BM'nin en yüksek yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanı, Sırbistan'ın 1990'larda yaşanan Bosna Savaşı sırasında soykırımdan hukuken sorumlu tutulamayacağını bildirdi Adalet Divanı'nın Başkanı Yargıç Rosalyn Higgins, özellikle Srebrenitsa'da yaşanan olayların 'soykırım' teşkil ettiği hükmüne vardı. Ancak Sırbistan'ın soykırım yapmaktan ya da yapılmasına iştirak etmekten sorumlu tutulamayacağı belirtildi. Sırbistan'ı, Cenevre Sözleşmelerini ihlâl ederek etnik temizlik yapmak ve vatandaşlarını ortadan kaldırmakla suçlayan Bosna da iddialarını özellikle 1995 yılındaki Srebrenitsa Katliamı'na dayandırıyordu. Mülteciler için güvenli bölge ilan edilmiş olmasına rağmen Sırp askerlerin bölgeyi ele geçirerek sekiz bin Müslümanı öldürdüğü olayın, Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen soykırım tanımına uyduğu daha önceden kabul edilmişti. Mahkeme heyeti ayrıca, Sırbistan'ın Srebrenitsa olayını önlemeyerek uluslararası hukuku ihlal ettiğini bildirdi. Yargıçlar, Sırp liderlerin Bosna Sırp ordusuna silah ve mali yardım sağladığını ve Sırp liderler üzerinde varolan nüfuzunu kullanmadığını belirterek, bu nüfuzun yeterince güçlü olmadığı savunmasını reddetti. Belgrad yönetiminin ayrıca sorumluları cezalandırmayarak suç işlediği kaydedildi. Yargıç Higgins, Srebrenitsa dışında, Boşnakların kitlesel şekilde öldürüldüğü diğer olayların ise soykırım kabul edilemeyeceğini, sorumluların bu yönde bir niyet taşıdığından kesin şekilde emin olamayacaklarını söyledi. 1992-1995 arasındaki Bosna Savaşı sırasında 100 binden fazla kişi hayatını kaybetmişti. Bosna, Sırbistan'ı bölgedeki Müslüman ve Hırvatların etnik temizliğe tabi tutulması için planlar yapmakla suçlamıştı. Davacı devlet, yaşanan olayların Nazilerin İkinci Dünya Savaşı'nda yaptıklarına benzer şekilde, soykırıma yol açtığını öne sürüyordu. Sırbistan bu suçlamaları reddederek, olayların bir iç savaş sonucu meydana geldiğini savunuyordu. Adalet Divanı'nın Sırbistan'ın "olaylardan sorumlu olmadığı" şeklindeki hükmü, Bosna'nın savaş için tazminat talep etmesini de engellemiş oldu. Dava bir ilkBu dava mahkemenin 62 yıllık tarihinde, bir ordunun ya da hükümet yetkililerinin değil, bütünüyle bir ülkenin soykırımla itham edildiği, yani iki devletin karşı karşıya geldiği ilk vaka. Adalet Divanı davayı görmeye geçen yıl başladı Dolayısıyla Sırp halkının bütünü suçlanıyor. Belgrad hükümeti ise, Sırp halkının soykırım suçu işleme eğiliminde olduğunu gösteren hiçbir kanıt bulunmadığını belirtiyor. Bosna'yı temsil eden avukatlar bir "niyet"i kanıtlamak durumunda olduğundan, dava hukuken güç bulunuyordu. Dahası, olayların sorumlusunun kim olduğunu tespit etmek de güç. Bosna savaşı sırasında yönetim Yugoslavya hükümetinin elindeydi. Dava açıldığında muhatap, bu devletin mirasçısı Sırbistan ve Karadağ idi. Ancak aradan geçen sürede bu federasyon feshedildi. Dolayısıyla Sırbistan'ı, o zamanki Belgrad hükümetinin eylemlerinden sorumlu tutmak hukuken güç bir iddia. Geçen yıl görülmeye başlanan dava, aslında 14 yıl öncesine dayanıyor. Bosna, savaşın başında Yugoslavya Federasyonu aleyhinde başvuruda bulunmuş ve bölgedeki şiddetin sona ermesi yolunda bir karar çıkartmaya çalışmıştı. Mahkeme davayı ele alıp almamayı değerlendirirken bir ara kararla, Bosna'da soykırımın önlenmesini talep etmiş, ancak çatışmalar sürmüştü. Bosna başvurusunu, 2003 yılında yenilemiş, dava geçen yıl Şubat'ta yargıçlar önüne gelmişti. Bu dava, bölgede Yugoslavya'nın parçalanması sürecinde yaşananlara dair mahkemenin önüne gelen ilk dosya değil. Bundan iki yıl önce Uluslararası Adalet Divanı, Sırbistan-Karadağ'ın, NATO'ya üye sekiz ülke aleyhine yaptığı 'soykırım' suçlamasını reddetmişti. Karara gerekçe olarak söz konusu olaylar sırasında ülkenin Birleşmiş Milletler'in üyesi olmaması gösterilmişti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.