Taliban'dan gövde gösterisi
HABER MERKEZİ
Afganistan'ın başkenti Kabil'e eşgüdümlü saldırılar düzenleyen Taliban savaşçılarıyla güvenlik güçleri arasındaki çatışmalar 18 saat sonra sona erdi. Associated Press ajansı, Kabil yakınlarındaki askeri tesiste saldırıya havan saldırısına uğrayan Türk ve Yunan birliklerinin ağır silahlarla Taliban'a karşılık verdiğini duyurdu. Başkent Kabil Pazar günü elçilikler, NATO karargahı ve parlamentoyu hedef alan şiddetli saldırılarla sarsıldı. Taliban Kabil'de en son Eylül 2011'de büyük çaplı bir saldırı düzenlemişti. Taliban militanları inşaat halindeki bir binadan Amerikan elçiliği ve NATO merkezine ateş açmış, 14 Afgan hayatını kaybetmişti.
Taliban hala büyük güç
Taliban'ın Kabil operasyonu dünya çapında yankı buldu. İngiliz Daily Telegraph'ta, Afganistan'da Taliban'ın başkent Kabil'i hedef alan saldırılarıyla ilgili bir yorumda "Saldırılar Batı'nın çıkış planının zayıflığını gösteriyor" denildi. David Blair imzalı yorumda şu görüşler öne çıktı: "Başkent Kabil'de Pazar günü yankılanan patlamalar, hedeflerine olduğu kadar Batının Afganistan'la ilgili iyimserliğine de zarar verdi.
Amerika'nın planlarının kırılganlığı ilk kez ortaya çıkmıyor. Bu, Başkan Obama'nın Afganistan'da kuvvet artırımına gitme kararından sonra şiddetin azalmaya başlamasıyla ortaya çıkan ve Batı'nın onurlu bir şekilde 2014'e kadar ülkeden çekilme planları yapmasına izin veren anlık bir şeydi. Aynı zamanda Taliban'ın da ülkenin sorunlarını çözmek için zayıf taraf olarak müzakere masasına oturacağı düşünülüyordu. Ama şimdi Taliban, başkent Kabil'de çoklu hedeflere çok büyük saldırılar gerçekleştirebileceğini gösterdi. Birinci ders: Tarihteki en kuvvetli askeri güçle 10 yıl boyunca savaşan Taliban hala büyük bir güç olarak varlığını sürdürüyor. Eğer Taliban bazılarının sandığından daha güçlüyse Afganistan güvenlik güçleri daha zayıf demektir. Kabil'in güvenliğinden asıl olarak Afgan ordusu ve polisi sorumludur.
2014'e kadar bunun tüm ülke için geçerli olması öngörülüyor. Yerel güvenlik güçleri Batı'nın Afganistan'dan çıkış biletidir. Ama Afgan güçleri buna benzer saldırıları önleyemezse yabancı güçler çekilebilecek mi? Taliban'la gerçek müzakereler başlarsa kimin pazarlık gücü daha yüksek olacak? Batı'nın masaya soluklanma peşinde olan zayıf bir güçle oturmayacağı anlaşılıyor. Taliban'ın Afganistan'ın siyasi geleceğine etkileme kabiliyeti güçleniyor."
Taliban NATO'nun gidişini beklemeye gerek duymadı
Independent gazetesinde yer alan Kim Sengupta imzalı bir analizde ise "Saldırılar, Taliban'ın Nato'nun ülkeden ayrılmasını beklemeye gerek duymadığını gösteriyor" denilerek, şu görüşler öne çıkarıldı: "Saldırıların ortasında, Afganistan'da telefonla ulaşılan bir diplomat, 'Bunu neden yaptıklarını gerçekten anlamıyorum. İki yıl sonra zaten gideceğiz. Tek yapmaları gereken beklemek' diyordu.
Taliban saldırabilecek gücü olduğu için saldırdı. Pakistan istihbarat servisi tarafından desteklenen Hakkani örgütü ya da saldırıdan kimler sorumluysa Afganistan'da yeni bir iç savaş çıkabileceğini biliyor ve belki de buna hazırlanıyor. Ülkede şimdi yeni cepheler açılıyor. Hezimetle sonuçlanan 1979 işgalinden sonra elçiliklerini koruyan Rus askerleri ilk kez saldırıya hedef oldu. Sovyetlere karşı savaşan ve şimdi milletvekili olan eski mücahit komutanları dün ellerine silah alarak direnişçilere karşı savaştı.
Savaşçılar, Batılı güçlerin ayrılmasını bekleyemiyor. Gelecek hafta NATO dışişleri ve savunma bakanları Brüksel'de Afganistan'dan çıkış stratejisini değerlendirecek. Mantık, oradaki komutanları dinleyip birliklerin büyük bölümünü orada tutup, Afgan güçlerine hazırlanmaları için mümkün olduğunca çok zaman vermeyi emrediyor. Ama siyasi çıkarlar bunun büyük olasılıkla böyle olmayacağına işaret ediyor."