Terör-AB-ABD ve siyasilerimiz - 8

Adalet Ağaoğlu'nun şiir sürprizi Başbakan Erdoğan'ın istemi üzerine toplantıya katılan yazar Adalet Ağaoğlu, toplantıda Başbakan'a sürpriz yaptı. Ağaoğlu, Diyarbakır doğumlu olan şair Cahit Sıtkı Tarancı'nın Memleketim şirini Başbakan'a vererek bunu Diyarbakır'da oku dedi. Başbakan Erdoğan bu şiiri aldı ve daha sonra da Diyarbakır konuşmasında okudu. Toplantıda Başbakan'a verilen Cahit Sıtkı Tarancı'nın şiiri de şu mısraları ihtiva ediyor: Memleket İsterim Memleket isterim Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; Kuşların çiçeklerin diyarı olsun. Memleket isterim Ne başta dert ne gönülde hasret olsun; Kardeş kavgasına bir nihayet olsun. Memleket isterim Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun; Kış günü herkesin evi barkı olsun. Memleket isterim Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; Olursa bir şikayet ölümden olsun. PKK hem Türkiye'nin hem Kürt kardeşlerimizin düşmanıdır PKK sadece ve sadece dış kaynakların ve TC'yi ayırmak - parçalamak isteyenlerin emrindedir. Türkiye'nin, Türklerin olduğu gibi Kürtlerin de düşmanıdır. Aradaki bin yıllık birlik-beraberliği bozmak ve dinamitlemek istemektedir. PKK yaptığı bütün canavarlıkları Kürtler için yaptığını söylemektedir. Aslında Kürt kardeşlerimize en büyük kötülüğü yapan ve dolayısıyla en büyük düşmanı PKK'dır. Ülkemizde yüzlerce yıldan beri devam eden beraber ve kardeşçe yaşayanlara ve evliliklere aynı zamanda tüm ekonomik, ticari, siyasi ve idari hakları paylaşan Türk - Kürt kardeşlerimize, bölülücülüğü aşılamak istemekte ve onları memlekete düşman etmek çabasındadır! Batının bölücülük düşmanlıkları PKK'nın kökleri dışarıdadır. Bir zamanlar Balkanlar ve Kafkasların etnik guruplarını kilise vasıtasıyla Türklere ve Osmanlı'ya karşı kışkırtan Batı Hıristiyan dünyası, şimdi Ermeni ve Kürt sorunlarını ortaya atmakta ve soykırım masallarını ortaya koymaktadır. Diğer taraftan Alevi ve Kürt kardeşlerimizi azınlık olarak nitelemeye çalışarak onları vatandan bölmek ve aramıza nifak sokmak istemektedir. Böylece Türkiye'nin parçalara bölünmesini ve ayrılması sağlayarak zayıf düşürmek ve ülkemizi kendi kumandaları altına almak istemektedir.Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarıKürt sorunu vardır, bu sorun hepimizindir diyorum. Ancak Etnik ve dini milliyetçiliklere karşıyım. Bunları reddediyorum. Onların dışındaki sorunları ise Demokratik yasalarımızla kolayca halledebiliriz. Toplumda var olan her sorunu ve her gerçeği kabul ederiz. Yeter ki bu sorunlar zorbalıklara ve saldırılara dönüşmesin. Türkiye büyük bir ülkedir. Tüm sorunlarını kolaylıkla ve demokratik sınırların içinde hal yoluna koyabiliriz. Ayrıca Osmanlı'dan miras aldığımız sorunlar da bizim dinamik ve güçlü demokrasimizle halledilecek durumdadırlar. Tüm bunları kardeş kavgası olmadan, kan ve gözyaşı dökülmeden halletmemiz mümkündür. Yeter ki birbirimize anlayış göstermememizin gerekli olduğunu kabul edelim ve diyalog yoluyla hal çarelerini konuşalım. Şiddet ve terör çok yanlış bir yoldur. Masum insanların kanına girmektedir. Hiçbir zaman sorunları çözmez ve daha da komplike hale getirir. Arada husumetler doğurur ve sonunda sorunlar çözülemez hale gelir. Diğer taraftan Başbakan nisan 2005 ayındaki, Norveç gezisinde: "Bizim için Kürt sorunu yoktur" demiş olduğunu medya bildirmişti. Şimdi ise aynı sorunlar için "vardır" demektedir. Başbakan Erdoğan daha sonra, PKK'nın kayıtsız şartsız silahlarını bırakması şartıyla, toplumun her kesimiyle görüşmesi ve gerekli demokratik adımları ve diyalog içinde olmayı kabul ettiği intibaını vermektedir. Başbakan Erdoğan daha sonra, Türkiye'nin tüm halkını daha iyi ekonomik yaşama ve daha gelişmiş duruma getirilmesi için elinde bulunan tüm demokratik şartların kullanılması ve yerine getirilmesi gerektiğini dile getirmiştir.