Türkiye’de artan akran zorbalığı
Son yıllarda Türkiye’de akran zorbalığı, okullarda hem öğrenciler hem de eğitimciler için ciddi bir sorun haline geldi
20.05.2025 00:20:00
Abdülkadir Gündoğdu
Abdülkadir Gündoğdu





Son yıllarda Türkiye'de akran zorbalığı, okullarda hem öğrenciler hem de eğitimciler için ciddi bir sorun haline geldi. UNICEF Türkiye'nin 2024 raporuna göre, öğrencilerin yaklaşık %19'u okulda en az birkaç kez zorbalığa maruz kalıyor; bu oran, 2015'teki %13'ten belirgin bir artış gösteriyor.
Peki, akran zorbalığı neden artıyor ve bu sorunun kökeninde neler yatıyor?
Akran Zorbalığının Yaygınlığı ve Türleri
Akran zorbalığı, fiziksel (itme, vurma), sözel (alay etme, hakaret), duygusal (dışlama, dedikodu) ve cinsel (rahatsız edici yorumlar) biçimlerde ortaya çıkıyor.
Nord J Psychiatry'nin 2023 çalışmasına göre, Güneydoğu Anadolu'daki lise öğrencilerinde zorbalığa maruz kalma oranı %34,2, zorba olma oranı ise %13,9.
Erkek öğrenciler daha çok fiziksel zorbalık (örneğin, itme %63,5) yaparken, kız öğrenciler sözel ve dolaylı yöntemlere (dedikodu, dışlama) yöneliyor.
Siber zorbalık da hızla artıyor; 2022'de yapılan bir araştırmada, ilkokul öğrencilerinin %55,3'ü siber zorbalığa maruz kaldığını bildirdi.
Zorbalığın Artış Nedenleri
Akran zorbalığının artmasında birden fazla faktör rol oynuyor. İlk olarak, sosyal medya ve internetin yaygınlaşması, siber zorbalığı körüklüyor.
UNICEF Türkiye, gençlerin çevrimiçi ortamda anonimlik avantajını kötüye kullanarak hakaret, tehdit ve aşağılama gibi davranışlar sergilediğini belirtiyor.
Selçuk Üniversitesi'nde 2022'de yapılan bir çalışma, öğrencilerin %22,5'inin siber zorbalık yaptığını ortaya koydu. Sosyal medyanın erişim kolaylığı, zorbalığın sınıfla sınırlı kalmayıp 7/24 devam etmesine neden oluyor.
İkinci bir neden, aile ve toplumsal dinamiklerdeki değişimler. Uzmanlar, aşırı koruyucu veya otoriter ebeveyn tutumlarının çocuklarda empati eksikliğine yol açabileceğini söylüyor.
Ayrıca, boşanmış aile yapısı veya ekonomik sorunlar gibi faktörler, çocukların saldırgan davranışlarını tetikleyebiliyor. 2021'de Nevşehir'de yapılan bir çalışma, zorbalığın aile yapısı ve ekonomik durumla bağlantılı olduğunu gösterdi.
Eğitim sistemindeki eksiklikler de önemli bir etken. Okullarda rehber öğretmen sayısının yetersiz olması ve zorbalık önleme programlarının etkili bir şekilde uygulanmaması, sorunun büyümesine yol açıyor.
UNICEF'in 2024 raporunda, Türkiye'de özel bir zorbalık önleme programı bulunmadığı belirtiliyor. Öğrencilerin %33'ü, zorbalıkla başa çıkmak için yardım almadığını söylüyor. Ayrıca, okullarda popüler veya yüksek statülü öğrencilerin zorbalık yaptığına dair bulgular, müdahalelerin etkisizliğini ortaya koyuyor.
Psikolojik faktörler de göz ardı edilemez. Nord J Psychiatry çalışması, zorbalığa karışan öğrencilerin depresyon, anksiyete ve stres puanlarının daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Özellikle obezite, erkek cinsiyet ve alkol tüketimi gibi faktörler, hem zorba hem de mağdur olma riskini artırıyor.
Çözüm Önerileri
Akran zorbalığını azaltmak için çok yönlü bir yaklaşım gerekiyor. İlk olarak, okullarda KiVa veya ViSC gibi uluslararası alanda başarılı anti-zorbalık programları uygulanmalı.
MEB'in rehber öğretmen sayısını artırması ve öğretmenlere zorbalıkla mücadele eğitimi vermesi kritik. UNICEF, zorbalığın bildirilmesinin önemini vurguluyor; bu nedenle, öğrenciler için anonim bildirim sistemleri kurulmalı.
Siber zorbalıkla mücadelede, sosyal medya platformlarının daha sıkı denetim yapması ve ebeveynlerin çocuklarının çevrimiçi aktivitelerini takip etmesi öneriliyor.
Ailelere de büyük sorumluluk düşüyor. Empati ve saygı odaklı bir yetiştirme tarzı, zorbalığı önlemede etkili olabilir. Toplumda farkındalık kampanyaları ve drama temelli eğitimler, öğrencilerin zorbalığın sonuçlarını anlamasını sağlayabilir.
Sonuç olarak, akran zorbalığı, yalnızca okulların değil, tüm toplumun mücadele etmesi gereken bir sorun. Erken müdahale ve bilinçlendirme, gençlerin daha güvenli bir ortamda büyümesini sağlayabilir.
Peki, akran zorbalığı neden artıyor ve bu sorunun kökeninde neler yatıyor?
Akran Zorbalığının Yaygınlığı ve Türleri
Akran zorbalığı, fiziksel (itme, vurma), sözel (alay etme, hakaret), duygusal (dışlama, dedikodu) ve cinsel (rahatsız edici yorumlar) biçimlerde ortaya çıkıyor.
Nord J Psychiatry'nin 2023 çalışmasına göre, Güneydoğu Anadolu'daki lise öğrencilerinde zorbalığa maruz kalma oranı %34,2, zorba olma oranı ise %13,9.
Erkek öğrenciler daha çok fiziksel zorbalık (örneğin, itme %63,5) yaparken, kız öğrenciler sözel ve dolaylı yöntemlere (dedikodu, dışlama) yöneliyor.
Siber zorbalık da hızla artıyor; 2022'de yapılan bir araştırmada, ilkokul öğrencilerinin %55,3'ü siber zorbalığa maruz kaldığını bildirdi.
Zorbalığın Artış Nedenleri
Akran zorbalığının artmasında birden fazla faktör rol oynuyor. İlk olarak, sosyal medya ve internetin yaygınlaşması, siber zorbalığı körüklüyor.
UNICEF Türkiye, gençlerin çevrimiçi ortamda anonimlik avantajını kötüye kullanarak hakaret, tehdit ve aşağılama gibi davranışlar sergilediğini belirtiyor.
Selçuk Üniversitesi'nde 2022'de yapılan bir çalışma, öğrencilerin %22,5'inin siber zorbalık yaptığını ortaya koydu. Sosyal medyanın erişim kolaylığı, zorbalığın sınıfla sınırlı kalmayıp 7/24 devam etmesine neden oluyor.
İkinci bir neden, aile ve toplumsal dinamiklerdeki değişimler. Uzmanlar, aşırı koruyucu veya otoriter ebeveyn tutumlarının çocuklarda empati eksikliğine yol açabileceğini söylüyor.
Ayrıca, boşanmış aile yapısı veya ekonomik sorunlar gibi faktörler, çocukların saldırgan davranışlarını tetikleyebiliyor. 2021'de Nevşehir'de yapılan bir çalışma, zorbalığın aile yapısı ve ekonomik durumla bağlantılı olduğunu gösterdi.
Eğitim sistemindeki eksiklikler de önemli bir etken. Okullarda rehber öğretmen sayısının yetersiz olması ve zorbalık önleme programlarının etkili bir şekilde uygulanmaması, sorunun büyümesine yol açıyor.
UNICEF'in 2024 raporunda, Türkiye'de özel bir zorbalık önleme programı bulunmadığı belirtiliyor. Öğrencilerin %33'ü, zorbalıkla başa çıkmak için yardım almadığını söylüyor. Ayrıca, okullarda popüler veya yüksek statülü öğrencilerin zorbalık yaptığına dair bulgular, müdahalelerin etkisizliğini ortaya koyuyor.
Psikolojik faktörler de göz ardı edilemez. Nord J Psychiatry çalışması, zorbalığa karışan öğrencilerin depresyon, anksiyete ve stres puanlarının daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Özellikle obezite, erkek cinsiyet ve alkol tüketimi gibi faktörler, hem zorba hem de mağdur olma riskini artırıyor.
Çözüm Önerileri
Akran zorbalığını azaltmak için çok yönlü bir yaklaşım gerekiyor. İlk olarak, okullarda KiVa veya ViSC gibi uluslararası alanda başarılı anti-zorbalık programları uygulanmalı.
MEB'in rehber öğretmen sayısını artırması ve öğretmenlere zorbalıkla mücadele eğitimi vermesi kritik. UNICEF, zorbalığın bildirilmesinin önemini vurguluyor; bu nedenle, öğrenciler için anonim bildirim sistemleri kurulmalı.
Siber zorbalıkla mücadelede, sosyal medya platformlarının daha sıkı denetim yapması ve ebeveynlerin çocuklarının çevrimiçi aktivitelerini takip etmesi öneriliyor.
Ailelere de büyük sorumluluk düşüyor. Empati ve saygı odaklı bir yetiştirme tarzı, zorbalığı önlemede etkili olabilir. Toplumda farkındalık kampanyaları ve drama temelli eğitimler, öğrencilerin zorbalığın sonuçlarını anlamasını sağlayabilir.
Sonuç olarak, akran zorbalığı, yalnızca okulların değil, tüm toplumun mücadele etmesi gereken bir sorun. Erken müdahale ve bilinçlendirme, gençlerin daha güvenli bir ortamda büyümesini sağlayabilir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.