Tarihte 16 Türk devleti kurmuşuz. Bununla övünürüz. Ama aynı zamanda kurduğumuz bu 16 devletin yıkılmasına da engel olamamışız. Bu da hem üzücü hem de düşündürücü bir gerçek.Türk milletinin tarihte kurmuş olduğu ve yıkılmaya mecbur kalan bu 16 devletin kuruluş, gelişme ve yıkılış dönemlerini incelediğimizde çok fetihler gerçekleştirdiğimizi ve en güçlü dönemimizde 22 milyon kilometre kare alana hükmetmiş olduğunu görmekteyiz. Millet olarak en tehlikeli oluşları gerçekleştirmiş cengâver bir millet olarak nam salmışız. Kurduğumuz devletler imparatorluk olma noktasına gelmiş ama hepsi yıkılmak kaderine mahkûm olmuşlar. Türk milletinin başka hiçbir millette olmayan medeniyet anlayışı gereği, kurduğumuz devletler İngiltere'den veya Çin imparatorluğundan çok daha uzun ömürlü olması gerektiği halde ne üzücüdür ki en güçlü imparatorluğumuz dahi günümüze gelememiştir. Bunun sebebi nedir?Birçok şeyi gerçekleştirmiş. Hatta pek çok milletin savaşmadan kendi gönül rızalarıyla himayemiz altına girmelerini sağlamışız ama bazı önemli şeyleri ihmal ettiğimizden olsa gerek, bu medeniyet anlayışına sahip Türk milletinin kurduğu en uzun ömürlü imparatorluğun ancak 600 yıllık ömrü olabilmiştir.Türk milleti en büyük darbeyi genellikle ekonomi alanında almış ve adeta ekonomi, Türk milletinin zırhındaki en büyük gedik olmuştur. Gelen devlet adamları ya bu gediği fark etmemiş ya da fark ettiklerinde artık çok geç kalınmıştır.Osmanlıdan önce kurulan Türk devletlerinde ekonominin yıkılışa etkisi belki Osmanlı kadar değildi. Ama her geçen gün ekonominin devletlerarası mücadeledeki etkinliği daha da artmıştır ve artmaya da devam etmektedir. Ekonomi, dolayısıyla para özellikle son iki yüz yıldır en güçlü silah olarak kullanılmış ve halen de kullanılmaktadır.Lozan Konferansı'nın devam ettiği günlerde, İngiltere temsilcisi Lord Curzon'un Türk heyeti başkanı İsmet İnönü'ye: "Hiç bir işte bizi memnun etmiyorsunuz. Şu karara vardık ki; ihtiyaç sebebiyle yarın para istemek için karşımıza gelip diz çöktüğünüz zaman, bugün reddettiklerinizi birer birer cebimizden çıkarıp size göstereceğiz" demesi ekonominin ne kadar önemli olduğunu ve Batılılar için bir silah mesabesinde olduğunu göstermektedir.Günümüzde ülkemizin iktisadi olarak getirildiği vahim durumu ve Türkiye'nin her geçen gün artan borçlarını kullanarak hükümetlere uluslar arası bazı kuruluşları da maşa olarak kullanarak attırılan adımlar ülkemizi kaosa sürüklemektedir. Mevcut ve önceki hükümetler hep ekonomide köşeye sıkıştırılmış ve çözümü olmayan bu hükümetler yabancıların istedikleri bütün tavizleri isteyerek veya istemeyerek vermek zorunda kalmışlardır. Hem işbaşına gelen hükümetler IMF gibi kuruluşlara mahkûm olmuşlar hem de Türk milletini bu kuruluşlara mahkûm bırakmışlardır.Bütün bu gerçekler ekonomik bağımsızlığın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Türk milleti düşmanlarına karşı en zayıf noktası ve zırhındaki en büyük gedik olan ekonomi konusunda bağımsız bir model sahibi olmalıdır. Bu olmadan Türk milletinin ayağa kalkması hiç ama hiç mümkün değildir. ABD ve AB'ye el açarak IMF gibi küresel korsanlara muhtaç kalarak kalkınabileceğimizi düşünmek çok yanlış olacaktır. Peki, Türk milletinin hep büyük yaralar almasını sebep olan zırhtaki büyük gedik nasıl kapanacaktır? Bu sorunun cevabını yarın ki yazımızda ele alacağız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024