Suriyeli sığınmacılar kalıcı
Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Erdoğan, Türkiye'ye gelen sığınmacıların 3.5 milyonun üzerinde olduğunu ve bu sayının sadece yüzde 8'inin kamplarda misafir edildiğini belirterek, gelinen noktada Türkiye'ye gelen Suriyelilerin ülkelerine dönme olasılığının düşük olduğunu savundu.
27.02.2017 00:00:00
İstanbul Gedik Üniversitesi tarafından İstanbul'da düzenlenen "Türkiye'de Yaşanan Göç ve Göçmen" başlıklı konferansta Türkiye'deki Suriyeli sığınmacıları durumu ele alındı.
Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Erdoğan, Türkiye'ye gelen sığınmacıların sayısının son yapılan sayımlar sonucunda 3.5 milyonun üzerinde olduğunu ve bu sayının sadece yüzde 8'inin kamplarda misafir edildiğini belirterek, gelinen noktada Türkiye'ye gelen Suriyelilerin ülkelerine dönme olasılığının düşük olduğunu savundu.
Prof. Dr. Bahadır Erdem de, Türkiye'de 5 yıl içinde 200 bine yakın Suriye kökenli çocuk doğduğunu dile getirerek, özellikle entegrasyonda bu çocukların eğitiminin ve genel asayişin sağlanmasının önemli olduğunun altını çizdi.
Doç. Dr. Yusuf Adıgüzel ise özellikle mevcut Suriyelilerin bundan sonra bizimle yaşayacağının düşünülerek devletin öncelikle entegrasyon ve uyum konularında hızlı politikalar üretmesi gerektiğini belirtti.
Av. Reyhan Kavaklıoğlu da sağlık sorunlarına yol açan etmenlerden bahsederek, bu etmenlerin başında mültecilerin kötü yaşam koşulları, düşük sosyo-ekonomik durum, yetersiz ve sağlıksız beslenme, hijyen ve düzenli barınma ihtiyaçlarının geldiğini belirtti.
Dünya Sağlık Örgütünün sağlık konusunu bir hak olarak gördüğünü ileten Çavuşoğlu, Türkiye'nin milletlerarası sağlık belgelerine taraf olan bir ülke olarak kendi bünyesinde barındırdığı 3.5 milyon Suriyeli mültecilere de temel hak ve özgürlükler kapsamında bir kısıtlamaya gidemeyeceğini belirtti.
ERSAN İLTER/İSTANBUL
Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Erdoğan, Türkiye'ye gelen sığınmacıların sayısının son yapılan sayımlar sonucunda 3.5 milyonun üzerinde olduğunu ve bu sayının sadece yüzde 8'inin kamplarda misafir edildiğini belirterek, gelinen noktada Türkiye'ye gelen Suriyelilerin ülkelerine dönme olasılığının düşük olduğunu savundu.
Prof. Dr. Bahadır Erdem de, Türkiye'de 5 yıl içinde 200 bine yakın Suriye kökenli çocuk doğduğunu dile getirerek, özellikle entegrasyonda bu çocukların eğitiminin ve genel asayişin sağlanmasının önemli olduğunun altını çizdi.
Doç. Dr. Yusuf Adıgüzel ise özellikle mevcut Suriyelilerin bundan sonra bizimle yaşayacağının düşünülerek devletin öncelikle entegrasyon ve uyum konularında hızlı politikalar üretmesi gerektiğini belirtti.
Av. Reyhan Kavaklıoğlu da sağlık sorunlarına yol açan etmenlerden bahsederek, bu etmenlerin başında mültecilerin kötü yaşam koşulları, düşük sosyo-ekonomik durum, yetersiz ve sağlıksız beslenme, hijyen ve düzenli barınma ihtiyaçlarının geldiğini belirtti.
Dünya Sağlık Örgütünün sağlık konusunu bir hak olarak gördüğünü ileten Çavuşoğlu, Türkiye'nin milletlerarası sağlık belgelerine taraf olan bir ülke olarak kendi bünyesinde barındırdığı 3.5 milyon Suriyeli mültecilere de temel hak ve özgürlükler kapsamında bir kısıtlamaya gidemeyeceğini belirtti.
ERSAN İLTER/İSTANBUL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
