Suriye AKP’nin/Başbakanın bütünleme sınavı (gibi) Geçemezse kaydı silinecek

Nereden mi kaydı silinecek?
Altından kalkamayacağı kadar bitirme ödevi aldığı yerden.
Mektepten.
Daha nostaljik oldu.
Geçen hafta İstanbul’daydı Suriye’nin dostları.
Sonrasında isim değişikliği oldu.
“Suriye Halkının Dostları” yeni konan isim.
Vernel misali.
Annan bornozum batıyor.
Vernelleyin yumuşacık olsun,
Vernelleyin miss gibi koksun.
Vernel yerine domestos da kullanabilirsiniz.
Domestos ve Domascus.
Damascus Şam’ın Latince ismi.
Şiir gibi oldu.
Kim bilir?
Belki de ünlü leke çıkarıcı Domestos ilk kez Damascus’ta kullanılmıştır. Leke çıkarmak için.
Hocayı yakalamışlar Akşehir’de zaptiyeler.
Cübbenin kenarında kocaman bir hançerle.
-Hoca nedir bu Hançer? Yasak olduğunu duymadın yahut okumadın mı?
Meslek icabı taşıyorum diye cevap vermiş hoca. Okuduğumuz kitaplarda yanlış konan noktalar, yanlış yerde duran harekeler çıkabiliyor. İbrahim’in suçu. (Muteferrika’yı kastediyor). İşte o yanlışları kazımak için taşıyorum.  
Gülmüş heyet-i muhakeme ve eklemiş, “amma yaptın hoca. Bu koskoca hançerle, o mini minnacık noktayı kazımak” olacak şey değil.
Cevap vermiş hoca masumane masumane, heyet-i mümtaz sanki yemiş nane:
-Ah efendim ah. Bazen öyle yanlışlar çıkıyor ki, onları düzeltmek için bu koskoca hançer bile yetmiyor.
Bu misal, öylesi lekeler var ki bazı yüzlerde.
Domestos değil kezzap ile badana yapsanız kırk yıl temizlenmez.
Anket yapmışlar(!) Suriye halkının büyük çoğunluğu kendilerinden yana çıkınca isim değiştirmişler.
“Suriye Halkının Dostları” olmuş yeni isim.
Bu anketler Libya’da da yapılmış mış(!), yüzde 51 hayır dediği için Kaddafi, artık mâ-fi. Demokrasi işte bu.
Peh peh peh,
İnanan ebleh.
Suriye Halkının Dostları/Yedi bitirdi hamburgerlerle tostları.
Kimler imiş Suriye halkının dostları?
Ya da şöyle sorayım.
Kimler imiş, kendi aralarında bir türlü dost olamayan şu Suriye halkının dostları?
Bu daha güzel uydu.
Düşünsenize, (tabii düşünecek haliniz kaldıysa) henüz orta yerde olmayan postun kavgasına tutulmuş olanlar, Başbakanımızın himayesinde, hem de İstanbul’da, “Suriye halkının dostları” adı altında bir araya gelebiliyorlar.
Kim bilir?
Belki de onların arasında dostluğu oluşturmaktı ana gaye?
Peki, kim çekiyor vagonu?
Havadan sudan,
Yalan ucuz sudan.
Hayali gerekçelerle yıllardır İslam coğrafyasını kana bulayan,
Mal emniyeti,
Can emniyeti,
Namus emniyeti,
Kısaca kutsal değer masumiyeti tanımayan patron ülkeler.
Suriye’de zulüm var diyen Başbakanımızın gerekçesi ile Saddam’ın kimyasalları var hücuuum diye bağıran bir zamanların “Tanrı elçisi”  Bush’un gerekçesi aynı.
Bölge için büyük tehlike idi, bir türlü bulunamayan Saddam’ın kimyasalları.
Meğer petrol rezervleri imiş kimyasal denilen şeyler.
Dünya devleri koruma altına aldı hepsini.
Saddam’ın kimyasalları çoktan çürüdü.
Ama Irak’ta Müslüman kanı kurumuyor.
Libya’da, Bahreyn’de.
Sudan’da, Afganistan’da…
Suriye tezini haçlıların istediği gibi sunamazsa AKP’nin/Başbakanımızın işi hayli zor.
Kurtarma sınavı yahut telafi imtihanı da gözükmüyor ufukta.