Sözlük anlamı olarak iyiyi kötüden, hakkı batıldan ayıran anlamına gelen Furkan kelimesi Kur'an'da bir sure adıdır. Furkan suresi Medine döneminde nazil olmuş ve 77 ayetten meydana gelmektedir.
Abdulkadir Geylani, Furkan suresinin giriş bölümünde şu tespiti yapmıştır:
"Hakk'a doğru yürüyen ve gerçekte yok hükmünde ama varlıkların suret ve şekillerinde bir düzene göre var olan batıl ile hak arasını ayırabilen basiret ve akıl sahipleri tarafından bilinen bir gerçektir. İki alemin (dünyanın ve ahiretin) durumlarını ihtiva eden bu Kur'an'ın indirilmesi ancak hakkı batıldan ayırmak ve gerçek kılanla boşa çıkaranı belirlemek içindir. Bundan dolayı, Allah Teâlâ Kur'an'ı Tevhid fıtrat üzerine eğilimli olan iman ve irfanın maslahatı (faydası- menfaati) için yaratılmış hidayet ehli olanlarla yoldan çıkmışları birbirinden ayıran anlamına gelen 'Furkan' ismiyle adlandırmıştır.
Kim ki Kur'an'da emir ve nehiy (yasaklar), öğüt ve hatırlatma, işaret ve remiz, (simge) hakikat ve marifet, ahlak ve edep, örnek ve ibret yoluyla emredilen şeylere itaat ederse Hak onu kendi zatına çektikten, basiret gözünü Tevhid sürmesiyle sürmeledikten, başka yolları gözünden çekip aldıktan ve bütün taayyünleri/oluşumları ortadan kaldırdıktan sonra marifet mertebesini kazanır.
Kuran'ın yol göstermesi bu kitabın kendisine indirildiği şahsın sıfatlarıyla vasıflanmaya, ahlakıyla ahlaklanmaya, adabıyla edeplenmeye ve hiçbir şey kaçırmadan ve inceliklerinden hiçbirini ihmal etmeden Sünnetinin izine uymaya bağlıdır. Ki böylece yol gösterenle yol arayan arasında istenilen münasebet kurulmuş olsun.
Peygamber (s.a.v.) ile Kur'ân arasında var olan münasebeti anlamadığın sürece O'nun kalbine inen marifet ve hakikatleri anlayamazsın." (Abdulkadir Geylani / Geylani Tefsiri / 4. Cilt / sayfa 5)
Müslüman toplumlar, Kur'an Peygamber bütünlüğünün gerçeğini gereği gibi anlamadıkları için Kur'an'ı anlamada Peygambere mutlak ihtiyaç olduğunun sırrını kavrayamadığı için zamanla hakkı batıldan ayırma özelliğini kaybetmiş yanlışa düşmüş yolunu kaybetmiştir. Kurtuluş için Kur'an, peygamber bütünlüğü olmadan Kur'an'ın Furkan özelliğini anlamak ve doğruyu bulmak imkansızdır. Surenin diğer bölümlerine ihtiyaç duyulmadan bile ilk 2 ayette maksat gayet açık bir şekilde anlaşılmaktadır.
"Âlemlere uyarıcı olsun diye kulu Muhammed'e Furkan'ı indiren, Allah, yüceler yücesidir. / Göklerin ve yerin mülkü O'nundur. O bir çocuk edinmemiştir, mülkünde ortağı yoktur. Her şeyi yaratmış, ona ölçü, biçim ve düzen vermiştir." (Furkan / 1-2)
Bu bilgilerden sonra gece gündüz Kur'an okuduğu halde Müslüman toplumların neden yolunu bulamadığını hakla batılı iyi ile kötüyü neden ayıramadıklarını daha iyi anlıyoruz. Vesselam.
Abdulkadir Geylani, Furkan suresinin giriş bölümünde şu tespiti yapmıştır:
"Hakk'a doğru yürüyen ve gerçekte yok hükmünde ama varlıkların suret ve şekillerinde bir düzene göre var olan batıl ile hak arasını ayırabilen basiret ve akıl sahipleri tarafından bilinen bir gerçektir. İki alemin (dünyanın ve ahiretin) durumlarını ihtiva eden bu Kur'an'ın indirilmesi ancak hakkı batıldan ayırmak ve gerçek kılanla boşa çıkaranı belirlemek içindir. Bundan dolayı, Allah Teâlâ Kur'an'ı Tevhid fıtrat üzerine eğilimli olan iman ve irfanın maslahatı (faydası- menfaati) için yaratılmış hidayet ehli olanlarla yoldan çıkmışları birbirinden ayıran anlamına gelen 'Furkan' ismiyle adlandırmıştır.
Kim ki Kur'an'da emir ve nehiy (yasaklar), öğüt ve hatırlatma, işaret ve remiz, (simge) hakikat ve marifet, ahlak ve edep, örnek ve ibret yoluyla emredilen şeylere itaat ederse Hak onu kendi zatına çektikten, basiret gözünü Tevhid sürmesiyle sürmeledikten, başka yolları gözünden çekip aldıktan ve bütün taayyünleri/oluşumları ortadan kaldırdıktan sonra marifet mertebesini kazanır.
Kuran'ın yol göstermesi bu kitabın kendisine indirildiği şahsın sıfatlarıyla vasıflanmaya, ahlakıyla ahlaklanmaya, adabıyla edeplenmeye ve hiçbir şey kaçırmadan ve inceliklerinden hiçbirini ihmal etmeden Sünnetinin izine uymaya bağlıdır. Ki böylece yol gösterenle yol arayan arasında istenilen münasebet kurulmuş olsun.
Peygamber (s.a.v.) ile Kur'ân arasında var olan münasebeti anlamadığın sürece O'nun kalbine inen marifet ve hakikatleri anlayamazsın." (Abdulkadir Geylani / Geylani Tefsiri / 4. Cilt / sayfa 5)
Müslüman toplumlar, Kur'an Peygamber bütünlüğünün gerçeğini gereği gibi anlamadıkları için Kur'an'ı anlamada Peygambere mutlak ihtiyaç olduğunun sırrını kavrayamadığı için zamanla hakkı batıldan ayırma özelliğini kaybetmiş yanlışa düşmüş yolunu kaybetmiştir. Kurtuluş için Kur'an, peygamber bütünlüğü olmadan Kur'an'ın Furkan özelliğini anlamak ve doğruyu bulmak imkansızdır. Surenin diğer bölümlerine ihtiyaç duyulmadan bile ilk 2 ayette maksat gayet açık bir şekilde anlaşılmaktadır.
"Âlemlere uyarıcı olsun diye kulu Muhammed'e Furkan'ı indiren, Allah, yüceler yücesidir. / Göklerin ve yerin mülkü O'nundur. O bir çocuk edinmemiştir, mülkünde ortağı yoktur. Her şeyi yaratmış, ona ölçü, biçim ve düzen vermiştir." (Furkan / 1-2)
Bu bilgilerden sonra gece gündüz Kur'an okuduğu halde Müslüman toplumların neden yolunu bulamadığını hakla batılı iyi ile kötüyü neden ayıramadıklarını daha iyi anlıyoruz. Vesselam.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Kur’an Furkan’dır anlayana! / 24.05.2025
- Gazze’de çocuklar açken tok yatan insanlık / 23.05.2025
- Şüphelilerden kaçınan dinini ve kendini korur / 22.05.2025
- Atatürk’ü anmak ve anlamak hepimizin vazifesi olmalıdır / 21.05.2025
- Yalan yere "Bu helaldir, şu da haramdır" demeyin / 20.05.2025
- Atatürk’ün Samsun’a çıktığı ruha o kadar muhtacız ki… / 19.05.2025
- Kürt kardeşlerim oyuna gelmeyin! / 18.05.2025
- Yalan dünya için değer mi bunlar? / 17.05.2025
- Terörsüz Türkiye projesi bir deccal oyunu olmasın? / 16.05.2025
- Suça giden yollar kesilmeden suç bitmez / 15.05.2025
- Gazze’de çocuklar açken tok yatan insanlık / 23.05.2025
- Şüphelilerden kaçınan dinini ve kendini korur / 22.05.2025
- Atatürk’ü anmak ve anlamak hepimizin vazifesi olmalıdır / 21.05.2025
- Yalan yere "Bu helaldir, şu da haramdır" demeyin / 20.05.2025
- Atatürk’ün Samsun’a çıktığı ruha o kadar muhtacız ki… / 19.05.2025
- Kürt kardeşlerim oyuna gelmeyin! / 18.05.2025
- Yalan dünya için değer mi bunlar? / 17.05.2025
- Terörsüz Türkiye projesi bir deccal oyunu olmasın? / 16.05.2025
- Suça giden yollar kesilmeden suç bitmez / 15.05.2025