Tarihteki en ilginç olay nedir?

İstanbul Üniversitesi Tarih bölümündeki derslerimizde, insan tarihinde vuku bulmuş en ilginç hadiseleri öğreniyoruz. Örneğin, 1971'de toprak kaymalarını incelemek isteyen bilim insanlarının kendi oluşturdukları yapay toprak kaymasında ölmesi; Komboçya'da ordunun en iyi 2 mayın uzmanının, patlamamış mayınla futbol oynamaya kalkınca hayatlarını kaybetmesi ve 1985'de New Orleanslı cankurtaranların o yıl şehrin havuzlarında kimsenin boğulmamasını kutlamak için verdikleri partide birin boğularak ölmesi gibi olaylar örnek olarak gösterilebilir mi? Veya saltanat yüzünden 2. Theodosius'un 408 yılında 7 yaşında Doğu Roma İmparatoru olması yani 70 yaşındaki herhangi bir insanın, 7 yaşındaki imparatorun hükmü yüzünden boynunun vurulabilmesi olabilir mi? Eğer cevabınız 'evet, olabilir' ise, sizlere birilerinin Tarih biliminin varoluş gayesine ne kadar ters bir durumda olduklarını göstermeye çalışacağım. Fakat ondan önce birkaç bilim insanının sözlerine lütfen kulak verelim.
Prof. Dr. Andrei Kotrotkoi, Putin'in Danışmanı, Rusya: "Bağımsızlığımız için Milli Ekonomi Modeli'ne ihtiyacımız var." 
Prof. Dr. Muhammad Faruque, Illinois Üniversitesi, ABD: "MEM, kendi ayakları üzerinde durabilen ve daha iyi bir gelecek inşa etme gücüne sahip alternatif bir modeldir."
Prof. Dr. Grabau, Magdeburg Üniversitesi, Almanya: "Prof. Dr. Haydar Baş, çarpıcı eseri MEM ile devletlerin dış boyunduruğa girmeden kendi gücüyle nasıl ayakta durabileceğini açık bir şekilde ortaya koymuştur."
Prof. Dr. Francesco Daveri, Parma Üniversitesi, İtalya: "Prof. Baş'ın MEM'i, insana tüketici olarak değer verdiği için, yaşlansa da, bu model açısından insanların değeri azalmıyor."
Prof. Dr. Cornelia Versteegh, Amsterdam Üniversitesi, Hollanda: "Prof. Baş'ın 'AB 15 yıl içinde dağılacaktır' fikri çok ilgimi çekti. Kitabın bize sunduğu perspektif sadece ekonomi değil, ekonomiden öteye bir açılım sunmakta?"
Prof. Dr. İsmet Busatlic, İspanya: "MEM, güçlü devlet anlayışıyla tüketiciyi destekleyerek üretimi artırmakta ve ülkenin borçlanmadan büyümesinin, tam istihdamın sağlanmasının ve gelir dağılımında adaleti sağlamanın formüllerini ortaya koymaktadır." 
Prof. Dr. Herman Knoflacher, Viyana Üniversitesi, Avusturya: "MEM, insan merkezli bir tez. MEM'in matematik modellemesi ortaya konuldu. Hakikaten hem modelin kendisi, hem de matematik modeli etkileyiciydi."
Prof. Dr. Aare?Maldus Uustalu, Estonya: "Biz Estonya olarak MEM'i hayata geçirmekten başka bir yol bilmiyoruz. Uluslararası MEM Birliği'nin bir şubesini de Estonya Üniversitemizde açılmasını talep ediyoruz."
Prof. Dr. Istvan Friedrich, Macaristan Devlet Üniversitesi: "Borçlarımız katlanarak arttı ama ödeyecek kaynaklarımız sürekli daraldı. MEM, Macaristan için tek umut kaynağıdır." 
Prof. Dr. Henrish Soms, Daugavipls Ünivesitesi, Letonya: "MEM'in tavsiye ettiği formülleri anlayabilmek için akıl ve gönül gereklidir."
Prof. Dr. Ruşen Quliyev, Azerbaycan Ekonomi Bakanlığı: "Prof. Baş'ın, kaynakların sınırsız, ihtiyaçların ise sınırlı olduğu tespiti, ekonomi tarihinde bir ilktir ve katılmamak mümkün değildir."  
Prof. Dr. Algis Dobravolskas, Romeris Üniversitesi, Litvanya: "Ulusal hükümet, ulusal kuruluşlar AB'ye üye olmamızla birlikte AB'ye geçti. Bu da ülkemizde ciddi sıkıntılara yol açtı. Bu yüzden MEM'i çok önemsiyorum. AB'nin çomaklarını bu modelle etkisizleştireceğiz."
Prof. Dr. Vladimir Gorbanovski, BRICS Komisyon Başkan Vekili: "Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika ülkeleri olarak bizim şansımız, 2005'te Milli Ekonomi Modeli ile tanışmış olmamızdır."
Dünya genelindeki bu saygıdeğer bilim insanlarına çok kıymetli sözleri için teşekkür ederek müsaadenizle konumuza dönelim. En son, Tarih biliminin varoluş gayesine ters olduğumuzu belirtmiştim. Tarih bilimi geçmişe bakarak geleceğe yön vermek için vardır. Geçmişte bazı insanların yapmış oldukları hataları öğreterek, gelecekte bizim tekrar etmememizi sağlamak için vardır. Fakat görüyoruz ki insanlar konuşmamızın başında örneklendirdiğimiz ilginç tarihi olaylardan hiç ders almamışlar. Hayatında üç tane profesörü yan yana görmemiş insanların, dünya genelinde binlerce profesörün hayranlıkla takip ettiği Milli Ekonomi Modeli'nin müellifi Sn. Haydar Baş'ı mantıksızca eleştirmeleri bunun delili olarak gösterilebilir mi dersiniz? Yoksa hayatlarında ilkokuldaki "Ali ata ot at" fişi ve evlerine gelen su faturası dışında bir şey okumamış olan insanların 48 tane dev eser yazmış Prof. Dr. Haydar Baş'a iftira atmaya kalkışmaları olabilir mi?  Eğer cevabınız 'evet, olabilir' ise, düşüncemde haklıyım; tarih onlara yaramamış demektir.