logo
16 MAYIS 2024

Tartışmalı Medeni Kanun yürürlükte

01.01.2002 00:00:00
Aile Hukuku'nda önemli değişiklikler yapan Türk Medeni Kanunu yarın yürürlüğe girecek. Yeni Türk Medeni Kanunu, 1030 maddeden oluşuyor. Yasa'nın bazı önemli düzenlemeleri şöyle:

Ev 'baş'sız kaldı!

- Kocanın evin reisi" olması hükmü değiştirildi, evlilik birliğinin yönetiminde kadın ve erkeğe eşit söz hakkı tanındı. Eşler evlilik birliğini temsil etme yetkisine sahip olacaklar.

- Eşler, birliğin temsil yetkisini kullandıkları durumlarda üçüncü kişilere karşı da müteselsilen sorumlu sayılacaklar.

- Eşler, oturacakları evi birlikte seçme hakkına sahip olacaklar.

- Evlenen kadın, isterse kocasının soyadının yanı sıra kızlık soyadını da kullanabilecek. Boşanan kadın, evlenmeden önceki soyadını kullanabilecek. Bu soyadı, kadının tanındığı soyadı da olabilecek.

Evlilik yaşı yükseldi

- Erkeklerde 17, kadınlarda 15 olan evlenme yaşı her ikisi için 17 yaşın doldurulması, 18 yaşından gün alma şartına bağlandı.

- Aile cüzdanı olmadan, dini nikah yapılamayacak.

- Kocanın, "kadın ve çocukların bakımından sorumlu olduğu" ilkesi kaldırıldı, yerine "eşit mali sorumluluk" getirildi. Evin giderlerine katılmada eşlerin mali güçleri, emek ve malvarlıkları esasalınacak.

- Eşlerden her biri meslek ve iş seçiminde serbest olacak. Ancak bu seçimde diğer eşin ve aile birliğinin huzuru ve yararı göz önünde bulundurulacak. Eşler, mali sorumluluğu birlikte taşıyacak. Eşlerden her biri, kendi borçlarından dolayı üçüncü kişilere karşı bütün mal varlığıyla sorumlu olacak.

- "Onur kırıcı davranışlar" da boşanma nedenleri arasında yer alacak. Boşanma nedenlerinden "terk"te süre 3 aydan 6 aya çıkarıldı.

- Boşanma davalarında, taraflardan birinin isteği doğrultusunda hakim davanın gizli olarak sürmesi kararını verebilecek.

- Yoksunluk nafakasını sadece kadın isteyemeyecek; kadın ve erkekler, refah düzeyi iyiyse her ikisi de nafaka isteme talebinde bulunabilecek.

Mal rejimi ne olsun?

"Edinilmiş mallara katılma rejimi", yasal mal rejimi olacak. Eşler isterlerse yasal mal rejimi dışındaki 3 mal rejiminden birini deseçebilecekler.

Türk Medeni Kanununun Yürürlük ve Uygulama Yasası'na göre, yeni Türk Medeni Kanunu'nun yürürlük tarihinden önce evlenen eşler, 1 yıl içinde sözleşme yapmaları halinde, yasal mal rejimi, evliliğin başlangıcından itibaren geçerli olacak. Eşler, 1 yıl içinde yasal mal rejimi dışındaki mal rejimlerinden birini seçmezse yasal mal rejimini kabul etmiş sayılacaklar.

Türk Medeni Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan boşanma veya iptal davaları sonuçlanıncaya kadar eşlerin tabi oldukları mal rejimi devam edecek. Dava, boşanma veya iptal kararıyla sonuçlanırsa bu mal rejiminin sona ermesine ilişkin hükümler uygulanacak. Dava ret ile sonuçlanırsa, eşler kararın kesinleşmesini izleyen bir yıl içinde başka bir mal rejimini seçmedikleri takdirde, yasanın yürürlüğe girdiği tarihten geçerli olmak üzere yeni mal rejimini seçmiş sayılacaklar.
Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak
Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu
Kobani davasında karar açıklandı
Demirtaş'ın cezası belli oldu
Deprem vurursa...
Türkiye'nin durumu harap
Erdoğan'ın atama tercihine tepki gösterdi
Nasıl normalleşecek bu ülke?
İGDAŞ, Halk Ekmek, İSPARK ve Hamidiye Su satılacak
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı
"İsrafta tasarruf yok, vatandaşa hizmette tasarruf var"
BTP lideri gündemi değerlendirdi
İddianameye girmese de dosyaya girdiler
Sinan Ateş cinayetinin şüpheli araçları
İktidar ve yandaşları zamları 'güncelleme' diye savunuyor
Avrasya Tüneli geçişine de zam!
Şi Cinping'den 'çok kutupluluk' vurgusu
"Rusya ile ortak stratejik tercihimiz"
Slovakya Başbakanı'nın durumu ciddiyetini koruyor
Ameliyatı 5 saat sürdü
Putin, Şi Cinping'le görüşmesinin ardından konuştu
"Çin'le ticaretimiz rekor kırdı"
BTP’den Hemşirelik Haftası’nda anlamlı ziyaret
“Hemşirelik kutsal bir meslektir”
Tarım ÜFE açıklandı
Yıllık artış yüzde 60.77
'Kendi aracımı kullanıyorum, yakıtımı da kendim alıyorum'
Özel yapım makam aracını satışa çıkardı
'Azgın' ve 'muhafazakar' milliyetçiler kavgası mı var?
'Devlet içinde savaş var'
Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak
Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu
Kobani davasında karar açıklandı
Demirtaş'ın cezası belli oldu
Deprem vurursa...
Türkiye'nin durumu harap
Erdoğan'ın atama tercihine tepki gösterdi
Nasıl normalleşecek bu ülke?
İGDAŞ, Halk Ekmek, İSPARK ve Hamidiye Su satılacak
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı
"İsrafta tasarruf yok, vatandaşa hizmette tasarruf var"
BTP lideri gündemi değerlendirdi
İddianameye girmese de dosyaya girdiler
Sinan Ateş cinayetinin şüpheli araçları
İktidar ve yandaşları zamları 'güncelleme' diye savunuyor
Avrasya Tüneli geçişine de zam!
Şi Cinping'den 'çok kutupluluk' vurgusu
"Rusya ile ortak stratejik tercihimiz"
Slovakya Başbakanı'nın durumu ciddiyetini koruyor
Ameliyatı 5 saat sürdü
Putin, Şi Cinping'le görüşmesinin ardından konuştu
"Çin'le ticaretimiz rekor kırdı"
BTP’den Hemşirelik Haftası’nda anlamlı ziyaret
“Hemşirelik kutsal bir meslektir”
Tarım ÜFE açıklandı
Yıllık artış yüzde 60.77
'Kendi aracımı kullanıyorum, yakıtımı da kendim alıyorum'
Özel yapım makam aracını satışa çıkardı
'Azgın' ve 'muhafazakar' milliyetçiler kavgası mı var?
'Devlet içinde savaş var'

Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu: Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak

AK Parti TBBM Grup Başkanı Abdullah Güler, kripto varlıklarına ilişkin düzenlemeler içeren 19 maddelik kanun teklifini TBMM Başkanlığı’na sunduklarını belirterek, “İzinsiz kripto varlık hizmeti sağlayıcılığı faaliyeti’ başlığı altında bir suç olarak yeniden teklifimizde düzenlenmiş ve cezası da 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olarak görülmüştür” dedi.
16.05.2024 18:26:00
İhlas Haber Ajansı
Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu: Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak
Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu: Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak
AK Parti TBMM Grubu tarafından kripto varlıklarına ilişkin düzenlemeler içeren 19 maddelik kanun teklifi, TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Konuyla ilgili AK Parti TBMM Grup Salonu'nda açıklamalarda bulunan AK Parti TBMM Grup Başkanı Abdullah Güler, yasa ile ilgili izinsiz kripto faaliyetleri yürütenler hakkında 5 yıla kadar hapis cezası uygulanacağını ifade etti. Halihazırda faaliyet gösterenlerin ise izin alması gerektiğini söyleyen Güler, izin alamayan kurumların tasfiye edileceğini dile getirdi.

"Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kurulabilmesi için SPK'dan izin almaları zorunlu hale gelmektedir"

Güler, kanun tasarısında kripto varlık ekosisteminde yer alan cüzdan, kripto varlık hizmet sağlayıcı ve platform gibi kavramların tanımlarının yer aldığını belirterek, "Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kurulabilmesi ve faaliyete geçebilmesi için SPK'dan izin almaları zorunlu hale gelmektedir. Böylece hizmet sağlayıcılarda işlem yapan kullanıcıların SPK denetiminde güvenli bir şekilde işlem yapmaları amaçlanmaktadır. Kripto varlık, hizmet sağlayıcıların sistemlerini güvenli kılmakla yükümlü kılmaktadır. Bu anlamda bilgi sistemleri ve teknolojik altyapıları konularında TÜBİTAK'ın belirleyeceği kriterler de bu teklifimizde yer almaktadır" diye konuştu.

Güler, kripto varlıkların satış ve dağıtımının SPK tarafından belirleneceğini belirterek, kripto varlık ihracında TÜBİTAK'tan ön rapor alınacağını kaydetti. Güler, platformlarda gerçekleştirilen makul ve ekonomik bir gerekçeyle açıklanamayan ve platform nezdindeki işlemlerin güven, açıklık ve istikrar içerisinde çalışmasını bozacak nitelikte eylem ve işlemlere ilişkin de tedbirler öngörüldüğünü sözlerine ekledi.

İzinsiz kripto varlık hizmeti sağlayıcılığı faaliyetine 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası

Yeni düzenlemeyle kripto varlıklarında izinsiz faaliyete karşı tedbirlerin artacağını söyleyen Güler, "İzin alınmaksızın sermaye piyasalarında faaliyetlerde bulunan kurum, kuruluş ve şahıslara yönelik her türlü tedbiri almaya, gerekli görüldüğü takdirde hukuki ve cezai süreci takip etmeye de SPK'yı yetkili kılıyoruz. İzinsiz sermaye piyasası faaliyetlerinin internet aracılığıyla yürütüldüğü hallerde yurtiçi ve yurtdışı ayrımı kaldırılmakta ve kurulun internet üzerinden gerçekleştirilen hukuk dışı etkinlikler üzerindeki etkinliği de kaldırılmıştır. 'İzinsiz kripto varlık hizmeti sağlayıcılığı faaliyeti' başlığı altında bir suç olarak yeniden teklifimizde düzenlenmiş ve cezası da 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olarak görülmüştür" açıklamasında bulundu.

Güler, halihazırda faaliyet gösteren kurumlara yönelik de geçiş süreci olacağını belirterek, faaliyet gösterenlerin 1 ay içerisinde kurula başvurması gerektiğini, aksi takdirde 3 ay içerisinde tasfiye edileceklerini dile getirdi. Yurtdışında faaliyet gösteren kripto borsaların kullanımının sonlandırılacağını da ifade eden Güler, kanun tekliflerinde vergilendirmenin söz konusu olmadığını kaydetti.

'Rus Milliyetçiliğinin gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır'

Zonguldak'ta sempozyumda konuşan Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, Rusya'nin yeniden bir Bizans olma sevdası olduğunu söylerken 'Karadeniz, Akdeniz sevdası da onun bir parçasıdır. Suriye meselesinde Ruslar niye vardır dersek cevabı buradadır' dedi.
16.05.2024 15:21:00 / Güncelleme: 16.05.2024 15:26:02
İhlas Haber Ajansı
'Rus Milliyetçiliğinin gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır'
'Rus Milliyetçiliğinin gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır'
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (ZBEÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi tarafından 'Karadeniz İnsan ve Toplum Bilimleri Sempozyumu' gerçekleştirildi.

Sezai Karakoç Kültür Merkezi'nde açılış töreni gerçekleştirilen sempozyuma, Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı Prof. Dr. Refik Turan konuk olarak katıldı.

Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı'nın okunduğu sempozyumda konuşan düzenleme kurulu başkanı Doç. Dr. Yücel Namal, dünyada yaşanan hızlı değişim ve dönüşümün sorun çözme odaklı alternatif yaklaşımların disiplinler arası boyutta tartışılması gerekli kıldığını söyledi.

Sempozyumun bu ilkeler ışığında farklı disiplinlerle ilgili çalışmaları tartışmak, bilimsel çıkarımlar elde etmek amacıyla düzenlendiğine dikkat çeken Namal şöyle dedi:
'Günümüz şartları ve dünyada yaşanan hızlı değişim, dönüşüm, sosyal bilimlerde yenilikçi veya sorun çözme odaklı alternatif yaklaşımların disiplinler arası boyutta tartışılmasını gerekli kılmaktadır. Bu nedenle Türkiye Yüzyılı olacağına inandığımız bu asırda Atatürk'ün muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkma hedefi doğrultusunda üniversitemizde sosyal bilimler alanında kültür ana teması etrafında şekillenen Karadeniz İnsan ve Toplum Bilimleri Sempozyumu düzenlenmiştir. Bu ilkeler ışığında farklı disiplinlerle ilgili çalışmaları tartışmak ve yeni bilimsel çıkarımlar elde etmek amacıyla düzenlediğimiz sempozyumumuzda arkeolojiden, felsefeye, tarihten, edebiyata, sosyolojiye, psikolojiye kadar pek çok disiplinde alanında uzman araştırmacılarla ortak bir zeminde buluşma fırsatını bizlere sundu.'



'Türkiye'nin kesişim yollarında durması ülkemizin Karadeniz'de üstlendiği rolün önemini ortaya koyuyor'

İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Melih Geniş, Türkiye'nin Karadeniz'in en uzun kıyı şeridine sahip ülke olmasının, ulaşım ve ticaret yollarının kesişim noktasında olmasının Karadeniz'de üstlendiği rolün önemini ortaya koyduğunu söyledi.

Geniş, Zonguldak'ın yerli ve yenilenebilir enerji payının arttırılmasında öneminin bir kez daha ortaya çıktığını ifade ederek şu ifadelere yer verdi:
'Türkiye'nin Karadeniz'in en uzun kıyı şeridine sahip ülke olması, Karadeniz'de kıyısı bulunan ülkelerin sıcak denizlere inebilmeleri ve dünya ile deniz yolu vasıtasıyla ticaret yapabilmeleri, Türkiye'nin ulaşım ve ticaret yollarının kesişim yollarında durması ülkemizin Karadeniz'de üstlendiği rolün önemini ortaya koyuyor. Türkiye Yüzyılı süresince ülkemizin öncelikli hedefleri arasında milli enerji politikası çerçevesinde yerli ve yenilenebilir enerji payının arttırılmasının yer almasıyla bilhassa bölgemiz ve Zonguldak önemini bir kere daha ortaya koymuştur. Bu durum neticesiyle kamu otoritelerine kuruluşlarınaa, sektör ve kamu iş birliklerinin yanı sıra yüksek öğretim kurumlarının da bölgenin sosyal, kültürel, ekonomik değerlerin değişiminde rol oynayacak yeni politikaların geliştirilmesi noktasında önemli bir rol ve sorumluluklar düşmektedir. Sempozyum ile bölgenin sosyal ve kültürel anlamda gelişiminin desteklenerek toplumun işleyişine katkı sağlanması hedeflenmiştir.'

'Necip milletimiz toplumsal ağına her hususta önem vermiştir'

ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer de Türk Milleti'nin yaşam tarzı, geçmişi ve idealleriyle azmi göz önünde bulundurulduğunda dünya sahnesinde önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Özölçer, 'Her toplum kendi iç dinamiklerinden hareketle geçmişten gelen kültürü, günceli takip ederek korumaya güzelleştirmeye zenginleştirmeye çalışır. Kadim milletimizin yaşam tarzı, geçmişi ve idealleriyle azmi göz önünde bulundurulduğunda dünya sahnesinde çok mühim bir yere sahip olduğu aşikardır. Tarih sahnesine çıktığı andan itibaren necip milletimiz; insanı yaşamın merkezine almış onu tanımaya çalışmış ve insanın potansiyelini sonuna kadar kullanması gerektiğini sosyal bilimlerin hemen tüm dallarıyla anlatmaya çalışmıştır. Kısacası toplumsal ağına her hususta önem vermiş edebiyat, psikoloji, tarih, felsefe, arkeoloji, sosyoloji gibi disiplinlerde hep çözüm odaklı bir yaklaşım sergilemiştir. Elbette bununla birlikte sadece insanı konu alan değerlere yönelmemiştir. Tabiata da olması gerektiği gibi davranmış, yeşili, toprağı, hayvanları, kısaca tüm doğayı benimsediği insanlık ülküsü çerçevesinde öncelemiştir' dedi.

Zonguldak'ı çocuk yaşta çizim kitabındaki kömürü bulan Uzun Mehmet'in hikayesiyle tanıdığını anlatan Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, milli mücadele döneminde şehrin nefes borusu olduğunu ancak yeterince anlatılamadığını söyledi.

'Milli mücadele yıllarında ne yazık ki Zonguldak'ın o yüzü çok fazla gösterilememiştir'

Turan, Zonguldak'ın milli mücadele yıllarında önemli bir yere sahip olduğunun altını çizerek şöyle dedi:

'Ülkemin pek çok yerini daha henüz tanımazken bilmezken Zonguldak ile o muhabbetli buluşmamı o kitapla sağladım. Daha sonraki yıllarda dünya tarihinin de gördüğü en kutsal mücadelelerden birisi olan milli mücadele yıllarında da ne yazık ki Zonguldak'ın o yüzü çok fazla gösterilmemiştir, görememiştir. Bunu belki biz tarihçilerin de bir kusuru vardır elbette. Ama ne yürekten ne gayretle destek verdiğini, katkı verdiğini yıllar sonra bazı araştırmalarımda da öğrendim. Anadolu hakikaten dört bir taraftan sarılmıştır. Doğu Cephesi vardır. Urfa, Antep, Antakya, Diyarbakır'a uzanan güney cephesi vardır. Akdeniz İtalyanlarla sarılmıştır. Batı'da Yunanlılar vardır, İngiliz armadası Çanakkale'den maalesef geçmiş, İstanbul'a gelmiş, çökmüştür. Sadece bir nefes borusu kalmıştır. İnebolu ve Zonguldak. İşte o nefes aldıran boru nefes aldıran yer olarak Zonguldak'a ayrı bir muhabbetim daha oldu. Daha da pekişti.'

'Rus Milliyetçiliğinin gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır'

Rusya'nın politikacılarından Vladimir Jirinovski'nin sözlerini hatırlatarak bugün Rusya'nın Suriye'deki varoluş gerekçesini anlatan Turan sözlerini şöyle tamamladı:

'Rusların Vladimir Jirinovski adında bir politikacıları vardı. Renkli bir politikacı, genelde muhalefette oynuyor. Nasyonalist bir Rus politikacısı. Birgün gazetecilerden birisi röportaj yapmış. Sözünü de esirgemiyor. Türkiye'ye de birkaç sefer geldi. Diyor ki 'Siz Türkler, dünyanın en suçlu, en kabahatli milletisiniz. Niçin denildiğinde, Orta Çağ'ın o zaman ki en büyük medeniyetini yıktınız. Daha bundan büyük kabahat olur mu' Hangi medeniyet deyince Bizans, Roma Medeniyeti'ni yıktınız' diyor. Her büyük milletin bir gelecek sevdası, ideali vardır. Bugün Rus Milliyetçiliğinin de gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır. Hala o devam ediyor. Karadeniz, Akdeniz sevdası da onun bir parçasıdır. Suriye meselesinde Ruslar niye vardır dersek cevabı buradadır.'

Sinan Ateş cinayetindeki kritik araçların yeni görüntüleri ortaya çıktı

Sinan Ateş suikastında kritik rolleri olan isimlerin kullandıkları dört aracın Plaka Tanıma Sistemi tarafından tespit edilen yeni görüntülerine ulaşıldı.
16.05.2024 12:32:00 / Güncelleme: 16.05.2024 12:58:38
Haber Merkezi
Sinan Ateş cinayetindeki kritik araçların yeni görüntüleri ortaya çıktı
Sinan Ateş cinayetindeki kritik araçların yeni görüntüleri ortaya çıktı
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetinden 16 ay sonra yazılan ancak yazılanlardan çok yazılmayanlar ile tartışılan iddianamenin yankıları sürüyor.

Son olarak cinayetin azmettiricisi olmakla suçlanan eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş ve cinayete yardımla suçlanan Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel'in birlikte Ankara'dan İstanbul'a gittikleri 06 AT 5021 plakalı Audi marka çakarlı aracın görüntüsü ortaya çıkmıştı.

Fayn'ın ulaştığı yeni Plaka Tanıma Sistemi (PTS) görüntülerinde savcılığın soruşturmasında hem 06 AT 5021 plakalı aracı, hem de olayda parmağı olan isimlerin kullandıkları 06 BSG 411 plakalı Citroen marka, 34 NR 6144 plakalı BMW marka ve 34 CYR 469 plakalı Renault marka otomobillerin cinayet öncesi ve sonrasındaki hareketlerini adım adım izlediği anlaşılıyor.

Savcılığa göre araçtakiler Demirbaş ve Yüksel

06 AT 5021 plakalı Audi marka araçla başlayalım.

Bu aracın PTS kayıtlarına takılan en net görüntüsü cinayet gününe ait.

Yani 30 Aralık 2022 tarihinden.



Ankara Türkocağı Caddesi'nde PTS tarafından görüntülenen aracın ön koltuğunda iki kişi görülüyor.

İkisi de takım elbiseli olan kişilerin kimliğiyle ilgili herhangi bir tespit yapılmamış.

Aynı araç, cinayetten saatler sonra 21:18'de tekrar takılıyor görüntülere.



Aracın ön koltuğunda yine iki kişi oturuyor.

Savcılığın tespitine göre bu isimler, eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş ve cinayete yardımla suçlanan Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel.

İkilinin 06 AT 5021 plakalı Ülkü Ocakları'na kayıtlı araçta birlikte göründüğü bu fotoğraf, ilk kez yayımlanıyor. Ankara'dan İstanbul'a doğru hareket halindeler.

Cinayetten sonra İstanbul'a kaçtığı bilinen tetikçi Eray Özyağci'nın araçta olup olmadığı ise görüntülerden anlaşılmıyor. Savcılık aracın izini sürmeye ertesi gün de devam etmiş.

İki isim ifadelerinde, İstanbul'da bir gece geçirdikten sonra Ankara'ya döndüklerini söylemişti.

O dönüş anları da kamera kayıtlarına girdi.



Polis, cinayetin ardından Demirbaş'ın sinyal kayıtlarından yerini belirlemiş, gözaltı için harekete geçtiğinde karşılarına MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz çıkmıştı.

Kılavuz, polisi eve sokmayarak Demirbaş'ın gözaltına alınmasını engellemeye çalışmıştı.Ancak polis ve savcılık vazgeçmeyince bir süre sonra Demirbaş gözaltına alınmıştı.

Ülkü Ocakları yöneticisi, MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi derken iki ay içinde 21 şüpheli tutuklanmıştı. Soruşturma derinleştikçe, Devlet Bahçeli'nin, "Surda delik açtırmayacağız" dediği MHP'nin kapısına dayanmıştı.

O suru aşmak isteyen başsavcı vekilleri ve savcılar dosyadan alınmış ya da izne çıkmak zorunda kalmış, suikastın siyasi bağlantılarını örtbas eden iddianame cinayetten 16 ay sonra, yerel seçimin ardından tamamlanabilmişti.

Soruşturmada Tolgahan Demirbaş'ın Sinan Ateş'in ve cinayetten sonra tetikçi Özyağcı ile buluşulacak noktanın konumlarını Yüksel'e gönderdiği tespit edilmişti.

Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel ise ikinci kez gözaltına alındıktan sonra tutuklanmıştı.

İki isim de ifadelerinde bu konumların neden gönderildiğini açıklamamıştı.

İddianamede ise ikilinin ne siyasi bağlantıları, ne de MHP ya da Ülkü Ocakları'nda aldıkları görevler yer almıştı.

Tetikçiyi kaçıran araç da görüntülerde

Savcılık sadece Tolgahan Demirbaş ve Emre Yüksel'in birlikte görüntülendiği 06 AT 5021 plakalı aracı mercek altına almadı.

Demirbaş'ın Yüksel ile buluşmadan önce kullandığı 06 BSG 411 plakalı beyaz renkli Citroen marka araç da takibe girdi.

İddianameye göre Demirbaş, cinayetin ardından Vedat Balkaya'nın sürdüğü 35 EVE 52 plakalı motosiklet ile olay yerinden kaçan tetikçi Eray Özyağci ile Ankara Gölbaşı'nda buluştu. İkili, ardından bu bu araca binerek oradan uzaklaştı.

06 BSG 411 plakalı araç Gölbaşı'nda kayıtlara takıldı.

Ancak bu görüntülerde de aracın arkasında tetikçinin olup olmadığı anlaşılmıyor.



Cinayet gecesi Bolu'da

İncelenen bir diğer plaka ise 34 NR 6144. Bu aracın incelenme sebebi ise iddianamedeki kritik isimlerden bir diğeri olan avukat Serdar Öktem…

Öktem, sıradan bir avukat değil. Sinan Ateş suikastında kritik rol oynayan Ufuk Köktürk, Doğukan Çep ve tetikçi Eray Özyağcı'nın başka cinayet davalarında savunmalarını üstlenmişti.

Gözaltındayken şifresini polisle ve savcılıkla paylaşmadığı için cep telefonu incelenemedi. Savcılık sorgusunda "Covid-19 geçirdiğim için hafıza kaybı yaşadım, şifremi hatırlamıyorum" dedi.

Ancak iddiaya göre Demirbaş'ın kaçırdığı ve eski müvekkili olan tetikçi Eray Özyağci ile Bolu'da bir görüşme yaptı.

İfadesinde neler söylemesi gerektiğini anlattı.

Söz konusu araç, cinayet gecesi Bolu'da görüntülendi.

Ön koltuğunda iki kişinin oturduğu bu araçta da tetikçinin olup olmadığı belli değil.

Görüntü incelemesi yapılan son araç ise 34 CRY 469 plakalı Renault marka otomobil.

İddianameye göre bu araç da cinayeti azmettiren Demirbaş'ın kullanımındaydı.

Cinayetin ardından tetikçi Özyağci'yi Citroen marka araçla kaçıran Demirbaş, bir süre sonra bu araca geçti.

18:36'da Gölbaşı Konya çıkışından geçti.



Orada kendisini bekleyen Emre Yüksel'in kullandığı ile 06 AT 5021 plakalı çakarlı araçla İstanbul'un yolunu tuttu.

Bağlantılar iddianamede yer almıyor

Bu incelemeler, iddianamede kısmen yer alıyor.

Ancak kişilerin ve trafiklerinin birbirleri ile bağlantısı anlatılmıyor.

Dosyanın ek delil klasörlerinde yer alan belgeler, iddianamenin cinayeti tüm bağlantıları ile ortaya çıkarmak yerine siyasi ayağını gizlemeyi hedeflediğini net bir şekilde ortaya koyuyor.

Samsun'un 2023 kaza bilançosu

Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) verilerine göre Samsun'da 2023 yılında yaşanan trafik kazalarında 127 kişi hayatını kaybetti, 6 bin 577 kişi yaralandı
16.05.2024 12:06:00
İhlas Haber Ajansı
Samsun'un 2023 kaza bilançosu
Samsun'un 2023 kaza bilançosu
Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) verilerine göre Samsun'da 2023 yılında yaşanan trafik kazalarında 127 kişi hayatını kaybetti, 6 bin 577 kişi yaralandı.

TÜİK, 2023 yılı karayolu trafik kaza istatistiklerini açıkladı. Buna göre Türkiye'de 235 bin 71 adet ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldi. Trafik kazalarında 6 bin 548 kişi hayatını kaybetti, 350 bin 855 kişi yaralandı.

TÜİK il verilerine göre Samsun'da 2023 yılında 21 bin 968 trafik kazası meydana geldi. 2023 sonu itibarıyla 453 bin 751 motorlu kara taşıtının bulunduğu Samsun'da ölümlü ve yaralanmalı kaza sayısı toplam 4 bin 414. Bu kazalarda toplam 127 kişi hayatını kaybetti. Ölenlerin 34'ü kaza yerinde, 93'ü kaza sonrası yaşamını yitirdi. Kazalarda toplam 6 bin 577 kişi de yaralandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.