İltimas mektubu geçmeyen mülk
Bir İspanyol yazar, "Kanuni Devrinde İstanbul" adını taşıyan eserinde "Muhteşem Süleyman" lakabı ile ünlü Osmanlı Sultanı Kanuni Sultan Süleyman devrinden bazı anekdotları şöyle aktarmaktadır:
" Herkes kapısının önünü temiz tutmaya mecburdur. Aksi halde ceza görür. Esnafın noksan ölçü kullanması, terazide hilekarlık yapması büyük suçtur. Osmanlı mülkünde iltimas mektubu geçmez. Adaletin en iyi yanı da davaların kısa sürmesidir. Kanunları daha çok örfe dayanır. İspanya'da 30-40 yıl süren davalar olduğunu söylesem Türkiye'de kimse buna inanmaz. Çünkü orada bir dava bir ay sürdü mü çok uzamış sayılır. İşte 'barbar' dediğimiz Türkler. Onlara 'barbar' demekle aslında biz kendi barbarlığımızı göstermiş olmuyor muyuz?"
SONSUZLUK KERVANI
Sonsuzluk kervanı peşinizde ben,
Üç ayakla seken topal köpeğim,
Bastığınız yeri taş taş öpeyim;
Bir kırıntı yeter kereminizden,
Sonsuzluk kervanı peşinizde ben...
Gidiyor, gidiyor, nurdan heykeller...
Ufuk önlerinde bayrak kulesi,
Bu gidenler altun kol silsilesi;
Ölçüden ahenkten daha güzeller,
Gidiyor, gidiyor nurdan heykeller.
Sonsuzluk kervanı istemem azad!
Köleniz olmakmış gerçek hürriyet,
Ölmezi bulmaksa biricik niyet,
Bastığın yerde ebedi hasat.
Sonsuzluk kervanı istemem azad!
Necip Fazıl KISAKÜREK
Bir İspanyol yazar, "Kanuni Devrinde İstanbul" adını taşıyan eserinde "Muhteşem Süleyman" lakabı ile ünlü Osmanlı Sultanı Kanuni Sultan Süleyman devrinden bazı anekdotları şöyle aktarmaktadır:
" Herkes kapısının önünü temiz tutmaya mecburdur. Aksi halde ceza görür. Esnafın noksan ölçü kullanması, terazide hilekarlık yapması büyük suçtur. Osmanlı mülkünde iltimas mektubu geçmez. Adaletin en iyi yanı da davaların kısa sürmesidir. Kanunları daha çok örfe dayanır. İspanya'da 30-40 yıl süren davalar olduğunu söylesem Türkiye'de kimse buna inanmaz. Çünkü orada bir dava bir ay sürdü mü çok uzamış sayılır. İşte 'barbar' dediğimiz Türkler. Onlara 'barbar' demekle aslında biz kendi barbarlığımızı göstermiş olmuyor muyuz?"
SONSUZLUK KERVANI
Sonsuzluk kervanı peşinizde ben,
Üç ayakla seken topal köpeğim,
Bastığınız yeri taş taş öpeyim;
Bir kırıntı yeter kereminizden,
Sonsuzluk kervanı peşinizde ben...
Gidiyor, gidiyor, nurdan heykeller...
Ufuk önlerinde bayrak kulesi,
Bu gidenler altun kol silsilesi;
Ölçüden ahenkten daha güzeller,
Gidiyor, gidiyor nurdan heykeller.
Sonsuzluk kervanı istemem azad!
Köleniz olmakmış gerçek hürriyet,
Ölmezi bulmaksa biricik niyet,
Bastığın yerde ebedi hasat.
Sonsuzluk kervanı istemem azad!
Necip Fazıl KISAKÜREK