Türkiye'mizin geldiği noktaya baktıkça kendimden sonraki nesil için derin bir üzüntü içerisine giriyorum. Gençlerimiz işsiz, gençlerimiz aşsız, gençlerimiz evlenemiyor, gençlerimiz şuursuz idrak edemiyor, en kötüsü de uyuşturucu batağına batmış binlerce Türk gencinin hayatı köhne barakalarda eriyip gidiyor. 13 senedir iktidarda olan hükümet dindar bir gençlik yetiştirme vaadi ile çıktığı siyasi yolculuğunda, arkasında heba olmuş bir gençlik enkazı bıraktı ve bırakmaya devam ediyor. İşsiz genç sayısı milyonlara ulaşmış vaziyete. Şarkıcı olmak isteyen, ünlü olmak isteyen, kolay para kazanmak isteyen yüzbinlerce genç kardeşimiz reyting uğruna her kepazeliği yapan ve bu kepazeliklere göz yuman TV kanallarının yarışmalarında kendilerine umut ve bir çıkış noktası arıyor. Sonuç olarak örfünü-âdetini, kimliğini, kişiliğini hiçe sayarak para kazanmak uğruna canavarlaşmış, arkadaşlık, vefa, paylaşım, kardeşlik gibi insani özelliklerin olmadığı bir genç neslin oluşturulduğunu görüyoruz. Üniversite sınavına hazırlanıp hiç değilse bir okuldan mezun olayım düşüncesi ile yıllarını üniversite sınavlarında geçiren gençlerimiz var. Öyle ki, bir türlü arzu ettiği okulu kazanamayan, kazanamadıkça daha da çıkmaza giren gençliğimiz, girdiği sınavların sorularının çalındığını ve sınavlarda hakkının yendiğini duydukça devletine olan güvenini de kaybetme noktasına geliyor.Evliliği 2 yıldan fazla sürmeyip geçim sıkıntısı yüzünden boşanan yüzbinlerce gencin artık devletinden ve devleti yönetenlerden bir umudu kalmadı. Geride bıraktıkları çocukları, kimi zaman annesiz, kimi zaman babasız büyüyerek hep bir yanları eksik kalarak sorunlu ve sıkıntılı bir psikoloji ile ne kendine, ne de başkasına fayda veremeyecek bir hale geliyor.Siyasiler ise oy ve koltuk sevdaları ile eş değerde yürüttükleri gençlik çalışmalarında ayrımcı, ötekileştirilen, kendinden başkasının doğrusunu kabul etmeyen, dindar değil dinci, milliyetçi değil ırkçı, bağımsızlığı savunan değil AB ve ABD yandaşı olan siyasi anlayışları ile gençliklerine bir başka siyasi duruşu olan genci hedef gösteriyorlar. Bu durumun en bariz örneğini Gezi Parkı olaylarında gördük. Ali İsmail'lerin, Berkin Elvan'ların ölümlerinden nemalananlara, bu ölümler üzerinden siyaset yapanlara, ölüye bile saygı duymayanlara şahit olduk. Peki çözüm yok mu? Elbette var.Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in Milli Ekonomi Modeli çözümün tek adresidir. Dünya genelinde yüzlerce ülkenin uygulamaya başladığı bu model başta Rusya olmak üzere Çin, Brezilya, İran, Hindistan gibi ülkelerde uygulanmakta ve birçok ekonomik probleme çözüm üretmektedir.Buradan Türk Gençliğine sesleniyorum;Üniversite sınavlarının kaldırılması için, gençliğimizin iş ve aş problemini çözmek için, evlenemeyen gençlerimizin evlilik ile ilgili maddi sıkıntılarına çözüm bulmak için, ayrışmış, kutuplaşmış olan gençliğimizi bir bilek bir yürek yapmak için, hedefini ve yönünü kaybeden gençliğimize en doğru hedefi ve yönü göstermek için Bağımsız Türkiye Partisi'ne destek vermelerini ve Milli Ekonomi Modeli'ni iktidar etmelerini istiyorum. "Ayrılıkta azap, birlikte rahmet vardır" anlayışı ile tüm gençliğimizi BTP saflarına davet ediyorum. Unutmayın ki muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hüseyin Turhan / diğer yazıları
- Neden dedeler parklarda oturur bilir misiniz? / 02.04.2024
- Bir anketin düşündürdükleri / 26.03.2024
- Ramazanın getirdiği bir demet güzellikler / 12.03.2024
- 106. yıl sonra Eskişehir’de… / 27.02.2024
- Emekliler kervanının yeni üyesi / 20.02.2024
- Perşembe akşamı izlenimlerim! / 13.02.2024
- Yerel seçimler üzerine / 07.02.2024
- Bu bizim insanlık namına görevimiz! / 30.01.2024
- Bir nefes sıhhat / 23.01.2024
- Üç cilt çıkan kitaplarımın öyküsü / 16.01.2024
- Bir anketin düşündürdükleri / 26.03.2024
- Ramazanın getirdiği bir demet güzellikler / 12.03.2024
- 106. yıl sonra Eskişehir’de… / 27.02.2024
- Emekliler kervanının yeni üyesi / 20.02.2024
- Perşembe akşamı izlenimlerim! / 13.02.2024
- Yerel seçimler üzerine / 07.02.2024
- Bu bizim insanlık namına görevimiz! / 30.01.2024
- Bir nefes sıhhat / 23.01.2024
- Üç cilt çıkan kitaplarımın öyküsü / 16.01.2024