Türk gençliğinin rol modeli Prof. Dr. Haydar Baş olmalı

Günümüzün moda ifadelerinden olan "rol model", "örnek alınacak kişi" anlamında kullanılmaktadır.
Bir milletin geleceği elbette ki gençleridir. Gençliğin eğitiminde en önemli olan hususlardan birisi de önünde örnekler olmasıdır. Geleceğini düşünen bir millet, nasıl bir toplum arzu ediyorsa, bunun rol modelini, örneğini gencinin önüne koyar.
Böylece gencin kişiliği, bir taraftan eğitimle şekillendirilirken, diğer taraftan da rol modellerle doğru olan bir kimliğe dönüştürülür.
Eğer böyle yapılmazsa, genç başıboş kalırsa, elbette ki nefsi arzular istikametine hareket eder, kendisine yanlış örnekler benimser ve o genç toplum yararına kazanılmamış olur, böyle bir toplumun da, milletin de asla geleceği olmaz.
Ehl-i Beyt mayasıyla yoğrulmuş Müslüman-Türk medeniyeti olarak tarihte her sahada birçok rol modele sahibiz. Esasen bu kadar rol modele sahip başka bir millet de yoktur.
Bir Türk genci, 50 bin kişilik bir orduyla 250 bin kişilik Bizans ordusunu mağlup eden Alparslan'a bakarak nasıl bir komutan, idareci olunması gerektiğini görebilir.
7 bin kilometre mesafeden gelerek, gittiği her yeri ilmek ilmek dokuyarak, Anadolu'daki darmadağın olan halkları Ehl-i Beyt mayasıyla yoğurarak Türk milleti haline getiren Hacı Bektaş-ı Veli'ye bakarak, birlik ve beraberlik nasıl sağlanabilir, teşkilatlanma nasıl yapılır, kaya gibi gönüllerden Allah aşıkları nasıl yetiştirilir görebilir.
Mevlanalara, Yunuslara, Sarı Saltuklara, Karacaahmetlere, Somuncu Babalara, Hacı Bayramlara, Akşemseddinlere, Ömer Hüdai Babalara, Mustafa Hayri Babalara bakarak aziz Türk milletinin manevi değerlerle nasıl yoğrulduğunu, tarihe Müslüman Türk'ün damgasının nasıl vurulduğunu anlayabilir.
Ulubatlı Hasanlara, Genç Osmanlara bakarak cesareti, cengaverliği öğrenebilir.
Mustafa Kemal Atatürk'e bakarak, lider nasıl olunur, komutan nasıl olunur, en olumsuz şartlarda nasıl destan yazılır, herkesin kaçtığı bir dönemde tek başına nasıl bıkmadan usanmadan mücadele edilir, bir imparatorluğun küllerinden nasıl güçlü bir devlet çıkartılır, darmadağın olmuş bir millet nasıl tek bilek tek yürek yapılır, dört bir taraftan topraklarımızı işgal edenler nasıl püskürtülüp, milletin eli öptürülür görebilir.
Müslüman Türk tarihi daha binlerce, onbinlerce rol modele sahiptir. Ama bugün gençliğimiz bu rol modelleri gerçek manada biliyor mu, daha doğrusu bizler gençlerin önüne bu rol modellerimizi olması gerektiği şekliyle, doğru olarak koyabiliyor muyuz?
Yeniçeri ocağını ve Ahilik teşkilatını kurarak, yetiştirdiği 36 bin Hak dostuyla Anadolu'ya medeniyet tohumları eken Hacı Bektaş-ı Veli'ye eğitim sistemimizde, camilerimizde bir satır bile verilmediğini, sanki yokmuş gibi kabul edildiğini dikkate alırsak; 
Yine bizi, esaretten kurtararak bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti ile buluşturan, bugün camilerimizde ezan varsa, namaz kılabiliyorsak, inancımızı, namusumuzu koruyabiliyorsak bunun vesilesi olan Mustafa Atatürk'ün yıllarca dinsiz, din düşmanı olarak tanıtıldığını dikkate alırsak gençlerimize rol modellerimizi doğru anlattığımız pek söylenemez.
Bu manada iki sebepten dolayı Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın hakkını vermek zorundayız.
Birincisi, yıllardır bizlere, gençlere yanlış tanıtılan yukarıda bahsettiğimiz rol modelleri doğru ve olması gerektiği şekliyle anlatmıştır. Özellikle de dindarlık kisvesiyle, İngiliz ve Yunan istihbarat örgütlerinin empoze ettiği "Atatürk dinsizdir" fitnesini yıllardır yayanlara karşı; belgelerle "Hayır Atatürk dinsiz değil, dindardır, hatta hafızdır, Hz. Peygamberin soyundan gelen, dedeleri içinde birçok Allah dostunun olduğu büyük bir insandır" gerçeğini ortaya koyarak bütün kirli senaryoları bertaraf etmiştir.
Sayın Baş, Ehl-i Beyt'in sevilmiş ve seçilmiş şahsiyetlerini Ehl-i Beyt Külliyatı'nda tek tek yer vererek, onların Allah'ın razı olduğu hayatlarını gençlerimize örnek olarak sunmuştur.
İkincisi; Sayın Baş, sadece tarihteki rol modellerle insanımızı buluşturmamış, aynı zamanda ortaya koyduğu milli ve manevi duruşla, birlik ve beraberlik çalışmalarıyla, yetiştirdiği örnek kadrosuyla, ortaya koyduğu dünya çapındaki Milli Ekonomi Modeli'yle, bu modelle dünyayı yeniden şekillendirmesiyle, 4 milyar insanı peşinden sürüklemesiyle, tarihi öngörüleriyle, örnek yaşantısıyla bir rol model olmuştur.
Prof. Dr. Haydar Baş, modeliyle, tezleriyle, çözümleriyle, projeleriyle, Atatürk'ün "Bir Türk dünyaya bedeldir" sözününün pratik örneği olmuştur.
Türk milleti, yeniden eski tarihi kimliğine kavuşmak, içine düştüğü zifiri karanlık kuyudan kurtulmak istiyorsa, bugün 4 milyar insanın peşinden gittiği bu dahi insana artık sırtını dönmekten vazgeçmeli, O'nun kıymetini bilmeli, O'nu rol model olarak kabul etmeli ve gençliğine örnek göstermelidir.