Gözümüzün önünde olanları kavrayamıyoruz ki, tarih bizim için "İbret" olsun!Muhsin Yazıcıoğlu ve biri gazeteci, 5 kişi gözümüzün önünde, canlı yayında bir helikopter kazasına kurban gittiler. Bunun bir "Kaza" olmadığını vicdanların sızlaması ve kucaklar dolusu delil ile gördük. Gördük de ne oldu?Savcılar ve mahkemeler bir sonuca ulaşamadı. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurumu devreye girdi bir netice alınamadı. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Araştırma Komisyonu kuruldu, katil yahut katillere ulaşılamadı. Sadece "kaza"nın asla "kaza" olmadığına dair deliller arttı, şüpheler çoğaldı, o kadar?Seçim öncesi ortalıkta siyasi parti mensup ve liderleri için "kasetler" piyasaya sürüldü. Yüzler kızardı, ocaklara ateş düştü. Lâkin bu işi yapanlar hâlâ ortada yok. Bu hatırlatmaları şunun için yaptık. Biz Türkiye'de adaletin partisi var, kendisi yok derken, boş konuşmuyor, bir gerçeği dile getiriyoruz. "Ergenekon" ve Deniz Feneri" davalarını mukayese etmek bile, Türkiye'de âdâletin hacmini anlamaya yeter, diyor; Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un, "Türkiye Cumhuriyetini Ortadan Kaldırmak" suçu ile müebbet hapisle cezalandırılmasını, bu bahiste, mihenk bir dava olarak görüyoruz.Şimdi bize "Gerekçeli kararı bekleyin" diyorlar. "Gerekçe" ne derse desin, biz bu cazı sebebini anlamakta ömür boyu zorlanacağız.."Darbeye teşebbüs" deseniz, anlarız. "Görevi ihmal" deseniz, anlarız. Amma, "Türkiye Cumhuriyetini ortadan kaldırmak" dediniz mi, işte bunu anlamam imkânsız olur. Anlama imkânı kalmayınca da vicdanda bir iç kanama sürer gider.Türkiye'de maşerî vicdan bir Öcalan, bir de İlker Başbuğ hakkında verilen kararı içine sindirememiştir.Öcalan için vicdanlar, "İdamın müebbete çevrilmesi", Başbuğ için de, "Niçin beraat değil de, müebbet?" itirazında bulunmuştur.Şayet İlker Başbuğ "Türkiye Cumhuriyeti'ni ortadan kaldırma" suçu işledi ise onu o makama atayan Başbakan ve Cumhurbaşkanı da aynı suçtan yargılanması gereken insanlar değil midirler?Üstelik devletin icra organı olarak hükümeti bu konuda somut örneklerle hâkim karşısına çıkarmak hiç de zor değildir.Çünkü "T.C.'yi ortadan kaldıran" Başbuğ değil, hükümettir. Meselâ bunu Sağlık Ocaklarını tabelalarından T.C.'yi kaldırarak yapmıştır. Bugüne kadar "T.C. Batman Sağlık Ocağı" olan kurum artık sadece "Batman Sağlık Ocağı"dır. T.C., Ziraat Bankası tabelalarından da kaldırılmıştır. Artık Doğu, Güneydoğu ve Türkiye'nin her yerinde "T.C. Ziraat Bankası" diye bir banka yoktur, sadece "Ziraat Bankası" vardır. Bursa ve Balıkesir gibi bâzı Valiliklerin tabelalarından da "T.C." indirilmiş ve fakat kamuoyunu yoğun tepkisi üzerine valilik tabelalarına "T.C." geri dönmüştür.T.C.'nin ortalıkta görülmediği bölge ve olayların ise haddi hesabı yok.Gazetelerde okuyor, televizyon ekranlarında gözlerimizle görüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin asker ve polisinin yerini PKK'nın paralel devlet yapılanması KCK'nın silahlı güçleri almıştır.Artık halkı T.C. değil KCK yargılamakta, paralel makamlar kurup, meselâ, "Kaymakam" atamakta, T.C.'nin kaymakamlık makamını basıp, "Gerçek kaymakam benim, ne diyorsam o olacak!" demekte, yolları kesip kimlik kontrolleri yapmaktadırlar. Resmi ve sivil tabelalardan T.C. kalkarken başka tabelalara açık açık "Kürdistan" diye yazılabilmektedir.Üstelik adı "Adalet" ile başlayan bir parti, tutmuş, "Avrupa Birliği Kanunları T.C. Devletinin kanunlarından üstündür" demiş; bunu Meclis'ten geçirerek uygulamaya koşmuştur. Şimdi söyleyin Allah (c.c.) aşkına, T.C.'yi ortadan kaldıran gerçekte kim? Ve biz, "Adaletin partisi var, adı yok" derken abartmış yahut iftira etmiş mi oluyoruz?
Hasan Demir / diğer yazıları
- Artık yeter! / 02.11.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015