Türkiye ile Rusya birlikteliği önemlidir

Suriye ve Irak tezkeresinin TBMM'de onayından sonra Türkiye pimi çekilmiş bombayı elinde tutmaya devam ediyor. Karşı tarafa atsa uluslar arası hukuka ters bir adım atmış olacak, elinde tutsa elinde patlayacak, ülke parçalanacak.AKP hükümeti ve muhalif görünümlü destekçileriyle Türkiye bugün daha da riskli bir konumda bulunuyor.CNN'den Christian Amanpour'a özel bir röportaj veren Başbakan Davutoğlu, ABD, NATO, BM ve AB ülkelerinin bugünkü duruşu net olmasına rağmen, ABD'nin oluşturduğu koalisyonun sadece IŞİD'i hedef almaması, operasyonların Esad'a da genişletilmesi konusunda ısrarlı olduğunu ifade etti. Hatta Davutoğlu, Türkiye'nin IŞİD'e yönelik mücadeleye katılmasını bu şarta bağladı. İfadeler aynen şöyle: "IŞİD'den sonra ne olacağına dair net bir strateji ortaya konursa üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Artık sınırın öte tarafında insanları Türkiye'ye doğru iten bir rejimin olmasını istemiyoruz. Suriye'de diğer terör örgütlerinin güçlenmesini de istemiyoruz""IŞİD'in bu kadar güçlü hale gelmesinin en önemli nedeni Esad rejimidir. Koalisyon güçlerinin Esad'a karşı harekete geçmemesi halinde IŞİD'in yenilgiye uğratılması da mümkün değildir."Davutoğlu böyle ifade ederken, bunu hem ABD yetkilileri hem de IŞİD'den gelen açıklamalar yalanlıyor.Hatırlarsanız, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin ve bölge ülkelerinin Suriye'deki aşırı unsurlara milyonlarca dolar para ve tonlarca silah akıttığını belirtmişti. Daha sonra Biden'ın Erdoğan'dan özür dilediğine dair haberler çıkınca Beyaz Saray'dan yapılan yeni bir açıklamada bu özrün bu konuyla alakalı olmadığının altı çizildi.Beyaz Saray, Biden'ın Türkiye ve diğer ülkelerin Suriye'deki aşırı örgütlere yardım ettiğine işaret eden sözlerini yalanlamadı.Yani Türkiye'nin Başbakanı Davutoğlu, Suriye'de terörün güçlenmesi konusunda Esad'ı suçlayıp hedef haline getirmek isterken, ABD en üst düzeyde IŞİD ve benzerlerinin oluşmasının nedenini Türkiye'nin desteği olarak açıklıyor.Wall Street Journal'e konuşan bir IŞİD üyesi, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a bağlı ordu güçlerine ait savaş uçaklarının örgüte yönelik saldırılarının, koalisyonun saldırılarından daha etkili olduğunu kaydetti.Bildiğiniz gibi, bu gazete de ABD'nin önemli gazetelerinden ve Davutoğlu'nun IŞİD konusunda Esad'ı suçlamasını yalanlar mahiyette bir haber yayınlıyor.ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki ise Davutoğlu'nun koalisyona katılmaya Esad şartı getirmesine cevap olarak, ABD'nin şu anki asıl hedefinin Beşar Esad değil, IŞİD olduğunu söyledi."Pozisyonumuz değişmedi. Hedef halen IŞİD. Muhalifleri desteklemeyi sürdüreceğiz ancak şimdilik yeni bir durum yok" diyen Psaki Türkiye'nin IŞİD karşıtı koalisyondaki rolüne dair "Biz bu rolün ne olduğunu ve fikirlerini konuşuyoruz. Şimdilik daha fazla detay vermek istemiyorum" diye konuştu. Bütün bu konuşulanları toparlarsak şöyle bir sonuca ulaşabiliriz:Davutoğlu'nun Esad vurgusu kendisine ait bir düşünce değildir, bu aynı zamanda ABD-İsrail ikilisinin perde arkası hedefidir. Ama ABD, Rusya ve yanındaki ülkelerden çekindiği için bu kirli işin sorumluluğunu üstlenmeyip, ihaleyi Türkiye'nin sırtına yıkmaktadır.Bu şekilde ABD bir taşla iki kuş vurma niyetindedir; birincisi bu hukuksuz işin sorumluluğu Türkiye'nin sırtına kalmaktadır, ikincisi ise Türkiye'nin Rusya ile olan ilişkileri tamamen devre dışı bırakılmak istenmektedir.Rusya'nın desteğini alan Suriye'nin bileği kolay kolay bükülmeyeceğine göre, burada asıl hedefin topraklarına yabancı asker girişine açan Türkiye daha öncelikli bir BOP hedefi net olarak gözükmektedir.Türkiye, bu oyunu bertaraf etmek için üzerinde hesabı olmayan Rusya ve BRICS ülkeleri ile ilişkilerini geliştirmelidir; Rusya ise Türkiye BOP kapsamında şekillenirse, bu noktada bilek güreşini kaybederse sıranın kendine geleceğini bilmelidir.Kısaca, Türkiye'nin Rusya ve BRICS ülkeleri ile ilişkilerini geliştirmesi hem Türkiye'nin hem de Rusya'nın başını çektiği BRICS ve Avrasya Birliği'nin menfaatinedir.