8 Aralık 2024 tarihinde HTŞ lideri Colani'nin Esad'ı devirip Şara olarak yönetimi ele geçirmesinden en çok ABD-İsrail ikilisi mutlu oldu.
Bu değişimle birlikte ABD, Suriye'nin tamamında söz sahibi olurken, İsrail Suriye topraklarında adım adım işgalini genişletiyor.
Esad'ın devrildiği gün olan 8 Aralık'tan Temmuz 2025'e kadar Şam kırsalında ve Dera ile Kuneytra illerinde 10 askeri nokta kuran İsrail ordusu, son üç ayda bu sayıyı 19'a çıkardı.
Bu durum, İsrail'in işgal ettiği bu yeni topraklarda kalıcı olmayı planladığını gösteriyor.
İsrail'in inşa ettiği noktaların, genellikle stratejik tepelere ve ana yolların kesişim noktalarına yakın bölgelerde konumlandığı dikkati çekiyor.
İsrail ayrıca, Suriye'deki tarım arazileri ve alanları da ya yok ediyor, ya da gasbediyor.
Tarım Müdürü Cemal Muhammed tahribatın boyutuna dikkati çekerek, "Cibata El-Haşab ormanında cuma sabahı başlayan tahribat ilk değil. Daha önce Sehhara köyünde 50 dönüm, bu köyde ise 130 dönüm arazi yok edilmişti. Şimdi de 110 dönüm daha tahrip edildi. Yüzlerce dönüm araziyi yok ettiler" diye konuştu.
Muhammed, İsrail ordusunun tarım arazilerine el koyduğunu ve kaybedilen toplam arazi miktarının 700 dönüme yaklaştığını vurguladı.
Suriye'nin güneyinde durum bu. Öte yandan İsrail, Suriye genelinde yaptığı saldırılarla, Suriye ordusunu da etkisiz hale getirdi ve dilediği zaman Şara'nın Şam'daki sarayı da dahil birçok stratejik noktaları vurabiliyor. Bu saldırılara karşı Şara yönetimi en ufak bir karşılık dahi veremiyor.
Esad döneminde böyle miydi? İsrail bu işgalleri ve saldırıları yapamıyordu, hava saldırıları hava güvenlik sistemleri tarafından geri püskürtülüyordu.
Suriye'deki değişimin etkisini 12 gün süren İsrail-İran savaşında da gördük. İsrail savaş uçakları Suriye hava sahasını hiçbir engelle karşılaşmadan kullanarak İran'a ciddi saldırılar gerçekleştirdi. Esasen bu durum, Türkiye için de tehdidin büyüklüğünü gösterdi. Tabii ki anlayabilene...
Suriye'nin kuzeyinde ise, ABD'nin bir dediğini iki etmeyen Şara yönetimi ile ABD'nin "stratejik ortağım" dediği PKK'nın Suriye kolu SDG arasında gerilim yaşanıyor. Taraflar arasında önce 10 Mart'ta ABD arabuluculuğunda 8 maddelik bir mutabakat imzalanmıştı, sonra başta Halep olmak üzere birçok yerde çatışmalar yaşandı.
Problem entegrasyon konusu. SDG'nin Suriye çatısı olmaktan yana derdi yok, derdi, Irak gibi özerk bir yönetim olabilmek. ABD'nin isteği de bu yönde.
Yaşanan bu gerilim gerçek mi yoksa, başta Türkiye olmak üzere civar ülkelerin durumu kabullenmesi için bir tiyatro mu sergileniyor zaman gösterecek. Tekrar hatırlatalım, her iki taraf da ABD'nin talimatlarıyla hareket ediyor.
Bu noktada son durum, Şara yönetiminden bir heyet, Rakka'ya bağlı Tabka kentinde terör örgütü SDG militanlarıyla bir araya geldi.
SDG, "iyi niyet göstergesi" olarak farklı zaman ve bölgelerde Suriye hükümet güçlerince tutuklanan bazı kişilerin serbest bırakıldığını duyurdu.
Görünen o ki bir entegrasyon olacak ve bu, SDG'nin talep ettiği şartlarda olacak. Ve Türkiye'nin de bu entegrasyonu kabul etmesi istenecek. Ayrıca bu durum, ABD'nin bölgedeki askeri varlığının kalıcılığı anlamına gelmektedir.
ABD'nin işgalini reddeden Esad gitti, bu işgali kalıcı yapacak olan Şara geldi.
Türkiye'nin bölgedeki askeri varlığına gelince, TBMM'de yapılan son oylamada Suriye'de görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) görev süresi 3 yıl daha uzatıldı. Ama SDG ve Şara yönetimi sözde entegrasyon konusunda anlaştığında askerlerimiz orada durabilecek mi merak konusu.
Bu arada Dünya Bankası Suriye ile ilgili ilginç bir rapor yayımladı.
Raporda, Suriye'nin çatışma sonrası yeniden inşa maliyetinin 216 milyar dolar olduğunun tahmin edildiğini bildirdi. Diğer bir ifadeyle, Suriye borçlandırılarak bu inşa çalışması yapılacak, birileri bundan ciddi rant elde edecek ve Suriye'nin geleceği de böylece ipotek altına alınmış olacak. Küresel emperyalizmin bilinen taktikleri...
Suriye'de yaşananları gördükçe, Atatürk'ün küresel emperyalizme karşı verdiği bağımsızlık mücadelesinin ne kadar kıymetli olduğunu anlıyoruz.
AKP hükümeti, basiretsizce Suriye dış politikasında sorun ekti ve maslesef çok ciddi sorunlar biçeceğiz.
- Enflasyonda itibarımız yerlerde / 22.10.2025
- 22 Ekim'in 1'nci yılında endişe verici tablo! / 21.10.2025
- İsrail'in hedefinde Kıbrıs var! / 18.10.2025
- Gazze'de ateşkes sonrası ABD'nin odağında hangi ülkeler var? / 17.10.2025
- 'Sermayeye var, dar gelirliye yok' bütçesi! / 16.10.2025
- Enflasyonun sebebi talepse, Almanya’da enflasyon uçuyor olmalıydı / 15.10.2025
- İsrail'in en büyük destekçisi, şimdi barış havarisi! / 14.10.2025
- Komisyonda konuşulanlar: Süreç nereye gidiyor? / 11.10.2025
- İsrail ateşkese uyacak mı, uysa bile Gazze Gazzelilere yar olacak mı? / 10.10.2025