Evvelki gün sayın Başbakan daha önce Kürt sorunu vardır dediğini ve bunun daha fazla demokrasi ile çözüleceğini söylemiş olduğunu kabullenerek. Bunu PKK su-istimal etti diyerek PKK'yı millete şikayet etti. Sayın Başbakanın bu hatasından dolayı milletten özür dilemesi gerekirken, aksine o sözünün doğruluğunu tasdik ettiği gibi Lazların, Boşnakların, Çerkezlerin Gürcülerin aklınıza Türk olan hangi topluluk varsa hepsinin de sorunları olduğunu ilan etti. Bu ilan hattı zatında AB'nin daha önce yapmış olduğu azınlık tanımlarına ne kadar da uygunluk göstermektedir. Bu benzerlik tesadüfi olabilir mi soruyorum. Böyle vatanın milletin bütünlüğünü ilgilendiren hassas bir konuda konuşmaların çok dikkatli olması gerektiği halde, olmayan sorunlar yaratma mantığını anlamak zordur. Bir milletin elbette sorunları olacaktır. İktidarın görevi bu sorunların tespiti ve çözümüdür. Yoksa sorunları yurt çapında dağıtmak değildir. Bu ülkede her şey gibi sorunlar da ortaktır. Biz beraber sevinir beraber ağlarız. Hiç birimizin sorunu özel değildir. Tüm sorunlar beceriksiz idarecilerden, dışa bağımlı iktidarlardan, IMF'nin peşinde koşanlardan, hortumculardan, onlara göz yumanlardan kaynaklanmaktadır. Sayın Başbakanımız! İşsizlik had safhada, ekonomi batağın dibinde, 3 yılda borç en azından 2'ye katlanmış, borç faizleri borçla ödenmekte. Üretim durmuş, depolarda mal birikmiş. Alıcı yok, dışarıya satılamıyor. Çünkü maliyeti yüksek. Milli gelir 5 bin dolarlarda diyorsunuz. İyi de kimin cebinde? Bütün bu sorunları yok kabul ederek yeni sorunlar üretmeye gerek yoktur. En son IMF'nin Doğuya yapılacak yatırımlara mani olduğunu ve buna engel olan yasaların sayın Derviş zamanında çıkarıldığını söylediniz. Yani IMF yi halka şikayet ediyorsunuz. Bu nasıl bir mantıktır. Anlaşılması güç...Anayasayı bile değiştirecek güce sahip bir hükümet Derviş yasalarına takılabilir mi? Demek ki takılıyormuş vah,vah,vah...Ya hükümeti ehline terk etmeniz ya da sorunların çözümünde sizlere yardımcı olmaya çalışan, 'bu vatan hepimizin' diyerek tavsiyelerde bulunan, daha da ileri seviyede, ekonomik modelleri ile dünyayı yerinden oynatan Prof Dr. Haydar BAŞ'ın ve BTP'nin çağrılarına kulak vermeniz şarttır. Başka türlü ne vatan, ne de makam kalır.
SORUN NEREDE?
Kürt sorunu dediniz aslı yok,Dersinizi aldınız yetmedi mi?Dahası mı gerekiyor?Bununla iş bitmedi mi? Sorun Kürt'te değil, Laz'da değil,Çerkes'de Boşnak'ta değil,Aslında sorun çok azda değil,Sorun sizin yakanızda. Sorun ABD'de, AB'de, IMF'de,Hakikati gizlemede, borçta, faizde,Ekonominizde, BOP'unuzda,Kısacası AKP olarak topunuzda.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017