"Halkından ayrı yaşayan idareci olmak istemem"
Hz. Ömer'e (ra) bir iftar sofrasında soğuk bal şerbeti ikram edildi. Hz. Ömer'in bardağı dudağına değdirmesiyle çekmesi bir oldu.
- "Bu ne?" diye sordu. İkramda bulunanlar ürkek ve çekingen bir şekilde cevap verdiler.
- "Bal şerbeti, sizin için özel olarak hazırlatmıştık."
Hz. Ömer, sert bir sesle sordu:
- "Benim idare ettiğim halkım da şu anda böyle soğuk bal şerbeti içebiliyor mu?"
- "Nerede?.. Onlar bir sıcak suyu bile bulamıyorlar." cevabını alınca Hz. Ömer, kelimelerin üstüne basa basa konuşarak şöyle dedi:
- "Ben, müslümanların yemediğini yemem, içmediğini içmem. Götürün bu bal şerbetini de bana halkımın içtiği sıcak suyu getirin. Halkından ayrı yaşayan idarecilerden olmak istemem."
Emel ve Ecel
Büreyde anlatıyor:
Resulullah (sav) bir gün elindeki iki çakıl taşından birini yakına, diğerini de uzağa atarak;
- "Şu ve şu neye delalet eder biliyor musunuz?" dedi. Ashabı-Kiram;
- "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dediler. Bunun üzerine Resulullah Efendimiz (sav) buyurdu ki;
- "Şu uzağa düşen emeldir, bu yakına düşen de eceldir. (Kişi emeline ulaşmak için gayret ederken, ulaşamadan eceli gelir ve ölüverir."
Hz. Ömer'e (ra) bir iftar sofrasında soğuk bal şerbeti ikram edildi. Hz. Ömer'in bardağı dudağına değdirmesiyle çekmesi bir oldu.
- "Bu ne?" diye sordu. İkramda bulunanlar ürkek ve çekingen bir şekilde cevap verdiler.
- "Bal şerbeti, sizin için özel olarak hazırlatmıştık."
Hz. Ömer, sert bir sesle sordu:
- "Benim idare ettiğim halkım da şu anda böyle soğuk bal şerbeti içebiliyor mu?"
- "Nerede?.. Onlar bir sıcak suyu bile bulamıyorlar." cevabını alınca Hz. Ömer, kelimelerin üstüne basa basa konuşarak şöyle dedi:
- "Ben, müslümanların yemediğini yemem, içmediğini içmem. Götürün bu bal şerbetini de bana halkımın içtiği sıcak suyu getirin. Halkından ayrı yaşayan idarecilerden olmak istemem."
Emel ve Ecel
Büreyde anlatıyor:
Resulullah (sav) bir gün elindeki iki çakıl taşından birini yakına, diğerini de uzağa atarak;
- "Şu ve şu neye delalet eder biliyor musunuz?" dedi. Ashabı-Kiram;
- "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dediler. Bunun üzerine Resulullah Efendimiz (sav) buyurdu ki;
- "Şu uzağa düşen emeldir, bu yakına düşen de eceldir. (Kişi emeline ulaşmak için gayret ederken, ulaşamadan eceli gelir ve ölüverir."