İcmal gençliğinin düzenlediği "İman ve Aşk Ocağı Ehl-i Beyt Gecesi"nde yaşananları, yapılan konuşmaları anlatmakla bitiremiyoruz. Geceyi yaşayan bir kardeşiniz olarak, oradaki heyecanı ve yapılan konuşmaları sizlerle paylaşmayı kendime bir borç bildiğim için gözümüze, kulağımıza ve gönlümüze takılanları sizlere aktarmaya çalışıyoruz.
Geceye iştirak edenler arasında Hz. Ali'nin hutbe ve sözlerinin toplandığı Nehcül Belaga'nın tamamını bir araya senetleriyle beraber getiren ve kitap haline getiren İran'ın ilim havzası Kum'dan gelen Hüccet-ül İslam Seyyid Muhammed Sadık Musevifer de vardı.
Yaptığı konuşmayla hem beğeni topladı hem de ilk defa duyduğumuz bilgiler aktardı.
Seyyid Muhammed Sadık, yaptığı konuşma sırasında Ehl-i Beyt ve Türkler arasındaki bağdan bahsetti. Sözleri arasında şunlara değindi; "Sizlere karşı yapacağım konuşmayı Türkçe yapamadığım için sizlerden özür diliyorum. Çünkü Hz. Ali kendisine soru soran bir Türk'e Türkçe cevap vermiştir. Hz. İmam Hüseyin'in yanında Kerbela'da şehit olanlardan biri de Türk'tü. Türk Milleti her zaman Ehl-i Beyt'in yanında yer almıştır. Hem İmam Ali'nin (a.s.) hem İmam Hüseyin'in (a.s.) yanında sizden birileri vardı. Ehl-i Beyt imamlarına ve taraftarlarına her zaman Türkler kucak açmış, yanlarında yer almıştır. İşte bu sebeple siz ve biz her zaman kardeş olduk ve kardeş kalacağız."
Değerli dostlar, bu sözleri dinlerken hem gururlandım, hem utandım.
Gururlandım; geçmişte Yüce Allah'ın emri gereği Ehl-i Beyt'i sevmek ve onlarla beraber olmak şerefine erişmiş bir milletin evladı olduğum için…
Utandım; haçlının safında, Ehl-i Beyt'in karşısında yer almaya ve Müslüman kanı dökmeye heveslenen bir tezgâh içinde yer alan bir yönetim altında olduğumuz için…
Hâlbuki Yüce Allah Kuran'ı Kerimde bizleri uyarmıştı;
"Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinenler, onların yanında izzet (güç ve şeref) mi arıyorlar. Bilsinler ki gerçekten bütün izzet ve şeref yalnızca Allah'a aittir." (Nisa Sûresi: 139)
"Ey İnananlar! Müminleri bırakıp kâfirleri dost edinmeyin. Allah'ın aleyhinize apaçık bir ferman vermesini mi istersiniz?(Nisa suresi Ayet 144)
Yazımızı bir dua ile bitirelim; Allah'ım, milletimizi Müslüman kanı dökmek için korkunç bir tuzağa çekmeye çalışan, çağın Deccallarından bizleri koru… Bizi Ecdadımızın yanında yer aldığı Ehl-i Beyt hürmetine bu tuzağa düşürme… Âmin
Geceye iştirak edenler arasında Hz. Ali'nin hutbe ve sözlerinin toplandığı Nehcül Belaga'nın tamamını bir araya senetleriyle beraber getiren ve kitap haline getiren İran'ın ilim havzası Kum'dan gelen Hüccet-ül İslam Seyyid Muhammed Sadık Musevifer de vardı.
Yaptığı konuşmayla hem beğeni topladı hem de ilk defa duyduğumuz bilgiler aktardı.
Seyyid Muhammed Sadık, yaptığı konuşma sırasında Ehl-i Beyt ve Türkler arasındaki bağdan bahsetti. Sözleri arasında şunlara değindi; "Sizlere karşı yapacağım konuşmayı Türkçe yapamadığım için sizlerden özür diliyorum. Çünkü Hz. Ali kendisine soru soran bir Türk'e Türkçe cevap vermiştir. Hz. İmam Hüseyin'in yanında Kerbela'da şehit olanlardan biri de Türk'tü. Türk Milleti her zaman Ehl-i Beyt'in yanında yer almıştır. Hem İmam Ali'nin (a.s.) hem İmam Hüseyin'in (a.s.) yanında sizden birileri vardı. Ehl-i Beyt imamlarına ve taraftarlarına her zaman Türkler kucak açmış, yanlarında yer almıştır. İşte bu sebeple siz ve biz her zaman kardeş olduk ve kardeş kalacağız."
Değerli dostlar, bu sözleri dinlerken hem gururlandım, hem utandım.
Gururlandım; geçmişte Yüce Allah'ın emri gereği Ehl-i Beyt'i sevmek ve onlarla beraber olmak şerefine erişmiş bir milletin evladı olduğum için…
Utandım; haçlının safında, Ehl-i Beyt'in karşısında yer almaya ve Müslüman kanı dökmeye heveslenen bir tezgâh içinde yer alan bir yönetim altında olduğumuz için…
Hâlbuki Yüce Allah Kuran'ı Kerimde bizleri uyarmıştı;
"Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinenler, onların yanında izzet (güç ve şeref) mi arıyorlar. Bilsinler ki gerçekten bütün izzet ve şeref yalnızca Allah'a aittir." (Nisa Sûresi: 139)
"Ey İnananlar! Müminleri bırakıp kâfirleri dost edinmeyin. Allah'ın aleyhinize apaçık bir ferman vermesini mi istersiniz?(Nisa suresi Ayet 144)
Yazımızı bir dua ile bitirelim; Allah'ım, milletimizi Müslüman kanı dökmek için korkunç bir tuzağa çekmeye çalışan, çağın Deccallarından bizleri koru… Bizi Ecdadımızın yanında yer aldığı Ehl-i Beyt hürmetine bu tuzağa düşürme… Âmin
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Yalancının şerrinden korunmalıyız / 13.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025
- Doğruluk hayra ve iyiliğe yöneltir / 11.05.2025
- Peygambersiz din arayışları insanı dinden uzaklaştırır / 10.05.2025
- Sünnet, Allah’ın rızasını kazanmada en kestirme yoldur / 09.05.2025
- Allah’tan korkan aldatmaz / 08.05.2025
- Hüseyin Baş ‘devletin adaleti vücudun ruhu gibidir’ diyor / 07.05.2025
- Erkek deveye dişi diyenler her yerde varlar / 06.05.2025
- Namazdaki huşu namazın dışında yakalanır / 05.05.2025
- Namazdaki huşu ile alakalı kıssalar / 04.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025
- Doğruluk hayra ve iyiliğe yöneltir / 11.05.2025
- Peygambersiz din arayışları insanı dinden uzaklaştırır / 10.05.2025
- Sünnet, Allah’ın rızasını kazanmada en kestirme yoldur / 09.05.2025
- Allah’tan korkan aldatmaz / 08.05.2025
- Hüseyin Baş ‘devletin adaleti vücudun ruhu gibidir’ diyor / 07.05.2025
- Erkek deveye dişi diyenler her yerde varlar / 06.05.2025
- Namazdaki huşu namazın dışında yakalanır / 05.05.2025
- Namazdaki huşu ile alakalı kıssalar / 04.05.2025