Sayın Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet-Milli Devlet projesinin "ilmî" ve "hayata geçirilebilirlik" yönü konusuna itiraz edemeyenler, yorgunu yokuşa sürecekler ya, bu sefer de "Her ay bir eve bu kadar bol para girerse hiç kimse çalışmaz" itirazında bulunuyor.
Yani bir yönüyle "Bu millet hazır yiyici" ve "Türk milleti tembel" demeye getiriyorlar.
Bu itirazlar "Türkler icat yapamaz, hizmet sektöründe çalışsınlar" diyen muhafazakâr AKP zihniyeti ile "Bizden adam olmaz ne varsa Batıda var" diyen sol zihniyetinin bir yansımasıdır.
Çünkü bunların bir kısmı Atatürk'ten bir bölümü de İslâm'dan yahut her iki cenah da "Hem İslâm hem Atatürk'ten habersiz oldukları için İslâm'ı da Atatürk'ü de bilen Haydar Baş öğretisine itiraz halindeler. Allah (c.c.) "İnsan için kendi çalıştığından başkası yoktur" (Necm-39) ve "Müminlerden özür olmaksızın oturanlar ile Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihat edenler eşit değildir" (Zümer-19) buyururken ayrıca daha pek çok ayette "çalışmayı teşvik eden" imâlar varken? Ve?
Âlemlere Rahmet Hz.Muhammed (s.a.v.) çalışmanın ve helalinden kazanmanın farz olduğunu, kişinin kendi elinin emeğinden daha temiz bir kazanç elde etmiş olamayacağını ümmetine tavsiye ediyorken..
Daha nice hadislerle çalışmayı övüyorken..
Neredeyse her ferdi Müslüman olan Türk milleti devletin, "Sen benim vatandaşımsın, bu da sana şu imkânları kazandırıyor" diyerek verdiği ile nasıl yetinebilir?
Sonra Atatürk?
"Türk milletini karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır" ve "Cesuruz, zekiyiz, çalışkanız" demiyor mu?
"Devletten maaş alan yatar" diyenler bu milleti Allah (c.c.), Hz. Muhammed (s.a.v) ve Atatürk'ten daha iyi tanıyor olabilirler mi? Bir kere "Türk milleti çalışmaz" demek, insan fıtratına aykırıdır. Sabancı ailesi, Koç ailesi çalışmıyor mu?
Böyle söyleyenler hiç mi çevrelerine bakmıyorlar Allah aşkına? Bir insanın çok işlek bir yerde iyi bir marketinin olması ona bu dünyada döke saça yeter. Amma adamın iki değil, üç değil, on değil, yüz değil, bin değil dört bin-beş bin marketi var?
Bir kişinin bir değil, on değil, yüzlerce mağazası yok mu?
Onlar yeter demiyorken Milli Ekonomi Modeli'nin nîmetlerinden yararlanan insanlar niye yeter desin?
Bırakınız helâlden kazanmayı, görüyorsunuz, kimi insanlar rüşvete bile doymuyor, milyon dolarlık villalara sahip olup, milyar dolarlık arazileri alavere dalavere ile kapatarak ve milyar dolar rüşveti komisyon adı altında cebe indirerek helâl "bir"lerini haram "onbin"lere dönüştürüyorlar.
Milli Ekonomi ve Sosyal Devlet Modeli ile sıradan bir otomobil sahibi olan biri niye o birkaç bin market sahibinin yahut rüşvet ve yolsuzlukla zengin olanların bindiği kaliteli otomobillerden birine sahip olmak istemesin?
Elbette isteyecek ve cümlesi de bu modelle öyle lüks arabalara binebileceklerdir.
Nasıl olur demeyin, bal gibi olur.
İnanç tekeden süt çıkartır. Azim Ferhat'a iğne iye dağı deldirir. Böylesine lüks otomobillere her Alman binebiliyorsa her Türk de biner, bal gibi biner.
Böyle lüks otomobillere binebilmek ve yaşanabilir kalitede bir konutta oturabilmek için bir Türk Almanya'ya çalışmak zorunda kaldı ise, bugün için fetret devrinde olan Avrupalı yarın öbür ülkemize gelip bir Türk'ün altın madeninde, fabrikasında, çiftliğinde bal gibi çalışır.
Nitekim Haydar Baş, "Türkiye'de tam istihdamı sağlayacağım. Bu da yetmez" dedikten sonra "Size Almanya'dan işçi getireceğim!" demiyor mu?
Yani bir yönüyle "Bu millet hazır yiyici" ve "Türk milleti tembel" demeye getiriyorlar.
Bu itirazlar "Türkler icat yapamaz, hizmet sektöründe çalışsınlar" diyen muhafazakâr AKP zihniyeti ile "Bizden adam olmaz ne varsa Batıda var" diyen sol zihniyetinin bir yansımasıdır.
Çünkü bunların bir kısmı Atatürk'ten bir bölümü de İslâm'dan yahut her iki cenah da "Hem İslâm hem Atatürk'ten habersiz oldukları için İslâm'ı da Atatürk'ü de bilen Haydar Baş öğretisine itiraz halindeler. Allah (c.c.) "İnsan için kendi çalıştığından başkası yoktur" (Necm-39) ve "Müminlerden özür olmaksızın oturanlar ile Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihat edenler eşit değildir" (Zümer-19) buyururken ayrıca daha pek çok ayette "çalışmayı teşvik eden" imâlar varken? Ve?
Âlemlere Rahmet Hz.Muhammed (s.a.v.) çalışmanın ve helalinden kazanmanın farz olduğunu, kişinin kendi elinin emeğinden daha temiz bir kazanç elde etmiş olamayacağını ümmetine tavsiye ediyorken..
Daha nice hadislerle çalışmayı övüyorken..
Neredeyse her ferdi Müslüman olan Türk milleti devletin, "Sen benim vatandaşımsın, bu da sana şu imkânları kazandırıyor" diyerek verdiği ile nasıl yetinebilir?
Sonra Atatürk?
"Türk milletini karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır" ve "Cesuruz, zekiyiz, çalışkanız" demiyor mu?
"Devletten maaş alan yatar" diyenler bu milleti Allah (c.c.), Hz. Muhammed (s.a.v) ve Atatürk'ten daha iyi tanıyor olabilirler mi? Bir kere "Türk milleti çalışmaz" demek, insan fıtratına aykırıdır. Sabancı ailesi, Koç ailesi çalışmıyor mu?
Böyle söyleyenler hiç mi çevrelerine bakmıyorlar Allah aşkına? Bir insanın çok işlek bir yerde iyi bir marketinin olması ona bu dünyada döke saça yeter. Amma adamın iki değil, üç değil, on değil, yüz değil, bin değil dört bin-beş bin marketi var?
Bir kişinin bir değil, on değil, yüzlerce mağazası yok mu?
Onlar yeter demiyorken Milli Ekonomi Modeli'nin nîmetlerinden yararlanan insanlar niye yeter desin?
Bırakınız helâlden kazanmayı, görüyorsunuz, kimi insanlar rüşvete bile doymuyor, milyon dolarlık villalara sahip olup, milyar dolarlık arazileri alavere dalavere ile kapatarak ve milyar dolar rüşveti komisyon adı altında cebe indirerek helâl "bir"lerini haram "onbin"lere dönüştürüyorlar.
Milli Ekonomi ve Sosyal Devlet Modeli ile sıradan bir otomobil sahibi olan biri niye o birkaç bin market sahibinin yahut rüşvet ve yolsuzlukla zengin olanların bindiği kaliteli otomobillerden birine sahip olmak istemesin?
Elbette isteyecek ve cümlesi de bu modelle öyle lüks arabalara binebileceklerdir.
Nasıl olur demeyin, bal gibi olur.
İnanç tekeden süt çıkartır. Azim Ferhat'a iğne iye dağı deldirir. Böylesine lüks otomobillere her Alman binebiliyorsa her Türk de biner, bal gibi biner.
Böyle lüks otomobillere binebilmek ve yaşanabilir kalitede bir konutta oturabilmek için bir Türk Almanya'ya çalışmak zorunda kaldı ise, bugün için fetret devrinde olan Avrupalı yarın öbür ülkemize gelip bir Türk'ün altın madeninde, fabrikasında, çiftliğinde bal gibi çalışır.
Nitekim Haydar Baş, "Türkiye'de tam istihdamı sağlayacağım. Bu da yetmez" dedikten sonra "Size Almanya'dan işçi getireceğim!" demiyor mu?
Hasan Demir / diğer yazıları
- Artık yeter! / 02.11.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015