Bu yazıda, Lefkoşa Rum kesimindeki maçı yazacağım. Ancak 3 Ağustos'ta Trabzon'da maçın rövanşı oynanacağı için yapılan yanlışlardan, (gidiş şekli ve güzergahı, konaklanılan yer, Rum makamlarının programına uyma ve kulübe ile saha içi yanlışlar) şimdilik tek kelime ile bahsetmeyeceğim.Önce teşekkür...Önce Trabzonspor'a teşekkür borçluyuz. 1877'den 128 yıl sonra Lefkoşa'nın Rum kesiminde ilk defa ay-yıldızlı al bayrağın dalgalanmasına neden olduğu için...Fatih Tekke'nin beraberlik golünü attığı an, golün atıldığı kale arkasında oturan Kıbrıs Türkleri nasıl ayağa fırlamıştı, Fatih nasıl onlara gidip elleriyle "bu golü hepiniz için attım, hepinizi seviyorum'' demişti, hatırlayacaksınız... İşte o kale arkası Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor forması giymiş Kıbrıs Türkleri ile doluydu. Ve o kale arkasında da staddaki tek Türk bayrağı vardı... Anlaşılan Rumlar gözden kaçırmış, bayrak açılınca da olay çıkmasın diye müdahalede bulunmamışlardı.Çünkü girişte üstlerinde KKTC bayrağı olmasın diye sıkı bir şekilde arandıklarını iyi biliyorum. Ben Fatih'in golüyle havalara fırlayan Kıbrıs Türklerine Trabzonspor'un o sevinci o gece en az beş kere yaşatmasını isterdim. O sevinci ve o hayal kırıklığını ancak Kıbrıs'ta yaşayan bilir.EOKA'cı RumlarVe o gece ben EOKA'cı Anarthosislilerin ayrılmasına kadar stadı terk etmelerine izin verilmeyen Türk seyircilerin, o bekledikleri saatleri ve Türk kesimine geçene kadar olan süreyi üzüntü ile başları önde değil, başları dik ve marşlarla sevinç çığlıkları ile geçirmelerini dilerdim.O gece ben Türk Kıbrıs'ın en uzak köyündeki Mehmet dayıdan, kışla yemekhanelerindeki televizyonlardan maçı seyreden Mehmetçiğe, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi'ne ve Denktaş'a kadar herkesin nefesini tuttuğunu ve maçtan sonra sabaha kadar uyuyamadığını iyi biliyorum.Çok büyük bir fırsat ne yazık ki kaçmıştır.İstanbul'dan "Silah arkadaşım'' Hanifi Altaş aradı Fatih gol atınca... "Bu Fatih ismi'' dedi, "Rumlara hiç uğurlu gelmiyor. 1453'te İstanbul'u fethetmişti, şimdi de Anorthosis'i..''Yattara'nın atılmasından sonra gene telefonda idi Hanifi Bey; "Bunlar Annan'la anlaşmış galiba'' dedi.Bu yazıda, yapılan yanlışları tartışmayacağız demiştik, biri müstesna..O, affedilir şey değildir.Yapılan hataMaçtan önce, Rumlar başlangıçtan beri yaptıkları terbiyesizliklere en büyüğünü eklemiş ve stadın tribünlerindeki göndere Türk bayrağını çekmemişlerdir. Uluslararası kurallara göre oynayan takımların ülke bayraklarını göndere çekilmesi gerekmektedir.Trabzonspor yönetici ve antrenörü ilk defa uluslar arası bir maça çıkmıyorlardı ve bu kuralı bilmemeleri düşünülemez. Geçen sene Eagelo-Gençlerbirliği maçında olduğu gibi uyarıp, bayrak çekilmeden maça başlamıyoruz demeleri gerekirdi.Trabzonsporlu futbolcular ne yapmalıVe UEFA kurallarına göre o bayrak çekilir ve o maç oynanırdı.Şimdi bu ayıbın burada giderilmesi gerekir. Bütün Trabzon, bütün Avni Aker o gece bayrak olmalıdır. Hem Türk, hem Kuzey Kıbrıs Türk bayrağı... Maçı naklen seyredecek Rum kesimi ve Yunanistan, tribünlerde sadece bayrak görmelidir. Oyuncular da bir gecelik, sırtlarındaki formanın milli forma olduğunu düşünmeli, ay-yıldız için oynamalıdır. Ben o gece Tekke, Gökdeniz ve Mehmet Yılmaz'dan üçer gol istiyorum. Bu arada başka Trabzonsporlu oyuncular da atarsa itirazım olmaz. Ve her golden sonra tribünlerden çıkacak gök gürültüsünün öyle kuvvetli olmasını diliyorum ki dağları ve Akdeniz'i aşıp Kıbrıs Rum kesiminde patlasın?Taraftarın görevi büyükTrabzon'da taraftarlara bir görev düşüyor..Son derece dikkatli bir şekilde takımı desteklemek... Maçtan önce Rumların bahane olarak göstereceği en ufak bir taşkınlık yapmamak.. Maç başladıktan sonra da sahaya sigara izmariti bile atmamak..Fakat gök gürültüsü gibi tezahüratla Rum takımının başına çökmek.Top Rumlarda iken tezahüratı bırakmamak.. Islık ve yuhalarla zihni melekelerini dumura uğratmak. Seyirci, bayrağın ne olduğunu Rumların gözüne gözüne sokarak göstermeli, hem de Lefkoşa'da göndere çekilmeyen bayrak hesabını kapatmalıdır.Resmi görevlilere de büyük görev düşüyor... Rum tarafında "güvenlik gerekçesiyle'' alınan engelleyici ve bıktırıcı bütün hareketler aynen burada da tekrarlanmalıdır. Oyuncuların telefon görüşmeleri, Sümela veya Ayasofya'ya gitmeleri engellenmeli, maça girerken donlarına kadar aranmalıdır.Hiç endişe edilmesin. Ben ilk on dakikada atılacak iki golden sonra arkamıza keyifle yaslanarak zevkli bir maç seyredeceğimizi düşünüyorum. Haydi Trabzon... O gün sabahtan itibaren bayrak ol.. Yıldırım ol, şimşek ol...Elimizde bir tek Kıbrıs var.. Ve Rumları Trabzon'da kıstırmış olmaktan büyük fırsat mı olur?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.