"Ey sevdiğim, sana şikâyetim var;
Ne sevdiğin belli ne sevmediğin!"
-Muhlis Akarsu-
Türk Milleti! Sevdiğim, kara sevdâm Milletim!
Sana, senden şikâyetim var!
Çağlara mühür vurarak binlerce yıldır var olmaya devâm eden kadîm millet, sen değil misin?
Binlerce yıldır; önce dört yanda düşman bırakmayan, başlıya baş eğdiren, dizliye diz çöktüren, halkları birleştirip milletleştiren, sonra açı doyuran, çıplağı giydiren, yoksulu bay eden tarihin en eski yönetim sisteminin sahibi sen değil misin?
Deniz misâli bütün pisliklerini içinde yok ettiğine tarih şahittir!
Türk Milleti, sana ne oldu?
Haçlı'nın "yedi düvel" adıyla dört yandan hücûmuna uğrayan, paramparça edildikten sonra paylaşılmaya çalışılan "Hasta Adam Osmanlı"nın molozlarından, Türk Milliyetçiliği temeline inşa edilen Cumhuriyetine, devletine niye sahip çıkmıyorsun?
"Hakimiyet, kayıtsız şartsız milletindir" düstûruna rağmen hakimiyetini ve istikbâlini, istiklâlini neden bir BOP Eş Başkanı ve şürekâsına teslîm ediyorsun?
Türk Milleti! Kara sevdâm Milletim! Sana ne oldu?
Seni severek büyüdük!
Mensûbiyetinle övünerek kocadık!
"And olsun ki Nûh Bize niyâz etmişti de ne güzel icâbet eylemiştik. Biz hem onu, hem ehlini o büyük sıkıntıdan kurtardık. Zürriyetini devamlı kalanların ta kendileri kıldık" (Sâffat-75, 76, 77) beyânından Nûh (a.s.) zürriyetinden olduğumuzu biliyoruz.
Hz. Nûh'un oğulları Hâm, Sâm ve Yasef'i; Yasef'in oğlu Türk'ü ve devam eden şecereyi tarihten biliyoruz.
Hz. Peygamber’in (s.a.v.) Türk milletinden bahsederken "Kanturaoğulları" sıfatını müterâdif (eş anlamlı, anlamdaş) olarak kullanmasındaki hikmeti anlayamıyor musun? Kantura Hatun'un, Hz. İbrahim'in eşi ve Oğuz Kağan'ın kızı olduğunu unuttun mu?
"Hz. İbrahim'in Kantura Hatun'dan da çocukları dünyaya gelmiştir. O; bunlardan üçünü yani Medûn, Üşbuk ve Şuh'u Doğu Ciheti Türk-Turan Yurdu bir diğer ifâde ile Oğuz Han ülkesine göndermiş ve onların 'Yeryüzünün en hayırlı kimseleri ve dünya hükümdarları olmaları bütün dünyaya hükmetmeleri' için Yüce Mevlâ'ya dualar etmiş ve Türk Milletine kefîl olmuştur” (el-Muharrer, s. 394, et-Taberi, I, s. 311) sözleri sana bir şey ifâde etmiyor mu?
Türk Milleti! Mensûbiyetiyle övündüğüm Kara Sevdâm, sana ne oldu?
Ellerinde îmanmetre(!)lerle, takvâmetre(!)lerle dolaşan mürâilere ne zaman dur diyeceksin?
Başlıya baş eğdirip, dizliye diz çöktüren, halkları millet eden "Milletçilik" özelliğine ne oldu? Her karışını şühedâ kanıyla yoğurarak toprağı vatanlaştıran özelliğine ne oldu?
Hz. Peygamber'imizin (s.a.v.); "Sizin en hayırlınız -kavminin zulüm ve haksızlıklarını destekleme gibi bir günah işlemeden- kendi soyunu müdafaa eden kimsedir" Ebû Davud, Sünen, IV, s. 331, no: 5120) hadisine de uyarak seni sevmemiz suçumuz mudur?
Sana sevdâlılardansa, “mühim olan takvâdır" sözü arkasına saklanarak sana hakâret edenlere, adını anayasadan silmeğe niyetlenen gayr-ı millîlere ne zaman kadar itibâr edeceksin?
Türk Milleti! Dağlar gibi yığdığın kemiklerine, ırmaklar gibi akıttığın kanlarına bakarak nâdim olup, silkinip kendine dönmezsen sana kıyacaklar!
Türk Milleti! Adâlet ve büyüklüğünün tanığı tarihtir tamam! Milletlerin gücü, düşmanlarıyla düz orantılıdır biliyoruz tamam!
Ama bu aymaz, bu vurdumduymaz sen olamazsın Türk Milleti!
Sana olan güvenini ve itimâdını; "Bugün dünyada can, mal, namus, din ve vicdan emniyeti yoksa, vatan emniyeti yoksa, yeminle söylüyorum Türk’ün eli dünyanın üzerinden çekildiği içindir" diyerek sana seni anlatan Prof. Dr. Haydar Baş'ı duymuyor olamazsın!
2. Kuvay-ı Millîye Hareketi'nden seni haberdâr edebilmek için başka ne yapılabilir?
Sen, sana sevdâlıları bilmezsen; sen, sana seni anlatabilmek için gecesini gündüzüne katarak Türkiye'yi ve Türk dünyasını karış karış dolaşıp haçlı emperyalizmine ve siyonizme karşı cihât başlatan evlâdını görmemekte ısrâr edersen seni, senden başka kime şikâyet edebilirim?
Sana bedduâ edemem, sana küsemem, seni terk edemem!
Ben sana sevdâlıyım Türk Milleti!
N'olursun? Tanrı aşkına, Çalap aşkına, Hüdâ aşkına, Allah aşkına bize kulak ver artık!
“Dinler Arası Diyalog” diyerek dîninle uğraşıyorlar! “Medeniyetler Arası İttifak” diyerek kültürünle uğraşıyorlar! Demokrasi ve diplomasi adlı ithâl maskelerle Ordu'nu tasfiye ediyorlar!
ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, "Fas’tan Basra körfezine kadar Ortadoğu’da bulunan 22 devletin rejimi, sınır ve haritaları değiştirilecek, Türkiye’ de bunların içindedir” (7.8.2003, Washington Post gazetesinde yayınlanan "Transforming The Middle East-Ortadoğu’yu Dönüştürmek" yazısı) diye yazmışken; "BOP Eş Başkanı olarak bizim de bölgede görevlerimiz var!" diye hiç saklamadan haçlı ile işbirliğini açıklayan birine, ne zamana kadar itibâr edeceksin?
Türk Milleti! Kara sevdâm!
Sana, senden şikâyetim var; "Ne sevdiğin belli, ne sevmediğin!"
Ne sevdiğin belli ne sevmediğin!"
-Muhlis Akarsu-
Türk Milleti! Sevdiğim, kara sevdâm Milletim!
Sana, senden şikâyetim var!
Çağlara mühür vurarak binlerce yıldır var olmaya devâm eden kadîm millet, sen değil misin?
Binlerce yıldır; önce dört yanda düşman bırakmayan, başlıya baş eğdiren, dizliye diz çöktüren, halkları birleştirip milletleştiren, sonra açı doyuran, çıplağı giydiren, yoksulu bay eden tarihin en eski yönetim sisteminin sahibi sen değil misin?
Deniz misâli bütün pisliklerini içinde yok ettiğine tarih şahittir!
Türk Milleti, sana ne oldu?
Haçlı'nın "yedi düvel" adıyla dört yandan hücûmuna uğrayan, paramparça edildikten sonra paylaşılmaya çalışılan "Hasta Adam Osmanlı"nın molozlarından, Türk Milliyetçiliği temeline inşa edilen Cumhuriyetine, devletine niye sahip çıkmıyorsun?
"Hakimiyet, kayıtsız şartsız milletindir" düstûruna rağmen hakimiyetini ve istikbâlini, istiklâlini neden bir BOP Eş Başkanı ve şürekâsına teslîm ediyorsun?
Türk Milleti! Kara sevdâm Milletim! Sana ne oldu?
Seni severek büyüdük!
Mensûbiyetinle övünerek kocadık!
"And olsun ki Nûh Bize niyâz etmişti de ne güzel icâbet eylemiştik. Biz hem onu, hem ehlini o büyük sıkıntıdan kurtardık. Zürriyetini devamlı kalanların ta kendileri kıldık" (Sâffat-75, 76, 77) beyânından Nûh (a.s.) zürriyetinden olduğumuzu biliyoruz.
Hz. Nûh'un oğulları Hâm, Sâm ve Yasef'i; Yasef'in oğlu Türk'ü ve devam eden şecereyi tarihten biliyoruz.
Hz. Peygamber’in (s.a.v.) Türk milletinden bahsederken "Kanturaoğulları" sıfatını müterâdif (eş anlamlı, anlamdaş) olarak kullanmasındaki hikmeti anlayamıyor musun? Kantura Hatun'un, Hz. İbrahim'in eşi ve Oğuz Kağan'ın kızı olduğunu unuttun mu?
"Hz. İbrahim'in Kantura Hatun'dan da çocukları dünyaya gelmiştir. O; bunlardan üçünü yani Medûn, Üşbuk ve Şuh'u Doğu Ciheti Türk-Turan Yurdu bir diğer ifâde ile Oğuz Han ülkesine göndermiş ve onların 'Yeryüzünün en hayırlı kimseleri ve dünya hükümdarları olmaları bütün dünyaya hükmetmeleri' için Yüce Mevlâ'ya dualar etmiş ve Türk Milletine kefîl olmuştur” (el-Muharrer, s. 394, et-Taberi, I, s. 311) sözleri sana bir şey ifâde etmiyor mu?
Türk Milleti! Mensûbiyetiyle övündüğüm Kara Sevdâm, sana ne oldu?
Ellerinde îmanmetre(!)lerle, takvâmetre(!)lerle dolaşan mürâilere ne zaman dur diyeceksin?
Başlıya baş eğdirip, dizliye diz çöktüren, halkları millet eden "Milletçilik" özelliğine ne oldu? Her karışını şühedâ kanıyla yoğurarak toprağı vatanlaştıran özelliğine ne oldu?
Hz. Peygamber'imizin (s.a.v.); "Sizin en hayırlınız -kavminin zulüm ve haksızlıklarını destekleme gibi bir günah işlemeden- kendi soyunu müdafaa eden kimsedir" Ebû Davud, Sünen, IV, s. 331, no: 5120) hadisine de uyarak seni sevmemiz suçumuz mudur?
Sana sevdâlılardansa, “mühim olan takvâdır" sözü arkasına saklanarak sana hakâret edenlere, adını anayasadan silmeğe niyetlenen gayr-ı millîlere ne zaman kadar itibâr edeceksin?
Türk Milleti! Dağlar gibi yığdığın kemiklerine, ırmaklar gibi akıttığın kanlarına bakarak nâdim olup, silkinip kendine dönmezsen sana kıyacaklar!
Türk Milleti! Adâlet ve büyüklüğünün tanığı tarihtir tamam! Milletlerin gücü, düşmanlarıyla düz orantılıdır biliyoruz tamam!
Ama bu aymaz, bu vurdumduymaz sen olamazsın Türk Milleti!
Sana olan güvenini ve itimâdını; "Bugün dünyada can, mal, namus, din ve vicdan emniyeti yoksa, vatan emniyeti yoksa, yeminle söylüyorum Türk’ün eli dünyanın üzerinden çekildiği içindir" diyerek sana seni anlatan Prof. Dr. Haydar Baş'ı duymuyor olamazsın!
2. Kuvay-ı Millîye Hareketi'nden seni haberdâr edebilmek için başka ne yapılabilir?
Sen, sana sevdâlıları bilmezsen; sen, sana seni anlatabilmek için gecesini gündüzüne katarak Türkiye'yi ve Türk dünyasını karış karış dolaşıp haçlı emperyalizmine ve siyonizme karşı cihât başlatan evlâdını görmemekte ısrâr edersen seni, senden başka kime şikâyet edebilirim?
Sana bedduâ edemem, sana küsemem, seni terk edemem!
Ben sana sevdâlıyım Türk Milleti!
N'olursun? Tanrı aşkına, Çalap aşkına, Hüdâ aşkına, Allah aşkına bize kulak ver artık!
“Dinler Arası Diyalog” diyerek dîninle uğraşıyorlar! “Medeniyetler Arası İttifak” diyerek kültürünle uğraşıyorlar! Demokrasi ve diplomasi adlı ithâl maskelerle Ordu'nu tasfiye ediyorlar!
ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, "Fas’tan Basra körfezine kadar Ortadoğu’da bulunan 22 devletin rejimi, sınır ve haritaları değiştirilecek, Türkiye’ de bunların içindedir” (7.8.2003, Washington Post gazetesinde yayınlanan "Transforming The Middle East-Ortadoğu’yu Dönüştürmek" yazısı) diye yazmışken; "BOP Eş Başkanı olarak bizim de bölgede görevlerimiz var!" diye hiç saklamadan haçlı ile işbirliğini açıklayan birine, ne zamana kadar itibâr edeceksin?
Türk Milleti! Kara sevdâm!
Sana, senden şikâyetim var; "Ne sevdiğin belli, ne sevmediğin!"
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017