‘Şüphesiz onlar hidayet bayraklarıdır’
Resûlullah (s.a.a.) buyurdu ki: “(Hz. Mehdi ve askerleri) Yeryüzüne egemen olacak ve yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolduğu gibi adalet ve insafla dolacaktır. Sizden veya sizden geriye kalanlardan her kim onlara ulaşırsa her ne kadar karın üzerinde sürünerek de olsa onlara katılsın. Zira şüphesiz ki onlar hidayet bayraklarıdır”
26.11.2018 00:00:00
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Biz Ehl-i Beyt için Allah dünya yerine ahireti seçmiştir. Şüphesiz Ehl-i Beyt'im Benden sonra belaya maruz kalacak, dağılacak ve sürülecektir. Sonunda doğu taraftarlarından beraberlerinde siyah bayraklar olan bir topluluk gelecek, hakkı isteyecek ama kendilerine verilmeyecektir. Savaşacaklar ve galip gelecekler. Onlara istedikleri verilecek ama onlar kabul etmeyeceklerdir. Sonunda onu Ehl-i Beyt'imden birine vereceklerdir. Onun adı Benim adım; babasının adı da babamın adıdır. Yeryüzüne egemen olacak ve yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolduğu gibi adalet ve insafla dolacaktır. Sizden veya sizden geriye kalanlardan her kim onlara ulaşırsa her ne kadar karın üzerinde sürünerek de olsa onlara katılsın. Zira şüphesiz ki onlar hidayet bayraklarıdır." (Kenz'ul-Ummal, 38677).
Abdullah şöyle diyor:
Biz Resûlullah'ın (s.a.a.) yanında otururken Kureyş'ten birkaç genç oradan geçti. Hz. Peygamber'in rengi değişti. Biz, "Ya Resûlallah! Biz sürekli yüzünüzde rahatsız edici bir hal görmekteyiz" deyince şöyle buyurdu: "Allah biz Ehl-i Beyt'e dünya yerine ahireti seçmiştir. Şüphesiz Ehl-i Beyt'im Benden sonra belaya uğrayacak, sürülecek ve dağılacaktır. Sonunda buradan -eliyle doğu tarafına işaret etti- beraberinde siyah bayraklar olan bir topluluk gelecektir. Onlar hakkı isteyecek ama verilmeyecektir. Hakkı isteyecekler yine verilmeyecektir. Sonunda savaşacaklar ve sabredeceklerdir. Bu defa kendilerine istedikleri verilecek ama kabul etmeyeceklerdir. Sonunda Ehl-i Beyt'imden birisine vereceklerdir. O da yeryüzünü, zulüm ve haksızlıkla dolduğu gibi adalet ve insafla dolduracaktır. Sizden her kim onlara ulaşırsa karın üzerinde sürünerek de olsa kendilerine katılsın." (et-Teşrifu bi'l-Minen, 314/445).
Yine Resûlullah (s.a.a.) şöyle buyurmuştur: "Sonunda bu doğu tarafından bir topluluk gelecektir. Onlar siyah bayraklar ashabıdır. İki veya üç defa hakkı isteyecekler ama onlara verilmeyecektir. Sonunda savaşacaklar ve galip geleceklerdir. Kendilerine istedikleri verilecek ama onu kabul etmeyeceklerdir. Sonunda onu Ehl-i Beyt'imden birine verecekler, O da yeryüzünü, zulümle dolduğu gibi adaletle dolduracaktır. Sizden her kim onlara ulaşırsa karın üzerinde sürünerek de olsa kendilerine katılsın. Zira şüphesiz O Mehdi'dir (a.s.)." (a.g.e., 118/111).
İmam Bâkır (a.s.) ise şöyle buyurmuştur: "Adeta doğuda kıyam eden, hakkı isteyen, kendilerine verilmeyen, yeniden isteyen ama yine verilmeyen, topluluğu görür gibiyim. Böyle görünce kılıçlarını çekerler. Bu esnada istedikleri verilir ama kendileri kabul etmezler. Sonunda kıyam ederler hakkı sadece sahibinize verirler. Onların öldürülenleri şehittir. Bilin ki eğer o zamana ulaşırsam bu emrin sahibine canımı feda ederim." (el-Gaybetu li'l-Nu'mani, 273/50). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
Abdullah şöyle diyor:
Biz Resûlullah'ın (s.a.a.) yanında otururken Kureyş'ten birkaç genç oradan geçti. Hz. Peygamber'in rengi değişti. Biz, "Ya Resûlallah! Biz sürekli yüzünüzde rahatsız edici bir hal görmekteyiz" deyince şöyle buyurdu: "Allah biz Ehl-i Beyt'e dünya yerine ahireti seçmiştir. Şüphesiz Ehl-i Beyt'im Benden sonra belaya uğrayacak, sürülecek ve dağılacaktır. Sonunda buradan -eliyle doğu tarafına işaret etti- beraberinde siyah bayraklar olan bir topluluk gelecektir. Onlar hakkı isteyecek ama verilmeyecektir. Hakkı isteyecekler yine verilmeyecektir. Sonunda savaşacaklar ve sabredeceklerdir. Bu defa kendilerine istedikleri verilecek ama kabul etmeyeceklerdir. Sonunda Ehl-i Beyt'imden birisine vereceklerdir. O da yeryüzünü, zulüm ve haksızlıkla dolduğu gibi adalet ve insafla dolduracaktır. Sizden her kim onlara ulaşırsa karın üzerinde sürünerek de olsa kendilerine katılsın." (et-Teşrifu bi'l-Minen, 314/445).
Yine Resûlullah (s.a.a.) şöyle buyurmuştur: "Sonunda bu doğu tarafından bir topluluk gelecektir. Onlar siyah bayraklar ashabıdır. İki veya üç defa hakkı isteyecekler ama onlara verilmeyecektir. Sonunda savaşacaklar ve galip geleceklerdir. Kendilerine istedikleri verilecek ama onu kabul etmeyeceklerdir. Sonunda onu Ehl-i Beyt'imden birine verecekler, O da yeryüzünü, zulümle dolduğu gibi adaletle dolduracaktır. Sizden her kim onlara ulaşırsa karın üzerinde sürünerek de olsa kendilerine katılsın. Zira şüphesiz O Mehdi'dir (a.s.)." (a.g.e., 118/111).
İmam Bâkır (a.s.) ise şöyle buyurmuştur: "Adeta doğuda kıyam eden, hakkı isteyen, kendilerine verilmeyen, yeniden isteyen ama yine verilmeyen, topluluğu görür gibiyim. Böyle görünce kılıçlarını çekerler. Bu esnada istedikleri verilir ama kendileri kabul etmezler. Sonunda kıyam ederler hakkı sadece sahibinize verirler. Onların öldürülenleri şehittir. Bilin ki eğer o zamana ulaşırsam bu emrin sahibine canımı feda ederim." (el-Gaybetu li'l-Nu'mani, 273/50). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL