Günah işleyerek düştüğümüz durumdan ancak tevbe etmekle kurtulacağımız hakkında Yüce Rabbimiz, Nur suresi 31. ayette şöyle buyurmuştur: ”Ey müminler, hepiniz günahlarınızdan tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz.” Furkan suresinde 68–71. ayetlerde de; Günah işleyenlerin yaptıklarının karşılığını mutlaka bulacaklarını, ancak tevbe edenlerin bağışlanacağını, dolayısıyla; tevbe etmenin fazileti beyan edilmiştir.
“Yine onlar ki, Allah ile beraber başka bir tanrıya yalvarmazlar, Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina etmezler. Bunları yapan günahı(nın cezasını) bulur.” “Kıyamet günü azabı kat kat olur ve orada alçaltılmış olarak temelli kalır.” “Ancak tevbe ve iman edip iyi davranışlarda bulunanlar başka; Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.” “Ve her kim tevbe edip iyi davranış gösterirse, şüphesiz o, tevbesi kabul edilmiş olarak Allah’a döner.”(Furkan suresi /68-71 Ayetler) Bu ayeti kerimelerden anlaşılacağı üzere işlenen günahların sadece af edilmekle kalmayıp, sevaba da çevrilebileceği yolu gösterilmiştir. Günahın akabinde tevbe edilecek, iman edilecek, iyi davranışta bulunulacak; ancak o sayede; yapılan kötülük Allah (cc) tarafından iyiliğe çevrilecektir. Böylece, gerçek tevbenin yolu da gösterilmiş olmaktadır. Tevbe kapısı öyle bir kapıdır ki, önünde sürekli duranların; pek çok kazanç elde edeceği muhakkaktır. “Allah ‘a göre şu kimseler bir tevbesi makbuldür ki, cahillikle bir kötülük yapıp hemen ardından dönerler...” (en–Nisa, 4/17) ayetinde belirtildiği gibi günahların hemen akabinde tevbe etmek inananların lehine bir davranıştır.
Ölümün ne zaman ve nerede gelip çatacağı bizce malum değildir. Bundan dolayı tevbe konusunda acele etmek; yine insanların kendi yararınadır. Peygamber’imiz (s.a.v.) bu konuda da buyuruyor ki: “Can boğaza dayanmadıkça Allah (C.C) kulun tevbesini kabul eder.” (Tirmizi)
Değerli dostlar, tevbe kapısının biz günahkâr kullar için sürekli açık olduğu muhakkaktır ancak bazı özel mekan, özel gün ve gecelerde affedilmek konusunda daha büyük avantajlar elde edebileceğimiz de gözden kaçırılmamalıdır.
İçerisinde bulunduğumuz mübarek üç ayları bir fırsat bilmeli, her anını tevbe ve ibadetlerle geçirmeliyiz. Böylece Yüce Allah’ın ”Ey müminler, hepiniz günahlarınızdan tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz.” Emri fermanının da sırrına muhatap olmalıyız.
“Yine onlar ki, Allah ile beraber başka bir tanrıya yalvarmazlar, Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina etmezler. Bunları yapan günahı(nın cezasını) bulur.” “Kıyamet günü azabı kat kat olur ve orada alçaltılmış olarak temelli kalır.” “Ancak tevbe ve iman edip iyi davranışlarda bulunanlar başka; Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.” “Ve her kim tevbe edip iyi davranış gösterirse, şüphesiz o, tevbesi kabul edilmiş olarak Allah’a döner.”(Furkan suresi /68-71 Ayetler) Bu ayeti kerimelerden anlaşılacağı üzere işlenen günahların sadece af edilmekle kalmayıp, sevaba da çevrilebileceği yolu gösterilmiştir. Günahın akabinde tevbe edilecek, iman edilecek, iyi davranışta bulunulacak; ancak o sayede; yapılan kötülük Allah (cc) tarafından iyiliğe çevrilecektir. Böylece, gerçek tevbenin yolu da gösterilmiş olmaktadır. Tevbe kapısı öyle bir kapıdır ki, önünde sürekli duranların; pek çok kazanç elde edeceği muhakkaktır. “Allah ‘a göre şu kimseler bir tevbesi makbuldür ki, cahillikle bir kötülük yapıp hemen ardından dönerler...” (en–Nisa, 4/17) ayetinde belirtildiği gibi günahların hemen akabinde tevbe etmek inananların lehine bir davranıştır.
Ölümün ne zaman ve nerede gelip çatacağı bizce malum değildir. Bundan dolayı tevbe konusunda acele etmek; yine insanların kendi yararınadır. Peygamber’imiz (s.a.v.) bu konuda da buyuruyor ki: “Can boğaza dayanmadıkça Allah (C.C) kulun tevbesini kabul eder.” (Tirmizi)
Değerli dostlar, tevbe kapısının biz günahkâr kullar için sürekli açık olduğu muhakkaktır ancak bazı özel mekan, özel gün ve gecelerde affedilmek konusunda daha büyük avantajlar elde edebileceğimiz de gözden kaçırılmamalıdır.
İçerisinde bulunduğumuz mübarek üç ayları bir fırsat bilmeli, her anını tevbe ve ibadetlerle geçirmeliyiz. Böylece Yüce Allah’ın ”Ey müminler, hepiniz günahlarınızdan tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz.” Emri fermanının da sırrına muhatap olmalıyız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -7- / 01.06.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -6- / 31.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -5- / 30.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -4- / 29.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -3- / 28.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -2- / 27.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -1- / 26.05.2025
- ‘Ev Hanımlarına Maaş’ fikri Haydar Baş’a aittir / 25.05.2025
- Kur’an Furkan’dır anlayana! / 24.05.2025
- Gazze’de çocuklar açken tok yatan insanlık / 23.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -6- / 31.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -5- / 30.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -4- / 29.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -3- / 28.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -2- / 27.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -1- / 26.05.2025
- ‘Ev Hanımlarına Maaş’ fikri Haydar Baş’a aittir / 25.05.2025
- Kur’an Furkan’dır anlayana! / 24.05.2025
- Gazze’de çocuklar açken tok yatan insanlık / 23.05.2025