Türk futbolunda Anadolu devriminin mimarı Trabzonspor 2 Ağustos itibari ile 50. yılını kutladı.
Süper lige çıktıktan 1 yıl sonra tamamen yerli kadrosuyla şampiyonluğa ulaşan Trabzonspor, esasında memleketimin de takımı olması hasebiyle yıllarca heyecanla maçlarını izleyerek, babamdan ve büyüklerimden destanlarını dinleyerek yeri geldiğinde beni sevindiren bir futbol kulübü.
Fakat maalesef 2011-2012 sezonunda çıkan şike olaylarından sonra Türkiye'de futbolun da tadı kalmadığı gerçeğini herkes kabul ediyor.
Bugün Milli Takıma teknik direktörlük yapması için TFF Başkanı'nın Lucescu'nun ayağına gitmesi Türk futbolunun geldiği noktanın özetidir.
Artık bir futbol takımından ya da taraftar grubundan bahsederken hangi başkanın veya hangi taraftar grubunun hükumeti destekleyip desteklemediği tartışması kaçınılmaz.
Trabzonspor'un eski başkanının 'Siyasetten uzak futbol' sloganıyla göreve gelip akabinde AKP mitinglerine katılması taraftar ve yönetimde büyük ayrılıklara vesile olmuştu. Bu yaraların sancıları hala da devam ediyor.
6 yıldır şampiyonluğunun çalındığını ifade eden Trabzonspor taraftarının ise moralleri çok bozuk?
2011-2012 sezonu zamanında çıktığımız tv programlarında Trabzonspor taraftarının asıl hedefinin Aziz Yıldırım ya da Fenerbahçe olmadığını, tepki gösterilmesi gereken adresin hükumet olduğunu ifade etmiştik.
Nedense sosyal medyada, sokaklarda hükumeti şike davaları dolayısı ile eleştiren Trabzon halkı, 6 yıl boyunca geçirdiği bütün siyasi seçimlerde iktidar partisine en fazla oy çıkan şehirlerden biri oldu.
2 seçim arasında takımının arkasında durup sandığa gidince takımını satanların şike davası için konuşmaya hakkı var mı, yok mu, orası sizin takdiriniz.
Böyle bir durumda ne taraftardan takıma samimi bir destek ne de takımdan istikrarlı başarı beklenemez.
Bu kafayla hak aramak da şüphesiz imkansız.
Temennimiz Trabzonspor yönetiminin, halkının ve taraftarının ayıkarak Karadeniz fırtınasını tekrar geri getirmesidir.
Nice 50. yıllara Trabzonspor?
Süper lige çıktıktan 1 yıl sonra tamamen yerli kadrosuyla şampiyonluğa ulaşan Trabzonspor, esasında memleketimin de takımı olması hasebiyle yıllarca heyecanla maçlarını izleyerek, babamdan ve büyüklerimden destanlarını dinleyerek yeri geldiğinde beni sevindiren bir futbol kulübü.
Fakat maalesef 2011-2012 sezonunda çıkan şike olaylarından sonra Türkiye'de futbolun da tadı kalmadığı gerçeğini herkes kabul ediyor.
Bugün Milli Takıma teknik direktörlük yapması için TFF Başkanı'nın Lucescu'nun ayağına gitmesi Türk futbolunun geldiği noktanın özetidir.
Artık bir futbol takımından ya da taraftar grubundan bahsederken hangi başkanın veya hangi taraftar grubunun hükumeti destekleyip desteklemediği tartışması kaçınılmaz.
Trabzonspor'un eski başkanının 'Siyasetten uzak futbol' sloganıyla göreve gelip akabinde AKP mitinglerine katılması taraftar ve yönetimde büyük ayrılıklara vesile olmuştu. Bu yaraların sancıları hala da devam ediyor.
6 yıldır şampiyonluğunun çalındığını ifade eden Trabzonspor taraftarının ise moralleri çok bozuk?
2011-2012 sezonu zamanında çıktığımız tv programlarında Trabzonspor taraftarının asıl hedefinin Aziz Yıldırım ya da Fenerbahçe olmadığını, tepki gösterilmesi gereken adresin hükumet olduğunu ifade etmiştik.
Nedense sosyal medyada, sokaklarda hükumeti şike davaları dolayısı ile eleştiren Trabzon halkı, 6 yıl boyunca geçirdiği bütün siyasi seçimlerde iktidar partisine en fazla oy çıkan şehirlerden biri oldu.
2 seçim arasında takımının arkasında durup sandığa gidince takımını satanların şike davası için konuşmaya hakkı var mı, yok mu, orası sizin takdiriniz.
Böyle bir durumda ne taraftardan takıma samimi bir destek ne de takımdan istikrarlı başarı beklenemez.
Bu kafayla hak aramak da şüphesiz imkansız.
Temennimiz Trabzonspor yönetiminin, halkının ve taraftarının ayıkarak Karadeniz fırtınasını tekrar geri getirmesidir.
Nice 50. yıllara Trabzonspor?
Furkan Talay / diğer yazıları
- Atatürk’ün en büyük düşmanını açıklıyorum / 22.12.2020
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018