TÜSİAD ve YİK başkanları hakim karşısına çıktı
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan ile Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras'ın 2 ayrı suçtan yargılandığı davanın görülmesine devam edildi
23.09.2025 15:37:00
İhlas Haber Ajansı
İhlas Haber Ajansı





TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve YİK Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras'ın 2 ayrı suçtan 5'er yıl 6'şar aya kadar hapis talebiyle yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 28.Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuksuz sanıklar Orhan Turan ve Mehmet Ömer Arif Aras ile avukatları hazır bulundu.
Orhan Turan duruşmada "Bu ülkede Anadolu'da doğmuş büyümüş, bu ülkenin gelişimine katkı sağlamak için var gücümle çalışan biriyim. Savunma yapmama neden olan konuşma gözlemlerim. Hiçbir somut davaya doğrudan değinmedim. Israrla hukukun üstünlüğünü vurguladım. Konuşmamda iş dünyasına ilişkin ekonomik aktarımlarda bulundum. Konuşmamda kesinlikle halkı yanıltıcı bir bilgi vermedim. Halkımızın arasında endişe korku ve panik meydana getirecek herhangi bir bilgi paylaşımı yapmadım. Teknik hukuki değerlendirmede bulunmadım. Konuşmamda herhangi bir dosya ya da olaya atıf yapmadım" dedi.
Mehmet Ömer Arif Aras ise savunmasında, "Savcılığın cezalandırma talebini kabul etmiyorum. Cezalandırılmam için öne sürülen gerekçelere baktığımda, savunmama değer verilmediğini, iddianamede olduğu gibi, cümlelerimin tamamının alınmayarak konuşmamın bağlamından koparıldığını görüyorum. Ayrıca ikna edici bir gerekçesi olmaksızın soyut ifade ve varsayımlarla cezalandırma talep edildiğini görüyorum. Konuşmamda derneğin amaçlarını aşan veya aykırı bir durum söz konusu değildir. Genel kurula hitap ederek birçok konuya değindim. Konuların tümü ekonomi ile ilgili. Ekonomi ile hukuk arasında çok sıkı bir ilişki olduğu kabul görmüş bilimsel bir gerçekliktir. Bu nedenle kişisel kanaatimi açıklamış olmam derneğin amacına aykırı değildir. Konuşmamın yargıya konu edilen bölümü kişisel değerlendirmelerden ibarettir. Kötü bir niyeti asla barındırmamaktadır. Yargı görevi yapanı etkilemek amacıyla hareket etmediğim gibi toplumda endişe korku ve panik oluşmasını da kesinlikle amaçlamadım" şeklinde konuştu.
Sanıkların savunmalarının ardından duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
Olayın geçmişi
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras'a yönelik yürütülen soruşturma tamamlanmış, hazırlanan iddianamede şüphelilerin içeriğini bilmedikleri siyasi, hukuki, adli ve idari olaylar ile ilgili değerlendirmede bulunmak suretiyle ülke genelinde hukuki güvenliğin olmadığını, vatandaşların Türkiye Cumhuriyeti Devletine yönelik güven probleminin olduğunu, bu sebeple huzursuzluğun bulunduğunu, tutuklama iş ve işlemlerinin hukuksuz olduğunu, kayyum atama iş ve işlemleri ile gözaltı tutuklama gibi hukuki tedbirlerin toplumda güveni sarstığını beyan ederek telkin ve yönlendirici mahiyetteki yanıltıcı ve dezenfermasyon içerikli bilgileri yaydıkları aktarılmıştı.
Şüphelilerin konuşmalarını ekonomi alanında bulunduğu konum ve kariyerleri ile birçok üyesi bulunan derneğin başkanlık makamında bulunmalarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle gerçekleştirdiklerinin aktarıldığı iddianamede, şüpheliler Mehmet Ömer Arif Aras ve Orhan Turan'ın zincirleme şekilde 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak' suçundan 1 yıl 10 aydan 5 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Öte yandan şüpheliler hakkında 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs' suçundan dosyanın ayrı olarak devam ettiği öğrenilmiş, bu suçtan hazırlanan iddianamede ise şüpheliler Mehmet Ömer Arif Aras ve Orhan Turan'ın zincirleme şekilde 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs' 50 günden az olmamak üzere adli para cezasına çarptırılması talep edilmişti. 2 iddianame ise irtibatlı olduğu gerekçesiyle birleştirilmişti.
Orhan Turan duruşmada "Bu ülkede Anadolu'da doğmuş büyümüş, bu ülkenin gelişimine katkı sağlamak için var gücümle çalışan biriyim. Savunma yapmama neden olan konuşma gözlemlerim. Hiçbir somut davaya doğrudan değinmedim. Israrla hukukun üstünlüğünü vurguladım. Konuşmamda iş dünyasına ilişkin ekonomik aktarımlarda bulundum. Konuşmamda kesinlikle halkı yanıltıcı bir bilgi vermedim. Halkımızın arasında endişe korku ve panik meydana getirecek herhangi bir bilgi paylaşımı yapmadım. Teknik hukuki değerlendirmede bulunmadım. Konuşmamda herhangi bir dosya ya da olaya atıf yapmadım" dedi.
Mehmet Ömer Arif Aras ise savunmasında, "Savcılığın cezalandırma talebini kabul etmiyorum. Cezalandırılmam için öne sürülen gerekçelere baktığımda, savunmama değer verilmediğini, iddianamede olduğu gibi, cümlelerimin tamamının alınmayarak konuşmamın bağlamından koparıldığını görüyorum. Ayrıca ikna edici bir gerekçesi olmaksızın soyut ifade ve varsayımlarla cezalandırma talep edildiğini görüyorum. Konuşmamda derneğin amaçlarını aşan veya aykırı bir durum söz konusu değildir. Genel kurula hitap ederek birçok konuya değindim. Konuların tümü ekonomi ile ilgili. Ekonomi ile hukuk arasında çok sıkı bir ilişki olduğu kabul görmüş bilimsel bir gerçekliktir. Bu nedenle kişisel kanaatimi açıklamış olmam derneğin amacına aykırı değildir. Konuşmamın yargıya konu edilen bölümü kişisel değerlendirmelerden ibarettir. Kötü bir niyeti asla barındırmamaktadır. Yargı görevi yapanı etkilemek amacıyla hareket etmediğim gibi toplumda endişe korku ve panik oluşmasını da kesinlikle amaçlamadım" şeklinde konuştu.
Sanıkların savunmalarının ardından duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
Olayın geçmişi
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras'a yönelik yürütülen soruşturma tamamlanmış, hazırlanan iddianamede şüphelilerin içeriğini bilmedikleri siyasi, hukuki, adli ve idari olaylar ile ilgili değerlendirmede bulunmak suretiyle ülke genelinde hukuki güvenliğin olmadığını, vatandaşların Türkiye Cumhuriyeti Devletine yönelik güven probleminin olduğunu, bu sebeple huzursuzluğun bulunduğunu, tutuklama iş ve işlemlerinin hukuksuz olduğunu, kayyum atama iş ve işlemleri ile gözaltı tutuklama gibi hukuki tedbirlerin toplumda güveni sarstığını beyan ederek telkin ve yönlendirici mahiyetteki yanıltıcı ve dezenfermasyon içerikli bilgileri yaydıkları aktarılmıştı.
Şüphelilerin konuşmalarını ekonomi alanında bulunduğu konum ve kariyerleri ile birçok üyesi bulunan derneğin başkanlık makamında bulunmalarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle gerçekleştirdiklerinin aktarıldığı iddianamede, şüpheliler Mehmet Ömer Arif Aras ve Orhan Turan'ın zincirleme şekilde 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak' suçundan 1 yıl 10 aydan 5 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Öte yandan şüpheliler hakkında 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs' suçundan dosyanın ayrı olarak devam ettiği öğrenilmiş, bu suçtan hazırlanan iddianamede ise şüpheliler Mehmet Ömer Arif Aras ve Orhan Turan'ın zincirleme şekilde 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs' 50 günden az olmamak üzere adli para cezasına çarptırılması talep edilmişti. 2 iddianame ise irtibatlı olduğu gerekçesiyle birleştirilmişti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.