Spekülatif kazanç vergisi

Vergi gelirlerinin düşmesi, maliye uzmanlarını yeni arayışlara sevk ediyor. Vergilendirilmiş kazancı kutsayanlar için kazancın şekli, yolu ve yöntemi hiç önem arz etmiyor. Bu kişilere göre, bir mükellef nasıl kazanırsa kazansın, yeter ki vergisini ödesin. Bahşişlerden dahi vergi almayı düşünen maliye uzmanları, şimdi de "spekülatif kazanç vergisi" öneriyorlar. Diyorlar ki: "Sermaye ve gayrimenkul ile emtia borsalarında zaman zaman ortaya çıkan ve normalin üzerinde fiyat artışlarına neden olan spekülasyona dayalı işlemlerden vergi alınsın." Vergi alınacak da ne olacak? Bir haksızlık mı önlenecek? Hayır, haksız kazanç elde eden spekülatör, vergi verdim kazancım kutsaldır diyerek daha çok spekülatif işlemler peşinde koşacaktır. Çünkü spekülatif kazançlardan vergi almak, o kazançları teşvik anlamı taşıyacaktır. Bundan da en çok alın teri dökerek kazananlar zararlı çıkacaktır. Ekonomistler, spekülasyonu, ileride meydana gelebilecek fiyat dalgalanmalarından yararlanarak kazanç sağlama diye tarif ediyorlar. Gerçekte ise spekülasyon, ihtikârdır, yani vurgundur. Daha açık ifade ile spekülatörler, bir nevi dolandırıcıdırlar. Günümüzde en meşhur spekülatör "para sihirbazı" unvanlı George Soros'tur. Onun uluslararası düzeyde döndürdüğü dolapları ve gerçekleştirdiği turuncu devrimlerini bilmeyen var mı?Spekülasyon çoğunlukla borsalarda yapılmaktadır. Maalesef, serbest piyasa ekonomisinde spekülasyon, en çok ve en kolay para kazandıran bir iş olmuştur. Bunun mucidi Yahudilerdir. Bilindiği üzere Yahudiler, spekülasyon ve para operasyonlarının uzmanıdırlar. Bundan dolayı bazı ekonomistler, "Yahudiler, finans krizlerini önceden bilirler, çünkü bu krizleri kendileri çıkarır" derler. Kriz çıkarmalarının nedeni, soygun ve vurgun vurmak, zahmet çekmeden çok para kazanmaktır.Michael Lewis, New York borsasının yıldızlarından biriydi. Yazdığı "Yalancının Pokeri" adlı kitabında spekülatörler için şunları söyler: "Dâhi bir spekülatör, kimseye dürüst davranmaz, hiçbir kuruma ya da alınmış karara saygı duymaz. Gizemli bir sakinlik içerisindedir, çevresinde olup bitenlere karşı duygusuz, neredeyse kayıtsız davranır. Sıradan yatırımcıların gösterdikleri endişe, panik anında kazanma tutkusu gibi tepkiden uzaktır. Kendisini seçkinler grubunun bir üyesi olarak değerlendirir, başkalarını ise bir koyun sürüsü görür." Niçin böyle davranır? Çünkü oyunu kuran kendisidir, kaybedecek olan da başkalarıdır. Endişe etmemesinin, paniğe kapılmamasının nedeni işte budur. Aslında maliye uzmanlarının üzerinde kafa yorması ve çözüm araması gereken iş, spekülatif kazançları vergilendirmek değil, önlemek olmalıdır. Bunu yapmayan hükümetler, spekülatörlerin elinde oyuncak olmaktan kurtulamazlar. Nitekim bu gerçeği, Davos Dünya Ekonomik Forumu'nda 1996 yılında Alman Bundesban Başkanı Hans Tietmeier, devlet başkanları, başbakanlar ve pek çok ülkenin bakanlarının bulunduğu toplantıda açıkça ifade etmiştir. Onun için diyoruz ki, spekülatif kazançları önlemek, tamamen önlenemiyorsa, hiç olsun aza indirmek, onu vergilendirmekten çok daha büyük bir hizmettir.Böyle bir hizmeti, sermaye piyasasını tamamıyla serbestleştirenler ve uluslararası spekülatörlere açanlar, asla yapamazlar.  Başka bir deyimle liberaller, spekülatif işlemlere karşı en küçük bir tedbiri bile alamazlar, almayı da düşünmezler. Çünkü onlar spekülasyonun yararlı ve faydalı olduğuna inanmaktadırlar. Sonuç olarak ifade edersek, spekülasyonu kökünden kazıyacak, helâl ve haklı kazancın önünü açacak tek model, 'Milli Ekonomi Modeli'dir.