Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı'nın, alt komisyondan çıkan yeni metnine göre, işletmeler aleyhine "daha ağırlaştırılmış" yükler getirdiği ifade edildi Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı'nın, alt komisyondan çıkan yeni metnine göre, işletmeler aleyhine "daha ağırlaştırılmış" yükler getirdiğini savunarak, "Sosyal güvenlikte yeni yükler ekonomiyi baltalar" uyarısında bulundu. TİSK'ten yapılan açıklamada, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı'nın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nca oluşturulan Alt Komisyonda hazırlanan metninin, müzakereler sırasındaki uyarı ve çabalarına rağmen "daha da ağırlaştırılmış" bir şekilde işletmelerin karşısına çıktığı değerlendirmesi yer aldı. TİSK açıklamasında, söz konusu düzenlemelerde sosyal tarafların dile getirdiği sorunlar müzakere edilmediği gibi, aksine işveren kesimine yeni yükümlülükler getirildiği ifade edildi. Kayıt dışı azalmaz, körüklenirAçıklamada, kayıt dışı ile mücadele gerekçesiyle yapılmaya çalışılan değişikliklerin de kayıt dışını azaltmak yerine körükleyecek nitelikte olduğu savunuldu. TİSK açıklamasında, "Hükümet Programında yer alan 5 puanlık işveren prim indiriminin gündeme getirildiği bir dönemde Tasarı ile bu tutumun tam aksine, işveren primlerini 2-4 puan artıracak yeni yükler getirilmesini anlamak mümkün değildir" ifadesi yer aldı. TİSK, prim, ikramiye gibi ücret dışındaki yan ödemelerin tavanı aşan kısmının sonraki ayların prime esas kazançlarına dahil edilerek prim kesilmesini de işverenler açısından yeni prim ödeme yükümlülüğü yanı sıra, bu nedenle ortaya çıkacak yanlış ve eksik uygulamalara bağlı ek prim belgesi verme ve idari para cezası ödeme yükümlülüklerini doğuracak olması nedeniyle kabul edilemez nitelikte buldu. Yasanın ilgili düzenlemesinde konunun gelir vergisi boyutunun hiç dikkate alınmadığı ifade edilen TİSK açıklamasında, "Ayrıca, ikramiye ödemelerinde gelir vergisi konusunun nasıl çözüleceği bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. Bu uygulamadan toplu sözleşme düzeninin olumsuz yönde etkileneceği düşünülmektedir" denildi. Bu hükmün, işverenlerin emekliye ayrılan ve işyeriyle ilişkisi kesilen eski çalışanları için de prim ödemeye devam etmesi gibi dünyada örneği olmayan bir uygulamaya yol açacağı savunuldu. Yargı kararlarının, somut biçimde belirlenmiş bir ihtiyaca yönelik sosyal yardımların nakden ödenmiş olsun olmasın prim kesintisine tabi olmayacağını öngördüğü vurgulanarak, yeni düzenlemede bununla biçimde, tüm sosyal yardımların prime tabi tutulduğu kaydedildi. Açıklamada, "Görevin yerine getirilmesi için zorunlu olarak yapılan süt, yoğurt, elbise, tulum, maske, eldiven, bot gibi ayni yardımların dahi prime esas kazanç kapsamına alınmasını öngören alelacele bir eklemenin yapılmasını algılamakta zorluk çekiyoruz" denildi. Büyümeyi, istihdamı, yatırımı, ihracatı baltalarTİSK açıklamasında, tasarıda yer alan düzenlemelerin sakıncalar doğuracağı ifade edilerek, şöyle denildi: "60. Hükümet Programında öngörülen, başta 5 puanlık prim indirimi olmak üzere, idari ve mali yüklerin azaltılması yönündeki değişiklik teklifleri gündemdeyken çalışana ve işverene ilave idari ve mali yüklerin getirilmesi fevkalade yanlıştır. Ayrıca söz konusu düzenlemelerde ısrar edilmesi 'önce primi yükselt sonra indir' gibi yanlış bir yaklaşımı gündeme taşımaktadır. Böyle bir yaklaşımın da Hükümetin 'prim yüklerinin indirilmesi' hedefleriyle örtüşmediğini vurgulamakta fayda vardır. Ekonomik büyümeyi, istihdamı, yatırımı ve ihracatı baltalayacak olmasının yanı sıra, endüstri ilişkileri sistemine ve çalışma barışına zarar verecek söz konusu düzenlemelerden vazgeçilmelidir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.