Yine ilginç bir tesadüf yaşadık.
Suriye gündeminin ısındığı, Türkiye’nin komşusuyla adeta savaş noktasına geldiği bir süreçte bir operasyon gündemi değiştirdi.
28 Şubat soruşturması kapsamında 31 kişi gözaltına alındı.
Bu isimlerin başında dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir geliyor. Yargı kararına elbette saygılıyız. Sonucu merakla bekliyoruz.
Ancak bu gözaltılar Suriye’yi unuturdu.
ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nin yeni bir merhalesi olan Arap Baharı isyanlarıyla bu ülke de hedefe oturtuldu.
Türkiye ise ne yazık ki Suriye konusunda öncü ülke konumunda.
Yapılan açıklamalar bu işin başını çeken ABD’yi bile geride bırakacak sertlikte.
Erdoğan’ın dünyanın öbür ucu Çin’de yaptığı açıklamayı hatırlarsınız; sınırda yaşanan olaylar üzerine NATO’yu göreve çağırmıştı.
Dayanağı ise 5. madde.
NATO Anlaşması’nın 5. maddesinde, “Bir NATO ülkesine yapılan saldırı, müttefiklerin hepsine yapılmış sayılır” hükmü yer alıyor.
Erdoğan’ın çağrısına NATO’dan jet hızıyla “Üyelerimizin korunmasını ciddiye alıyoruz” şeklinde olumlu karşılık geldi.
Şimdi sormak istediğim birkaç soru var.
1- Türkiye’nin Irak ile de sınırı var. Bu ülkeden hemen her gün terör örgütü üyeleri gruplar halinde sınırlarımızı geçerek askerlerimize saldırıyor, şehit ediyor. 26 şehit birden verdiğimiz günler oldu. Sayın Başbakan NATO’ya Suriye konusunda bugün yaptığı çağrıyı o zaman yaptı mı?
2-NATO madem bir üyesi olan Türkiye’nin sınırlarının korunması konusunda bu kadar hassas, neden aynı hassasiyeti Irak’ın kuzeyinden gelen terör saldırıları konusunda göstermiyor?
3-Erdoğan NATO’nun Libya’ya müdahalesi gündeme geldiğinde “NATO’nun ne işi var Libya’da” demişti. Sonrasında ne olduğu herkesin malumu. NATO madem Türkiye’nin çağrılarını bu kadar önemsiyor Erdoğan’ın bu açıklaması neden havada kaldı?
Benim tüm bunlardan çıkardığım sonuç şu:
Sizin ne istediğiniz değil, kimin adına ne istediğiniz önemli!
Eğer sizin bir isteğiniz küresel güçlerin çıkarlarıyla örtüşürse el üstünde tutulursunuz, yok eğer değilse dikkate bile alınmazsınız.
SIR KÜPÜ
Yeni Mesaj Gazetesi yazarı Sabahattin Önkibar köşesinde “Başbakan MİT’i niçin koruyor. MİT devletin mi yoksa Erdoğan’ın şahsi istihbarat örgütü mü” diye sormuştu.
Bu soruya cevap bizzat başbakan Erdoğan’dan geldi.
Çin’de gazetecilerin sorularını cevaplandıran Erdoğan, “(Hakan Fidan) Benim sır küpüm. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sır küpü. Türkiye’nin geleceğine sır küpü. Uluslararası alanda bu görevi yapanlar ajan olarak nitelendirilir. Operasyon yapacakları zaman görevlendirmeyle devlet adına giderler. ABD, Rusya, Çin ve Batı ülkelerinin hepsinde var. İmralı’ya da gönderen benim, Oslo’ya da gönderen benim.” dedi.
Suriye gündeminin ısındığı, Türkiye’nin komşusuyla adeta savaş noktasına geldiği bir süreçte bir operasyon gündemi değiştirdi.
28 Şubat soruşturması kapsamında 31 kişi gözaltına alındı.
Bu isimlerin başında dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir geliyor. Yargı kararına elbette saygılıyız. Sonucu merakla bekliyoruz.
Ancak bu gözaltılar Suriye’yi unuturdu.
ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nin yeni bir merhalesi olan Arap Baharı isyanlarıyla bu ülke de hedefe oturtuldu.
Türkiye ise ne yazık ki Suriye konusunda öncü ülke konumunda.
Yapılan açıklamalar bu işin başını çeken ABD’yi bile geride bırakacak sertlikte.
Erdoğan’ın dünyanın öbür ucu Çin’de yaptığı açıklamayı hatırlarsınız; sınırda yaşanan olaylar üzerine NATO’yu göreve çağırmıştı.
Dayanağı ise 5. madde.
NATO Anlaşması’nın 5. maddesinde, “Bir NATO ülkesine yapılan saldırı, müttefiklerin hepsine yapılmış sayılır” hükmü yer alıyor.
Erdoğan’ın çağrısına NATO’dan jet hızıyla “Üyelerimizin korunmasını ciddiye alıyoruz” şeklinde olumlu karşılık geldi.
Şimdi sormak istediğim birkaç soru var.
1- Türkiye’nin Irak ile de sınırı var. Bu ülkeden hemen her gün terör örgütü üyeleri gruplar halinde sınırlarımızı geçerek askerlerimize saldırıyor, şehit ediyor. 26 şehit birden verdiğimiz günler oldu. Sayın Başbakan NATO’ya Suriye konusunda bugün yaptığı çağrıyı o zaman yaptı mı?
2-NATO madem bir üyesi olan Türkiye’nin sınırlarının korunması konusunda bu kadar hassas, neden aynı hassasiyeti Irak’ın kuzeyinden gelen terör saldırıları konusunda göstermiyor?
3-Erdoğan NATO’nun Libya’ya müdahalesi gündeme geldiğinde “NATO’nun ne işi var Libya’da” demişti. Sonrasında ne olduğu herkesin malumu. NATO madem Türkiye’nin çağrılarını bu kadar önemsiyor Erdoğan’ın bu açıklaması neden havada kaldı?
Benim tüm bunlardan çıkardığım sonuç şu:
Sizin ne istediğiniz değil, kimin adına ne istediğiniz önemli!
Eğer sizin bir isteğiniz küresel güçlerin çıkarlarıyla örtüşürse el üstünde tutulursunuz, yok eğer değilse dikkate bile alınmazsınız.
SIR KÜPÜ
Yeni Mesaj Gazetesi yazarı Sabahattin Önkibar köşesinde “Başbakan MİT’i niçin koruyor. MİT devletin mi yoksa Erdoğan’ın şahsi istihbarat örgütü mü” diye sormuştu.
Bu soruya cevap bizzat başbakan Erdoğan’dan geldi.
Çin’de gazetecilerin sorularını cevaplandıran Erdoğan, “(Hakan Fidan) Benim sır küpüm. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sır küpü. Türkiye’nin geleceğine sır küpü. Uluslararası alanda bu görevi yapanlar ajan olarak nitelendirilir. Operasyon yapacakları zaman görevlendirmeyle devlet adına giderler. ABD, Rusya, Çin ve Batı ülkelerinin hepsinde var. İmralı’ya da gönderen benim, Oslo’ya da gönderen benim.” dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Bayram Çoşgun / diğer yazıları
- Teröriste kravat taktırınca! / 01.03.2025
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024