Trabzon Ticaret Borsası (TTB) Yönetim Kurulu Başkanı Sebahattin Arslantürk, fındık sektörüyle ilgili sağlam verilerin olmamasının, geleceği planlamayı zorlaştırdığını söyledi. Arslantürk, dünya nüfusunun hızla arttığını, buna karşın tarım alanlarının hızla azaldığını belirterek, "20. yüzyıla enerji damgasını vurmuştu. 21. yüzyıla ise tarım ve suyun vuracağı görülmektedir. Bunun için Türkiye olarak çok geniş düşünerek tedbirler almalı ve planlama yapmalıyız" dedi. Son 10 yıla bakıldığında, yılda ortalama 700 milyon dolar civarında döviz kazandıran fındıkla ilgili sağlam verilerin bulunmadığını, bunu da geleceği planlamayı zorlaştırdığını ifade etti.
Rakamlarda tutarsızlık var!
Arslantürk, "Tarım ürünleri içinde en fazla döviz kazandıran, direkt veya en direkt olarak 5 milyon kişiyi ilgilendiren bir üründe, hemen hemen hiçbir konuda sağlam veri tabanımızın bulunmaması düşündürücü. Fındık alanları sürekli artıyor. Resmi makamlara göre halen ülkemizde 540 bin hektar olan üretim alanları, gerçekte 700 bin hektarın üzerindedir. Günümüz uydu teknolojisinden de yararlanarak fındık alanlarımız, arazi durumu ve verim miktarları kısa sürede belirlenebilir. Öncelikle bu yapılmalıdır" dedi. Arslantürk, fındık üretimi ile ilgili rakamların belirlenmesinden sonra, içeride ve dışarıda uygulanacak politikaların kısa, orta ve uzun vadeli olarak tespit edilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Fındık üreticisini çiftçi olmaktan uzaklaştıran ilkel destekleme politikaları bir kenara bırakılmalıdır. Üreticiyi, mutlak eşitlik değil, fırsat eşitliği sunarak desteklemek gerekir. Bunun yöntemi de prim sistemidir. Gelişmiş ülkeler tarımda bunu yapmaktadırlar. Ayrıca üreticiyi fındığının fiyatını kendisinin belirleyebileceğini anlayacak derecede bilinçlendirmek gerekiyor. Üreticinin, verim artışının en iyi kazanç sağlama yöntemlerinden biri olduğunu anlaması lazım"dedi.
Rakamlarda tutarsızlık var!
Arslantürk, "Tarım ürünleri içinde en fazla döviz kazandıran, direkt veya en direkt olarak 5 milyon kişiyi ilgilendiren bir üründe, hemen hemen hiçbir konuda sağlam veri tabanımızın bulunmaması düşündürücü. Fındık alanları sürekli artıyor. Resmi makamlara göre halen ülkemizde 540 bin hektar olan üretim alanları, gerçekte 700 bin hektarın üzerindedir. Günümüz uydu teknolojisinden de yararlanarak fındık alanlarımız, arazi durumu ve verim miktarları kısa sürede belirlenebilir. Öncelikle bu yapılmalıdır" dedi. Arslantürk, fındık üretimi ile ilgili rakamların belirlenmesinden sonra, içeride ve dışarıda uygulanacak politikaların kısa, orta ve uzun vadeli olarak tespit edilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Fındık üreticisini çiftçi olmaktan uzaklaştıran ilkel destekleme politikaları bir kenara bırakılmalıdır. Üreticiyi, mutlak eşitlik değil, fırsat eşitliği sunarak desteklemek gerekir. Bunun yöntemi de prim sistemidir. Gelişmiş ülkeler tarımda bunu yapmaktadırlar. Ayrıca üreticiyi fındığının fiyatını kendisinin belirleyebileceğini anlayacak derecede bilinçlendirmek gerekiyor. Üreticinin, verim artışının en iyi kazanç sağlama yöntemlerinden biri olduğunu anlaması lazım"dedi.