Türk milletinin tamamı Mustafa Kemal’in askeridir

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP), Geleneksel Gençlik Yaz Kampı'nı geçtiğimiz hafta sonu lideriyle ve teşkilatlarıyla beraber Nevşehir Kozaklı'da gerçekleştirdi.

BTP kampında, 30 Ağustos Zafer Bayramı, şölenlerle, seminerlerle, tüm yönleriyle kutlandı. 

BTP'nin ebedi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Milli bayramlarını kutlayamayanlar, dini bayramlarını da kutlayamazlar" derdi. 

"Milli bütünlüğümüz dini bütünlüğümüzün, dini bütünlüğümüz de milli bütünlüğümüzün teminatıdır" derdi.

Prof. Dr. Baş'ın gösterdiği yolda, emin adımlarla yürümeye devam eden BTP, bugün milli ve manevi bütün değerleri korumaya, sahip çıkmaya devam etmektedir.

BTP kampını izlerken dikkatimi çeken hususlardan birisi; 30 Ağustos'u önce anaokulu ve ilkokul düzeyindeki çocuklarımız şölenle kutladı, büyükleri onları büyük bir onurla izledi. Ardından gençler sahne aldı ve seminerlerle, marşlarla 30 Ağustos'u kutladılar.

30 Ağustos olmasaydı, bizler bugün İstanbul'un fethini kutlayamayacaktık, aynı zamanda 23 Nisan'ı da, 19 Mayıs'ı da kutlayamayacaktık. Bu manada hem çocuklara armağan edilen 23 Nisan, hem de gençlere armağan edilen 19 Mayıs, BTP'nin 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarında yaşanmış oldu.

BTP lideri Hüseyin Baş'ın Zafer Bayramı konuşmasında şu sözleri oldukça dikkat çekiciydi: 

"Tarihimizde 30 Ağustos Zaferi olmasaydı siz zafer falan kutlayamazdınız. Sen İstanbul'un fethini kutlayabiliyorsan, aklına gelen neyi kutlayabiliyorsan onu da geçtim senin adın bugün Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma ise sen bugün İstiklal Marşı'ndaki gibi ezan sesleri altında ibadet edebiliyorsan bunların hepsini Atatürk'ün kazandığı son zafere borçlusun. O zafer olmasa hiç biri olmayacaktı."

Evet, aynen BTP liderinin belirttiği gibi 30 Ağustos olmasaydı senin adın Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma olmayacaktı, peki, ne olacaktı? Örneğin Boris Johnson olacaktı. Malum, eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Osmanlı Devleti'nde Dahiliye Nazırı (içişleri bakanı) olan Ali Kemal Bey'in torunu Stanley Johnson'ın oğludur. Jhonson, BBC'ye verdiği röportajda, "Babamın dedesi Türk'tü ama benim Türk yanım zayıf" ifadelerini kullanmıştı.

Yani bugün ismimiz Boris ya da Stanley değilse, Türklüğümüzü, Müslümanlığımızı koruyabiliyorsak, bunu Türk milletinin her bir ferdi olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e borçluyuz.

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, kampın kapanış konuşmasında, "Mustafa Kemal'in askeriyiz" sloganı atan teğmenlerle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

BTP lideri şunları söyledi:

"Teğmenlik mezuniyetinde teğmenler, 'Mustafa Kemal Atatürk'ün askerleriyiz' diye sloganlar attılar. Sayın Cumhurbaşkanımız da twit atmış, 'Kışlalarımızda 5 tane cami açtık, 17 tane daha cami açıyoruz, harp okullarımızda camiler açıyoruz' diyor. Şimdi oraya refleks veriyor. Zamanlama çok manidar, yani sana, 'Mustafa Kemal'in askeriyim' diyene sen, 'Ben cami açıyorum' diyorsun. Senin şöyle bir iddian mı var; Mustafa Kemal'in askeri olanın cami ile bir sorunu olduğunu düşüyorsun? Bak ben hem Mustafa Kemal'in askeriyim, hem de caminin cemaatiyim."

BTP liderinin, "Ben hem Mustafa Kemal'in askeriyim, hem de caminin cemaatiyim" ifadesi oldukça önemli. 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı yıllarında Gazi Meclis'ten "Başkomutanlık" yetkilisi alan ve aldığı bu yetkiyle 30 Ağustos'ta Büyük Zafer'i milletimize kazandıran, vatan topraklarından düşmanı silip süpüren liderimiz.

Bu manada, bugün sadece birilerinin hedef tahtasına oturttuğu teğmenler değil, 85 milyon vatandaşımızın her bir ferdi Mustafa Kemal'in askeridir. Buna karşı olanların, bunda şüphe duyanların hiçbirisi aziz Türk milletinin bir ferdi, Müslüman Türk medeniyetinin bir parçası olamaz.

Teğmenlerin "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" demesi, siyasi bir söylem değildir, milli bir aidiyetin, devlete, millete ve bu vatanı bizlere armağan eden ulu öndere olan bağlılığın gönülden bir ifadesidir. Bu sebeple eleştirilmesi, suçlanması değil, takdir edilmesi ve ödüllendirilmesi gerekir.