Biz Türkler çok etkili ve değerli bir bölgede yaşıyoruz. Ülkemiz dünyanın neredeyse merkezi sayılmaktadır. Çünkü vatanımız, hem tarih bakımından, hem stratejik açıdan, hem de yerleşim bakımından arzın en önemli kısımlarından biridir. Burası bazen birleşim bölgeleri olmakta, bazen ise, ayrılış ve kesişme noktalarını ifade etmektedir. Etrafımızda "4 Deniz" ve bolca kara komşumuz var. Bir tarafımızda Balkanlar, öte tarafımızda Ortadoğu var. Kuzeyimizdeki kara komşularımız ise küçük Kafkas devletleridir. Onlarda da pek fazla huzur ve denge yok!
Doğu Akdeniz bölgemizdeki Güneyimizde ise, 30 yıldan beri sorunlarla dolu Kıbrıs ve KKTC'miz mevcuttur. Tüm bu bölgeler de dünyanın huzursuzluklarıyla meşhur bölgeleridir.
ABD'nin petrol oyunları
Sonunda sanki bunlar yetmiyormuş gibi bir de Irak olayları patlak verdi. ABD orasını öyle karıştırdı ki, huzura kavuşturmak için onyılların geçmesi gerekecek. Kısacası Irak'ta kan gövdeyi götürüyor. Irak'ta terör, kaos çıkar peşinde koşanlar ve onların yanında ülkeleri için savaşanlar da var.
Ama onları birbirinden ayırmak çok zor. Şu anda Irak'ta tek husus belli durumdadır: O da ABD'nin Ortadoğu petrollerine el koymasıdır. Böylece şu anda ABD petrol fiyatlarıyla dünyaya meydan okumaya başlamış bulunmaktadır. Önümüzde petrol için tam bir fiyat baskısı beklenmektedir. ABD öteki tarafını galiba pek düşünmüyor. Veya düşünemiyor hatta ve hatta, belki de şu anda nasıl başa çıkacağını da pek bilmiyor.
Irak'ta Şiiler şimdi Necef'i kurtarmak için savaşıyor. Kendilerini ateşe atıyorlar. Her gün yüzlercesi ölüyor. Ama yakında tüm Irak'ta tam bir etnik mezhep savaşları başlayabilir.
Türkiye'deki son durum
Türkiye'de son zamanlarda günlerimiz çok olaylı geçmektedir. Hemen her gün, televizyon, radyo veya gazete haberlerinden, ülkemizin çeşitli bölgelerinden taze haberler gelmektedir. Bunlar arasından en çok duyduklarımız şunlar olmaktadır:
"Diyarbakır veya başka bir bölgede, bir mayın patlamasından ötürü askeri araç devrildi ve 3 askerimiz şehit oldu." Veya:
"Hakkari'nin Çukurova İlçesinde askeri bir aracın yoldan geçerken, yola döşenen mayına çarpması sonucu 2 asker şehit oldu, 2'si de yaralandı."
Daha fazla, Doğu ve Güneydoğu bölgelerine olmak üzere, ama neredeyse Türkiye'nin her tarafına, yollara döşenen uzaktan kumandalı mayınlar patlamakta ve insanlarımız ölmektedir. Bu sahneler sık sık tekrarlanmakta, ve hemen hemen her gün bir veya iki patlama husule gelmekte ve askerlerimiz ve sivil insanlarımız şehit olmaktadır. Bu sayede askerlerimiz ve halkımız adeta düşük yoğunluklu, fakat sistematik bir katliama tabi tutulmaktadır.
Eski sistem mayınlar toprak altına örtülüp tuzaklar şeklinde üzerine basılmakla patlamaktaydı. Şimdi kullanılan mayınlar ise, istendiği yere yerleştirilmekte ve uzaktan kumandalı olarak istendiği zaman patlatılmaktadır.
Ordumuzun ve güvenliğimizin zaferi
TSK, güçlü Ordumuz ve güvenlik güçlerimiz, PKK'ya karşı büyük bir zafer kazanmıştır. 20-25 yıl süren, 30.000'in üzerinde şehit verilen, adeta düşük yoğunluklu bir savaş niteliğinde olan, bu terör saldırılarını Ordumuz en aza indirmeyi başarmıştır. Ancak terör savaşını askeri alanda kazanmamıza rağmen, terör örgütünü destekleyen Batı, PKK desteğini sözde kesmiş, ancak fiiliyatta bu destek hala devam etmektedir. Hatta batı şimdi taktik değiştirerek, bize karşı ikili oynamaktadır. Bu ikili, oyunun şimdilik görülen kısımları şunlardır:
1 - ABD ve AB Türkiye'ye dost görünmektedir. Fakat Irak'ta yerleşen Kandil Dağı'ndaki 4.000 kadar KONGRA-GEL örgüt mensuplarını, Türk ordusuna karşı adeta korunmaktadır. Ancak oradaki terör örgütünden zaman zaman Türkiye sınırını geçerek ülke içinde faaliyette bulunmalarına ise ABD ve AB hiç ses çıkarmamaktadır.
2 - Terör örgütünün ülkemizdeki sempatizanlarını örgütleyip siyaset alanına sürmek istemektedirler.
Not: Bu gayeyle belki de bizi bir "Eve Dön Yasası" çıkarmak için teşfik ettiler. Ama bu yasaya uygun olarak, dağdaki teröristler arasından çok az insan gelip teslim oldu. Pişmanlık duygusuna katılanların çoğu ise zaten hapiste bulunanlardı. Kısacası bu yasa hedefine ulaşamadı.
Doğu Akdeniz bölgemizdeki Güneyimizde ise, 30 yıldan beri sorunlarla dolu Kıbrıs ve KKTC'miz mevcuttur. Tüm bu bölgeler de dünyanın huzursuzluklarıyla meşhur bölgeleridir.
ABD'nin petrol oyunları
Sonunda sanki bunlar yetmiyormuş gibi bir de Irak olayları patlak verdi. ABD orasını öyle karıştırdı ki, huzura kavuşturmak için onyılların geçmesi gerekecek. Kısacası Irak'ta kan gövdeyi götürüyor. Irak'ta terör, kaos çıkar peşinde koşanlar ve onların yanında ülkeleri için savaşanlar da var.
Ama onları birbirinden ayırmak çok zor. Şu anda Irak'ta tek husus belli durumdadır: O da ABD'nin Ortadoğu petrollerine el koymasıdır. Böylece şu anda ABD petrol fiyatlarıyla dünyaya meydan okumaya başlamış bulunmaktadır. Önümüzde petrol için tam bir fiyat baskısı beklenmektedir. ABD öteki tarafını galiba pek düşünmüyor. Veya düşünemiyor hatta ve hatta, belki de şu anda nasıl başa çıkacağını da pek bilmiyor.
Irak'ta Şiiler şimdi Necef'i kurtarmak için savaşıyor. Kendilerini ateşe atıyorlar. Her gün yüzlercesi ölüyor. Ama yakında tüm Irak'ta tam bir etnik mezhep savaşları başlayabilir.
Türkiye'deki son durum
Türkiye'de son zamanlarda günlerimiz çok olaylı geçmektedir. Hemen her gün, televizyon, radyo veya gazete haberlerinden, ülkemizin çeşitli bölgelerinden taze haberler gelmektedir. Bunlar arasından en çok duyduklarımız şunlar olmaktadır:
"Diyarbakır veya başka bir bölgede, bir mayın patlamasından ötürü askeri araç devrildi ve 3 askerimiz şehit oldu." Veya:
"Hakkari'nin Çukurova İlçesinde askeri bir aracın yoldan geçerken, yola döşenen mayına çarpması sonucu 2 asker şehit oldu, 2'si de yaralandı."
Daha fazla, Doğu ve Güneydoğu bölgelerine olmak üzere, ama neredeyse Türkiye'nin her tarafına, yollara döşenen uzaktan kumandalı mayınlar patlamakta ve insanlarımız ölmektedir. Bu sahneler sık sık tekrarlanmakta, ve hemen hemen her gün bir veya iki patlama husule gelmekte ve askerlerimiz ve sivil insanlarımız şehit olmaktadır. Bu sayede askerlerimiz ve halkımız adeta düşük yoğunluklu, fakat sistematik bir katliama tabi tutulmaktadır.
Eski sistem mayınlar toprak altına örtülüp tuzaklar şeklinde üzerine basılmakla patlamaktaydı. Şimdi kullanılan mayınlar ise, istendiği yere yerleştirilmekte ve uzaktan kumandalı olarak istendiği zaman patlatılmaktadır.
Ordumuzun ve güvenliğimizin zaferi
TSK, güçlü Ordumuz ve güvenlik güçlerimiz, PKK'ya karşı büyük bir zafer kazanmıştır. 20-25 yıl süren, 30.000'in üzerinde şehit verilen, adeta düşük yoğunluklu bir savaş niteliğinde olan, bu terör saldırılarını Ordumuz en aza indirmeyi başarmıştır. Ancak terör savaşını askeri alanda kazanmamıza rağmen, terör örgütünü destekleyen Batı, PKK desteğini sözde kesmiş, ancak fiiliyatta bu destek hala devam etmektedir. Hatta batı şimdi taktik değiştirerek, bize karşı ikili oynamaktadır. Bu ikili, oyunun şimdilik görülen kısımları şunlardır:
1 - ABD ve AB Türkiye'ye dost görünmektedir. Fakat Irak'ta yerleşen Kandil Dağı'ndaki 4.000 kadar KONGRA-GEL örgüt mensuplarını, Türk ordusuna karşı adeta korunmaktadır. Ancak oradaki terör örgütünden zaman zaman Türkiye sınırını geçerek ülke içinde faaliyette bulunmalarına ise ABD ve AB hiç ses çıkarmamaktadır.
2 - Terör örgütünün ülkemizdeki sempatizanlarını örgütleyip siyaset alanına sürmek istemektedirler.
Not: Bu gayeyle belki de bizi bir "Eve Dön Yasası" çıkarmak için teşfik ettiler. Ama bu yasaya uygun olarak, dağdaki teröristler arasından çok az insan gelip teslim oldu. Pişmanlık duygusuna katılanların çoğu ise zaten hapiste bulunanlardı. Kısacası bu yasa hedefine ulaşamadı.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006