiye üzerinden İsrail limanlarına gittiğini belgeledi.

Kamuoyunun tepkisi üzerine, Gazze'de 35 bin kişiye yakın sivili katleden İsrail ile ticaretin kısıtlandığı iddia edilmişti. Ticaret Bakanlığı'nın 9 Nisan'da açıkladığı kararda, 54 ürünün İsrail'e ihracatına kısıtlama getirilmişti.

"Çimento sevkiyatı devam ediyor"

Gazeteci Metin Cihan, Ticaret Bakanlığı'nın 9 Nisan'da İsrail'e yapılan ihracatı kısıtlama kararı aldığını duyurduğu 54 ürün arasında yer alan çimentonun, gerçekte halen İsrail'e sevk edildiğini açıkladı. Cihan, Çanakkale'deki Akçansa limanından kalkan ve İsrail'in Aşdod limanına doğru yola çıkan "Kazime Ana" adlı geminin güzergahını ve sevkiyat bilgilerini sosyal medya hesabı üzerinden paylaştı. Gazeteci, bu bilgilerin uluslararası deniz trafiği kayıtları ile teyit edilebileceğini de ekledi.

Gazze'deki savaş ortamında İsrail ile ticareti devam ettiren Türkiye'nin bu politikası, kamuoyunda ve muhalefet çevrelerinde büyük tepkilere neden olmuştu. "Utanç sevkiyatını durdurun" çağrılarına rağmen devam eden ticaret faaliyetleri, seçimler sonrası yapılan kısıtlama açıklamalarıyla son bulacağı umulmuştu. Ancak Metin Cihan'ın ortaya koyduğu belgeler, hükümetin bu yöndeki adımlarının yetersiz kaldığını gözler önüne serdi.

Bakan'a çağrıda bulundu

Gazeteci Metin Cihan, toplum adına yapılan çağrılara kulak asmayan ve İsrail ile ticareti sürdürdüğü tespit edilen Türkiye'nin, bu ikiyüzlü politikasına son vermesi gerektiğini vurguladı. Ticaret Bakanı Ömer Bolat'a seslenen Cihan, yaptırımların gerçekten uygulanması gerektiğini ifade etti.


Metin Cihan'ın sosyal medya hesabı X'ten yaptığı paylaşım şu şekilde:

"Bize yalan söylediler. Maalesef, Ticaret Bakanlığı'nın "İsrail ile ticareti kısıtlama" açıklamasının gerçeği yansıtmadığını tespit etmiş bulunuyorum. Aşağıda kanıtları sunuyorum. Bildiğiniz gibi, İsrail'e düzenli gönderdiğimiz ürünlerden biri çimento idi. Hatta şöyle de diyebiliriz, İsrail'in neredeyse bütün çimento ihtiyacını biz karşılıyoruz. Ticaret Bakanlığı'nın 9 Nisan'da duyurduğu İsrail ile ticareti kısıtlama kararının içeriğinde 54 ürün listelenmiş ve Çimento bu listede yer almıştı. Bugün net olarak görüyor ve gösteriyorum ki, resmi açıklamaya rağmen, İsrail'e çimento göndermeye devam ediyoruz.

Düzenli Çimento gönderen şirketlerden biri de Sabancı Holding'e bağlı Akçansa. Dün Çanakkale'deki Akçansa limanından kalkan Kazime Ana adlı Türk gemisi şu an Ege Denizinde yoluna devam ediyor ve istikameti İsrail. İki gün sonra Aşdod limanına varıp çimentoyu teslim edecek. Akçansa'dan çok sayıda gemi İsrail'e çimento taşıyor. Kazime Ana bunlardan sadece biri ve şimdiye dek 168 kez İsrail'e sevkiyat yapmış. Çanakkale - Aşdod arasında düzenli olarak gidip geliyor. Verdiğim tüm bilgiler uluslararası deniz trafiği kayıtlarından teyit edilebilir. Ekran görüntülerini de paylaştım. Bilgilerin netliği karşısında Ticaret bakanlığı'nın ya da gönderici şirket Akçansa'nın bir yalanlamaya yelteneceğini düşünmüyorum ancak herhangi bir açıklama yaparlarsa burada paylaşacağımı bilmenizi istiyorum. Toplum adına Ticaret Bakanı Ömer Bolat'tan şunu talep ediyorum: Bu ikiyüzlülüğe ve halkı kandırmaya artık son verin. Listelediğiniz ürünler dahil olmak üzere İsrail ile ticaretin devam ettiğini açıkça söyleyin. Yaptırım uyguluyorsanız da gerçekten uygulayın. Uyguluyormuş gibi yapmayın."

Kırmızı bültenle aranan Nurlan Zharımbetov İstanbul'da yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul'da düzenlenen 'Mahzen-27' operasyonuyla hakkında İnterpol'ün kırmızı bültenle dolandırıcılık suçundan, sarı bültenle 2 ayrı hırsızlık suçundan aranma kaydı bulunan Kazakistan uyruklu Nurlan Zharımbetov'un yakalandığını açıkladı.
16.04.2024 08:44:00
İhlas Haber Ajansı
Kırmızı bültenle aranan Nurlan Zharımbetov İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranan Nurlan Zharımbetov İstanbul'da yakalandı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın verdiği bilgilere göre, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce aranan şahıslara yönelik yapılan çalışmalar sonucu Kazakistan tarafından "Dolandırıcılık ve Hırsızlık" suçlarından kırmızı ve sarı bülten ile aranan Nurlan Zharımbetov İstanbul'da düzenlenen "Mahzen-27" operasyonuyla yakalandı.


Bakan Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 'Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun, hangi bülten ile aranırsa aransın, halkımızın huzurunu kaçıran uluslararası organize suç örgütlerine, zehir tacirlerine nefes aldırmayacağız. Hepsini tek tek adalete teslim edeceğiz' ifadelerine yer verdi.


logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.