Bir futbol sezonu daha bitti. Bütün futbol otoritelerine göre son kırk yılda bu denli berbat ve kişiliksiz bir lig daha yaşanmamıştır. Cezalı oyuncu oynatma, kural hatasıyla maç tekrarı, Beşiktaş'ın beş kırmızı kart görüp hükmen yenilmesi, FIFA hakemi Ali Aydın'ın hakemliği bırakması, son haftalarda artan şike ve teşfik primi iddiaları, sahaya seyirci giren maçlarda saha kapatma cezalalarının gelmemesi akla ilk gelenler.
Ligin son haftasındaki yüksek tansiyon düşme hattındaydı. Bursaspor son beş haftada maçlarını galip bitirmesine rağmen, 41 yıllık tarihinde ilk kez küme düştü. Benim uzun yıllar futbol deneyimim diyor ki, ligin bitimine altı hafta kala rakiplerinden bir puan gerideysen vah haline. Sen maçlarını nasıl kazanıyorsan rakiplerin de aynı performansı gösterecekler. Bursaspor ligin her konuda deneyimli takımı. Geçtiğimiz yıl son haftalarda ligde kalmaları bu dersi vermemiş olacak ki yönetim hatalarıyla Süper Lige veda ettiler. Ne demişler "ölen ölür kalan sağlar bizimdir." İstanbulspor, Rize ve Akçaabat Sebat'ın son haftalardaki mücadeleleri her türlü takdirin üzerinde. Bu arada Sakaryaspor, Büyükşehir Ankaraspor ve Kayseri Erciyesspor ligin yeni takımları. Onlara da kocaman tebrikler.
Fenerbahçe ile Trabzonspor ön elemeleri geçerlerse Şampiyonlar Ligi'nde oynama hakkını elde edecekler. Şimdi tüm gözler mevcut kadrolara yapılacak transferlerde. Gelecek yılların ekonomik şartları hep Fenerbahçe'den yana. Her maç 55 bin seyirci ile oynanıyor. Bu arada olağanüstü yan gelirler. Bence Fenerbahçe gelecek 3 yılın Türkiye'de bileği bükülmeyecek bir takım olma yolunda. Şampiyonlar Ligi'nde ne yaparlar bilemem. Trabzonspor ekonomik sorunlarını aşarak gelecek yıl Süper Ligde yeniden iddialı olur mu? Beşiktaş bu kaosun içinden nasıl çıkar? Borç batağındaki Galatasaray'ın hali yürek paralıyor. Ya kendi yağıyla kavrulmaya çalışan Anadolu takımlarının hali? İnsan ister istemez soruyor; Türk Futbolu iflasın eşiğinde mi diye... Ligde bu yıl oynanan kalitesiz futbola bakarak karamsarlığa kapılmamak elde değil. Dünya 3. lüğünden sonraki halimiz her yönüyle ameliyat masasına yatırılması gerekiyor. Şimdi tam zamanı. Vakit kaybetmeden önce herkesi birbirine düşüren Futbol Federasyonu ile başlayarak tüm kurulları yeniledikten sonra bembeyaz bir sayfa açıp futbol mücadelesine en baştan başlamalıyız. Türkiye'deki futbol sevgisi her geçen gün katlanarak büyüyor. Dostluğun ve kardeşliğin olmadığı yerde başarının olamayacağı bilincini herkese aşılamalıyız. Daha da önemlisi geçtiğimiz futbol sezonu gibi yaşanacak berbat bir yılın sonunda ülke futbolunun ne hallere gelip yok olacağının bilincinde olmalıyız.
Çok geç olmadan.
Ligin son haftasındaki yüksek tansiyon düşme hattındaydı. Bursaspor son beş haftada maçlarını galip bitirmesine rağmen, 41 yıllık tarihinde ilk kez küme düştü. Benim uzun yıllar futbol deneyimim diyor ki, ligin bitimine altı hafta kala rakiplerinden bir puan gerideysen vah haline. Sen maçlarını nasıl kazanıyorsan rakiplerin de aynı performansı gösterecekler. Bursaspor ligin her konuda deneyimli takımı. Geçtiğimiz yıl son haftalarda ligde kalmaları bu dersi vermemiş olacak ki yönetim hatalarıyla Süper Lige veda ettiler. Ne demişler "ölen ölür kalan sağlar bizimdir." İstanbulspor, Rize ve Akçaabat Sebat'ın son haftalardaki mücadeleleri her türlü takdirin üzerinde. Bu arada Sakaryaspor, Büyükşehir Ankaraspor ve Kayseri Erciyesspor ligin yeni takımları. Onlara da kocaman tebrikler.
Fenerbahçe ile Trabzonspor ön elemeleri geçerlerse Şampiyonlar Ligi'nde oynama hakkını elde edecekler. Şimdi tüm gözler mevcut kadrolara yapılacak transferlerde. Gelecek yılların ekonomik şartları hep Fenerbahçe'den yana. Her maç 55 bin seyirci ile oynanıyor. Bu arada olağanüstü yan gelirler. Bence Fenerbahçe gelecek 3 yılın Türkiye'de bileği bükülmeyecek bir takım olma yolunda. Şampiyonlar Ligi'nde ne yaparlar bilemem. Trabzonspor ekonomik sorunlarını aşarak gelecek yıl Süper Ligde yeniden iddialı olur mu? Beşiktaş bu kaosun içinden nasıl çıkar? Borç batağındaki Galatasaray'ın hali yürek paralıyor. Ya kendi yağıyla kavrulmaya çalışan Anadolu takımlarının hali? İnsan ister istemez soruyor; Türk Futbolu iflasın eşiğinde mi diye... Ligde bu yıl oynanan kalitesiz futbola bakarak karamsarlığa kapılmamak elde değil. Dünya 3. lüğünden sonraki halimiz her yönüyle ameliyat masasına yatırılması gerekiyor. Şimdi tam zamanı. Vakit kaybetmeden önce herkesi birbirine düşüren Futbol Federasyonu ile başlayarak tüm kurulları yeniledikten sonra bembeyaz bir sayfa açıp futbol mücadelesine en baştan başlamalıyız. Türkiye'deki futbol sevgisi her geçen gün katlanarak büyüyor. Dostluğun ve kardeşliğin olmadığı yerde başarının olamayacağı bilincini herkese aşılamalıyız. Daha da önemlisi geçtiğimiz futbol sezonu gibi yaşanacak berbat bir yılın sonunda ülke futbolunun ne hallere gelip yok olacağının bilincinde olmalıyız.
Çok geç olmadan.
İhsan Türe / diğer yazıları
- Futbolumuz / 28.12.2004
- Fırsat teptik! / 15.10.2004
- Kazakistan'ı bırak Danimarka'ya bak / 12.10.2004
- Futbolumuzda kayıp yıllar / 09.10.2004
- Kartali Parçaladilar / 05.10.2004
- Yalan Rüzgârı / 28.09.2004
- Yukarıdakiler ve aşağıdakiler / 24.09.2004
- Kartal'ın gözyaşları / 31.08.2004
- Kaçan Balık!.. / 27.08.2004
- Süper Lig'in havası ısınıyor / 17.08.2004
- Fırsat teptik! / 15.10.2004
- Kazakistan'ı bırak Danimarka'ya bak / 12.10.2004
- Futbolumuzda kayıp yıllar / 09.10.2004
- Kartali Parçaladilar / 05.10.2004
- Yalan Rüzgârı / 28.09.2004
- Yukarıdakiler ve aşağıdakiler / 24.09.2004
- Kartal'ın gözyaşları / 31.08.2004
- Kaçan Balık!.. / 27.08.2004
- Süper Lig'in havası ısınıyor / 17.08.2004