logo
29 MART 2024

Son dakika... 'Milleti kandıran bu oyunda yokuz'

Parti olarak 24 Haziran seçimlerine katılmama kararını değerlendiren Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, gelinen noktada Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasında bir fark olmadığını ifade etti. Prof. Dr. Baş, "milleti kandıran bu oyunda yer almamayı tarihi bir görev kabul ediyoruz ve seçimlere katılmıyoruz. Kimseye de atacağı oy noktasında karışmıyoruz" dedi.
23.05.2018 00:00:00
Türk siyasetinde 17 seneyi bitirmiş bir siyasetçi olarak, siyasete dâhil olduğumuz ilk günden beri; birlikten, beraberlikten, vatan toprağından, bayraktan, bölünmez bütünlükten, üniter devletten, kuvvetler ayrılığından, Atatürk'ten ve milli ekonomiden başka bir şey demedik.

Bunları söylerken yıllar içinde değişmeyen bir çizgide Türk, Kürt, Keldani ve Yezdani gibi etnik kimlikleri Müslüman Türk potasında eriten Hacı Bektaş'ın ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yolunu takip ettik.

Sünni, Alevi, Bektaşi ve Caferi mezhep ayrımına gerek olmadan, "Tehvidin Merkezi Ehl-i Beyt'tir" ölçüsünü savunduk.

Hal böyle iken söylemlerimiz, ABD'den emir almayla, okyanus ötesinden icazetle şekillenen koltuk siyasetini de değiştirdi.

Kayıkçı kavgasına dönen siyasilerin söylemleri, özellikle son seçimlerde bizim görüşlerimizi kendilerine mal ettikleri bir komediye dönüştü.

Kimileri bizi gizlemeye çalışsa da, bazıları söylemlerimizi isim vermeden eleştirse de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun son oyunu esasen milletimizin tabanda bizleri ne kadar sahiplendiğini, yakından takip ettiğini ve görüşlerimizi bildiğini gösterdi.

Bundan mutluyuz, gururluyuz.

Taş olsa çatlar herhalde, 120'yi aşkın ülkede kuralları kısmen uygulanmaya başlayan bendenizin ekonomi tezini, Rusya'yı ayağa kaldıran, 4 milyar insanı temsil eden BRICS topluluğunun hayata geçirdiği Milli Ekonomi Modeli'ni ele alın mesela?

Çin iç piyasada vatandaşın tüketim kabiliyetini devreye koyarak geçim kaynaklarını temin etti, bizim tüketim eksenli modelimizle dünya liderliğine oynuyor.

Açlıktan ikindide yatağa giren milletimizin karnı doysun, sırtı giyinsin diye hazırlanan model, maalesef ülkesinde halen yok sayılıyor.

İşin nirengi noktası da bu olsa gerek?

Türkiye'de siyaset millet ve devlet yararına yapılmıyor. Bunu yıllardır anlatıyoruz.

Kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklarda sadece kişisel menfaatler, bavullara doldurulan paralar ve kirli hesaplar var.

Ve bu şahsi ihtiras öyle bir noktadaki, kendilerini belki de iktidara taşıyacak olanı dahi elinin tersiyle ittiriyor.

Son yaşanan ve basına yansıyan 'Millet İttifakı'na dâhil olma görüşmeleri ve ret cevabı sonrasında, bizleri CHP Lideri'ne rağmen halen mesajları, e-postaları ile destekleyen, yanımızda olduğunu ve CHP listelerinde görmek istediğini, hatta hatta "Ekonomi Bakanı olmalı" diyerek ekonomi konusundaki bilgimize güvenen CHP'li seçmenlere, yetkililere ve vekil kardeşlerimize teşekkür ederiz.

Vatanın bağımsızlığı ve bütünlüğü,

Devletin millet ile kaynaşması,

Türk, Kürt, Laz, Çerkez vs. etnik kimliklerin birliği,

Parlamenter rejimin devamı ve kuvvetler ayrılığı,

Demokrasinin hâkim kılınması,

Atatürk'ün kurduğu cumhuriyetin tüm kurum ve kuruluşları ile korunması ve yaşatılması için verdiğimiz mücadele demek ki ne kadar gizlenmek istense de vatandaşımızın gözünden kaçmıyor.

Atatürk'ün CHP'sinin başında bulunan şahıs dışında?

Sayın Kılıçdaroğlu, 2015 Haziran seçimleri esnasında 4 kere bendeniz ile bir araya geldi ve 'beraber olacağız' dedi.

"Haydar Hoca'nın fikirleri çok önemli ve bunların Meclis'te temsil edilmesi gerektiğine inanıyorum" diyerek, CHP listesinden aday yapmak istediğini dile getirdiği bir ortamda seçime çok az bir zaman kala bunu yapamayacağını ifade etti.

Bu yan çizmeye rağmen, bendeniz ülkenin zifiri karanlık günlere gebe olduğunu görerek, ikinci kez uzanan ele bu seçim sürecinde yine de 'evet' dedim.

Zira tehlikede olan parlamenter rejimdi; kaybolan Türk milletinin geleceğiydi?

Sayın Mehmet Bekaroğlu aracılığı ile BTP Genel Merkezi'nde iletilen teklif, Millet İttifakı'nda yer almamız idi.

Görüşmeden kısa bir süre sonra Sayın Bekaroğlu, Kılıçdaroğlu ile görüştüğünü ve bendenizin listelerinde CHP adayı olarak yer bulacağımı bildirdi.

Ne olduysa ondan sonra oldu ve ikinci kez Kılıçdaroğlu, kendisi "beraber olalım" teklifini yaptığı halde sözünden dönerek, CHP'ye altın tepside sunulan Bağımsız Türkiye Partisi desteğini reddetti.

"Yüzde 50+1 kişi" formülüyle söz konusu edilen bu seçimde, parti teşkilatımız ile canla başla CHP adına ve adayına çalışacağımızdan; 100 bin oyumuz ile kendilerine belki de 10 sandalye kazandıracağımızdan, bendenizi destekleyen 6 TV kanalı ile onların gösterilmeyen mitinglerini vatandaşla buluşturacağımızdan kimsenin kuşkusu yoktu.

Daha önemlisi Cumhur İttifakı'na karşı oluşturulduğu iddia edilen Millet İttifakı, 'tek adam' diktasına karşı parlamenter rejimi geri getirme iddiasındaydı ve bizim 'evet' dememizin asıl sebebi de buydu.

Yani birlikteliğimiz Atatürk ilkelerinin devamı için hayati değerdeydi.

Ancak gelinen noktada belki de 100 bin oyumuz ile iktidarına bir basamak olacağımız Kılıçdaroğu'nun bir sandalye ile bile yer veremediği bendeniz, Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasında bir fark olmadığını görüyorum.

Bunda okyanus ötesinde birleşen kişisel menfaatler, belki de listelere alınmayan CHP'lilerin de ifade ettiği gibi cemaat bağlantısı, yüklü miktarda bağışlar?

"Ne etkilidir", Allah ile kendileri arasında?

Bizler, temsil ettiğimiz parti olarak milleti kandıran bu oyunda yer almamayı tarihi bir görev kabul ediyoruz ve seçimlere katılmıyoruz.

Kimseye de atacağı oy noktasında karışmıyoruz.
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'

YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nın yaptığı Ramazan ayı nedeniyle oy sayımı sırasında iftar saatinde kısa bir mola verilmesi talebinin reddedildiğini ve sayımın aralıksız yapılacağını açıkladı.
29.03.2024 07:40:00 / Güncelleme: 29.03.2024 07:42:27
İhlas Haber Ajansı
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nca Yüksek Seçim Kurulu'na gönderilen yazıda, sandık kurullarınca saat 17.00 itibarıyla sayım ve döküm işlemlerine başlanacağı ancak Ramazan ayı içerisinde bulunulması nedeniyle sadece su ile orucun açılması durumunda sağlıklı bir oy sayımının yapılamayacağı, sandık kurulu görevlilerinin iftar saatinde kısa bir mola verip veremeyeceği konusu gündeme belirtildi.

Konuyu inceleyen ve kararını açıklayan YSK, Bahçe Seçim Kurulunun talebinin, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 'Zarfların açılması, oyların sayım ve dökümü' başlıklı 100'üncü maddesinin birinci fıkrasında, 'Oyların sayım ve dökümüne derhal başlanır, açık ve aralıksız yapılır' hükmü bulunduğu hatırlatıldı. YSK'nın Sandık Kurullarının Görev ve Yetkilerine Dair 138 Sayılı Genelgesinde de aynı yönde düzenleme bulunduğuna dikkati çeken kurul, bu sebeple 'oy sayım ve döküm işlemlerinin aralıksız yapılması gerektiğine' oy birliğiyle karar verildiği paylaşıldı.

Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar

 
 
İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor. 
28.03.2024 17:58:00 / Güncelleme: 28.03.2024 18:06:02
AHMET TURAN YİĞİT
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar


İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor.


Siyonizm karşıtı örgüte baskı

Nitekim Almanya'da, siyonizm karşıtı "Orta Doğu'da Adil Barış İçin Yahudilerin Sesi - Jüdische Stimme für gerechten Frieden in Nahost" adlı Yahudi derneğin banka hesabı, üyelerin tam listesini ve adreslerini talep eden bankalar tarafından bloke edildi. Dernek, daha önce Berlin'de düzenlediği gösteride, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını protesto etmişti. Öte yandan Almanya'da vatandaşlığa geçişlerde yapılan testin, gelecekte İsrail, Holokost ve Yahudilikle ilgili soruları da içereceği bildirildi.

Bakanın söyledikleri yenilir yutulur gibi değil

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, yenilenmiş soru listesini önemli bir adım olarak gördüğünü belirterek, "Değerlerimizi paylaşmayan hiç kimse Alman pasaportu alamaz. Burada çok net bir kırmızı çizgi çizdik" ifadesini kullandı. Faeser, antisemitizm, ırkçılık ve diğer insanları aşağılama biçimlerinin Alman vatandaşlığına geçişte engel teşkil ettiğini belirtti. Almanya'nın Holokost'tan dolayı İsrail'i ve Yahudileri koruma konusunda özel sorumluluğu bulunduğunu dile getiren Faeser, "Bu sorumluluk bugünkü kimliğimizin bir parçasıdır" değerlendirmesinde bulundu. 

Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu

Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında "Kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler' sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulundu.
28.03.2024 16:32:00
İhlas Haber Ajansı
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in bir mitingde 'Tayyip Bey çağırınca oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi" ifadelerini kullanması üzerine hakkında suç duyurusunda bulundu.

Konuya ilişkin açıklamada bulunan Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği Başkanı Cafer Akın, 'CHP Genel Başkanı Özgür Özel haddini aşan açıklamalarda bulunmuştur. Bunun üzerine Kahramankazan 15 Temmuz Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği olarak suç duyurusunda bulunacağız. CHP Genel Başkanı hadsiz Özgür Özel, 15 Temmuz darbe girişimine karşı koyan vatandaşlarımıza utanmadan, sıkılmadan 'zibidi' dedi. 'Tayyip Bey'in çağrısına oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi' ifadesini kullandı. CHP, Mustafa Kemal Atatürk'ün kemiklerini sızlatmaya devam ediyor. Özgür Özel'i kınıyoruz. 15 Temmuz şehit ve gazilerine zibidi diyemezsin, haddini bil' diye konuştu.

'Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz'

Özel'den özür beklediklerini söyleyen Akın, 'Aziz Türk milleti evlatları, söz konusu vatan olduğunda canlarından geçerek darbecileri ve darbeciliğe alkış tutanları durdurmuşlardır. 15 Temmuz'da devletinin çağrısıyla milletle kol kola şehadete yürüyerek tanklara siper olan aziz şehitlerimizin aileleriyle birlikte şehitlere 'zibidi' deme hadsizliğini gösteren Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz. Her halükarda ülkeyi sizin kurtarmayacağınız kesin. Tankların arasından sıvışıp giderken, televizyon karşısında kahvenizi yudumlayarak izlediğiniz 15 Temmuz'da meydanlarda can veren, kan veren o 'zibidi' dediğiniz korkusuz kahramanlardan öğrenecek çok şeyiniz var. Asıl zibidi kim biliyor musunuz' O gece darbe oluyor diye alkış tutanlar, o gece kadeh kaldıranlar, o gece tankların arasından sıvışanlar, o geceden sonra darbecileri savunanlar, kahpe teröristlerle iş birliği içerisinde olanlar; millet siz siyasi malzeme yapın diye kurtarmadı bu vatanı. Ne Çanakkale'de kefensiz yatan atalarımız ne de 15 Temmuz'da karşı koyarken şehit olan yiğitlerimiz. Kahraman gazilerimiz, bu ülke için zerre faydası olmayanlar, ülke yönetimine talip olmaktan utanmıyorlar. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den şehit ailelerimiz ve gazilerimizden acilen özür dilemesini bekliyor ve şiddetle kınıyoruz' dedi.

'Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir'

Özel'in sözlerinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Avukat Burakhan Çınar ise, 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz milleti için bir an olsun gözünü kırpmadan şehit olan ve yine bu uğurda gazi olanlara CHP Genel Başkanı'nın TV kanallarında da görüleceği üzere açık bir şekilde 'zibidi' şeklindeki hakaretini derin bir üzüntü ile hep beraber izledik, takip ettik. DEM Parti ile kent uzantısı neticesinde PKK'lı kişileri ilçe yönetimlerine sokan bir partinin genel başkanının her mitingde, hatta kendi partisinin genel başkanlık seçimlerinde dahi Selahattin Demirtaş'a, Osman Kavala'ya selam gönderirken, gazi veya şehit gibi kelimelerin nasıl bir maneviyat oluşturduğunu anlaması bizler tarafından beklenemez. Türk Ceza Kanunu'nun belirli maddelerini ihlal etmesi ve gazilerimiz ile şehit ailelerimiz üzerinde nasıl bir etki uyandırdığı kamuoyunun takdirindedir. Bu nedenle Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığımıza şikayetçi olmak için burada bulunuyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir. Bu nedenle de Özgür Özel'i kınıyoruz ve kendisinden şikayetçiyiz. Yüce Türk adaleti gereğini yapacaktır' ifadelerini kullandı.

Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde

Geçen yıl yaşanan müsilaj tehlikesiyle büyük bir mücadele gerçekleştirmek zorunda kalan Marmara Denizi, atıkların denize boşaltılması devam ettiği için bu yıl da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Marmara şimdiden alarm vermeye başladı
28.03.2024 14:55:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:00:59
Ahmet Haydar Tarhanlı
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Müsilaj, kapalı denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgıdır. Fitoplankton adı verilen mikro alglerin aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar. Bu mukoza benzeri yapı, suyun içindeki mikroorganizmalar için uygun bir beslenme habitatı oluşturur ve zararlı canlılar da bu salgının üzerinde toplanır.

Denizin üstünde gördüğümüz beyaz, köpük benzeri yapı aslında "buzdağının görünen kısmıdır". Denizin altında ise bu salgı bir tül gibi uzanır.

Marmara Denizi, geçen yıl su yüzeyini ve derinlerini saran müsilajla boğuştu. Müsilajın yoğunluğu arttı ve çevresel kaygılara neden oldu. Bu sene de müsilaj tehlikesiin Marmara'yı tehdit edeceği ifade ediliyor.

Müsilajın temel sebebi, atıkların denize boşaltılması. Bu sebep temelden çözülmedikçe müsilaj sorunu artarak devam edecek.

Deniz biyoloğu Mert Gökalp, "Marmara Denizi feryat ediyor. Bu, Marmara Denizi'nin foseptik çukuru olabileceğinin bir sinyali" uyarısını yapıyor.

Profesör Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ne arıtmadan atık boşaltımının acilen durması gerektiğini vurguluyor.

Hidrobiyolog Levent Artüz ise bu durumun bir zincir ve sonuç olduğunu ifade ediyor.

Gelecekte ne bekliyor?

Müsilajın yakın ve uzak gelecekte Marmara Denizi'ni, deniz canlılarını ve çevresinde yaşayan insanları nasıl etkileyeceği henüz net değil.

Ancak çözüm için atık yönetimi, arıtma tesislerinin etkin kullanımı ve bilinçli tüketim önemlidir.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.