Türkiye hızla 28 Mart yerel seçimlerine doğru yol alıyor. Bütün partiler seçim çalışmaları kapsamında kendi projelerini ve adaylarını il il dolaşarak tanıtıyor. İktidar partisindeki "yerel seçim hırsı" ise kaydedilmeye değer. Hükümet, bütün dikkatini 28 Mart yerel seçimlerine yöneltmiş, dış politika, ekonomi, 28 Mart seçim gündemi altında inim inim inlemekte. Dışişleri ve Ekonomi Bakanları, bu yoğun dış politik ve ekonomik gündemde bile seçim gezilerine katılıp partilerinin belediye başkan adaylarına oy isteyebiliyor.
Kıbrıs'ta Denktaş görüşmelere katılmama kararı alıyor ve ada, tarihinin en kritik dönemecinde, bir tarafta Suriye alev alev yanıyor. Kürtler Suriye'de isyan çıkarmış, sınırda teyakkuz durumu hakim. Öbür tarafta Balkanlar kaynamaya başladı. Gözü dönmüş Sırplar, Müslüman Arnavutlara saldırıp, Osmanlı'dan kalan ne varsa yakıp yıkıyor. Belgrad'daki son Osmanlı camisi, yarım asırlık Bayrak Camii cani Sırplar tarafından ateşe verildi. Cani Sırpların Cami yanarken, sevinç gösterilerinde bulunmaları, İslam'a, Osmanlı'ya, Türk'e olan kinlerinin hangi noktalarda olduğunu göstermeye kafi. Öte tarafta Gürcistan'da hergün yeni bir olay oluyor, kaosa doğru adım adım yol alınıyor. Irak bildiğiniz gibi hergün patlamalar, katliamlar, yıkımlar. Evangelist misyonerler, hergün yüzlerce Müslüman Iraklıyı Hıristiyanlaştırıyor, onlarca kilise açılıyor, yüzbinlerce İncil dağıtılıyor.
Özetle, Türkiye'nin etrafındaki ateş çemberinin ateşi bu aralar oldukça yüksek. Alevler ve dumanlar göremeyeceğimiz uzaklıkta ve küçüklükte değil. Gözlerimizi kapasak, devekuşu gibi başımızı kuma dahi soksak, bu yangının, bu ateşin sıcağını hissetmememiz mümkün değil.
Peki Hükümet- özellikle de Dışişleri- ne yapıyor?
28 Mart yerel seçimlerinde bir avuç daha fazla oy alabilmek adına o il senin bu il benim demeden oy gezilerine çıkıyor, mitingler yapıp seçmenden oy istiyor. Bakanlar, seçmenlere ince mesajlar göndermekle meşgul: Eğer bizim adayımız seçilmezse, hizmetler de gelmez. Yani AKP'ye oy vermeyen seçmen cezalandırılacak besbelli.
Medya zaten AKP hükümetini sonuna kadar destekliyor. Şimdiden AKP'nin seçimde kıracağı rekorun enini boyunu konuşmaya, tartışmaya başlamış. AKP, Özal'ın, Demirel'in rekorunu geçti de, sıra Menderes'in rekorunda! Medyada hergün yeni bir anket yayınlanıyor. Her ankette AKP'nin oylarını kaça katlayacağının hesabı yapılıyor. Aslında biz bu seçimleri boşuna yapıyoruz. Bütün belediyeleri AKP adaylarına verelim olsun bitsin! Onca masrafa ne gerek var?
Dış politika, Suriye, Kıbrıs, Irak, Balkanlar, Kafkaslar mı?
"Aman, 28 Mart'tan sonra bakarız! Ne acelesi var canım!"
Kimin umurunda dünya!
Kıbrıs'ta Denktaş görüşmelere katılmama kararı alıyor ve ada, tarihinin en kritik dönemecinde, bir tarafta Suriye alev alev yanıyor. Kürtler Suriye'de isyan çıkarmış, sınırda teyakkuz durumu hakim. Öbür tarafta Balkanlar kaynamaya başladı. Gözü dönmüş Sırplar, Müslüman Arnavutlara saldırıp, Osmanlı'dan kalan ne varsa yakıp yıkıyor. Belgrad'daki son Osmanlı camisi, yarım asırlık Bayrak Camii cani Sırplar tarafından ateşe verildi. Cani Sırpların Cami yanarken, sevinç gösterilerinde bulunmaları, İslam'a, Osmanlı'ya, Türk'e olan kinlerinin hangi noktalarda olduğunu göstermeye kafi. Öte tarafta Gürcistan'da hergün yeni bir olay oluyor, kaosa doğru adım adım yol alınıyor. Irak bildiğiniz gibi hergün patlamalar, katliamlar, yıkımlar. Evangelist misyonerler, hergün yüzlerce Müslüman Iraklıyı Hıristiyanlaştırıyor, onlarca kilise açılıyor, yüzbinlerce İncil dağıtılıyor.
Özetle, Türkiye'nin etrafındaki ateş çemberinin ateşi bu aralar oldukça yüksek. Alevler ve dumanlar göremeyeceğimiz uzaklıkta ve küçüklükte değil. Gözlerimizi kapasak, devekuşu gibi başımızı kuma dahi soksak, bu yangının, bu ateşin sıcağını hissetmememiz mümkün değil.
Peki Hükümet- özellikle de Dışişleri- ne yapıyor?
28 Mart yerel seçimlerinde bir avuç daha fazla oy alabilmek adına o il senin bu il benim demeden oy gezilerine çıkıyor, mitingler yapıp seçmenden oy istiyor. Bakanlar, seçmenlere ince mesajlar göndermekle meşgul: Eğer bizim adayımız seçilmezse, hizmetler de gelmez. Yani AKP'ye oy vermeyen seçmen cezalandırılacak besbelli.
Medya zaten AKP hükümetini sonuna kadar destekliyor. Şimdiden AKP'nin seçimde kıracağı rekorun enini boyunu konuşmaya, tartışmaya başlamış. AKP, Özal'ın, Demirel'in rekorunu geçti de, sıra Menderes'in rekorunda! Medyada hergün yeni bir anket yayınlanıyor. Her ankette AKP'nin oylarını kaça katlayacağının hesabı yapılıyor. Aslında biz bu seçimleri boşuna yapıyoruz. Bütün belediyeleri AKP adaylarına verelim olsun bitsin! Onca masrafa ne gerek var?
Dış politika, Suriye, Kıbrıs, Irak, Balkanlar, Kafkaslar mı?
"Aman, 28 Mart'tan sonra bakarız! Ne acelesi var canım!"
Kimin umurunda dünya!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012