Tuvalet kağıdına yatırım yapan kazandı!

Önceki gün Eylül ayına ilişkin enflasyon verileri açıklandı.

Yıllık enflasyon;

TÜİK'e göre yüzde 83.45,

ENAG'a göre yüzde 186.27,

Birleşik Kamu-İş'e göre yüzde 179.3,

İstanbul Ticaret Odası'na (İTO) göre yüzde 107.42…

Size göre hangisi doğru onu herkes kendi yaptığı harcamalardan yola çıkarak değerlendirsin.

Yukarıda ismini belirttiğimiz her kuruluş bilimsel bir takım yöntemlerle bu hesaplamaları yapıyor. Enflasyon hesaplamaları seçtiğiniz ürünlere göre, oluşturduğunuz sepete göre, fiyatları elde ettiğiniz yerlere göre değişiklik arz ediyor.

TÜİK, ENAG'ı, enflasyon verilerini manipüle ediyor, toplumda TÜİK'e olan güveni zedeliyor gerekçesiyle mahkemeye vermişti, ENAG mahkemeyi kazandı ve enflasyon verilerini açıklamaya devam ediyor.

TÜİK'in verilerini baz alsak bile enflasyon konusunda gidişat pek iyi gözükmüyor. Çünkü TÜİK, yıllık üretici enflasyonunu yüzde 151.5 olarak açıkladı.

TÜİK'in bu verisi, yüzde 83.45 olarak açıklanan resmi enflasyonun artış eğiliminde olacağını net olarak gösteriyor.

Malum, Türkiye'de var olan enflasyon talep artışından kaynaklanan bir enflasyon değil, bilakis, Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllar önce ifade ettiği gibi, maliyet artışlarından kaynaklanan bir enflasyon.

Üretici maliyetlerinin yıllık yüzde 151.5 arttığı bir ekonomik atmosferde, üreticilerin bu maliyet artışını ürün ve hizmet fiyatlarına yansıtması kaçınılmazdır.

Dolayısıyla üretim maliyetleri aşağıya çekilmeden üretici enflasyonunun düşmesi ve de bunun sonucu olarak da tüketici enflasyonunun siyasilerimizin iddia ettiği gibi azalması asla mümkün değildir.

Üretici enflasyonu rakamlarında en fazla artışın 'enerji'de olduğu görülmektedir. 

TÜİK, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında maliyet artışının yüzde 416.58 olduğunu açıklamaktadır.

Enerjide ithalata bağımlılık devam ettikçe, bu oran artmaya devam edecektir.

Çünkü dünyada yaşanan gerilimler, savaşlar, tedarik sorunları ve ülkemizdeki dolar kurunun yeni rekorlar kırarak artması devam etmektedir.

Enerji maliyetlerini düşürecek hiçbir olumlu gelişme yaşanmamaktadır.

Yerli enerji kaynakları devlet eliyle işletilmeden bu sorunun çözümü imkansızdır.

Bir enflasyon sepeti ile enflasyon hesabı yaptığınızda, enflasyon yüzde 83.45-186.27 aralığında çıkmaktadır. Ama enflasyonu, temel ihtiyaçlardan olan bazı ürünlere indirgediğinizde müthiş bir artış göze çarpmaktadır.

Ben size kağıt ürünlerinden tuvalet kağıdı örneğini vereceğim ama siz, et, süt ve balık ürünleriyle, artan kiralarla, faturalarla, ulaşım ve eğitim masraflarıyla vs. bunu örneklendirebilirsiniz.

'Ucuzluk marketi' denilen zincir marketlerinden birinde satılan 16'lık tuvalet kağıdı geçen yıl 16.25 liraydı; aynı adet ve marka tuvalet kağıdının fiyatı önceki gün baktığımda 70 liraya yükselmiş. Yani tuvalet kağıdının fiyatı 1 yılda 4.3 kat artmış.

Diğer bir ifadeyle tuvalet kağıdında yıllık enflasyon yüzde 330…

En fazla açıklanan ENAG'ın enflasyonunun neredeyse 2 katı.

Üstelik bu fiyat artışı diğerlerine göre daha uygun satış yapan bir zincir markette ve ürün de diğerleri gibi çok pahalı olanlardan değil.

Siz bir de meşhur markalı tuvalet kağıtlarını hesap edin. 

Yazımın başlığını bu sebeple "Tuvalet kağıdına yatırım yapan kazandı!" diye attım. Dolar, altın, konut veya emtia piyasasında başka bir ürün bu kadar kazandırmadı!

Hep çeyrek altın üzerinden asgari ücretin ne kadar eridiğini örnek gösteriyorduk, dilerseniz tuvalet kağıdı üzerinden de bir hesap yapalım.

2021 yılında net asgari ücret 2 bin 825 liraydı. Ve o dönem 16'lık paketi 16.25 TL olan tuvalet kağıdından bir asgari ücretle 174 adet alınabiliyordu.

Bugün ise asgari ücret 5 bin 500 lira, 16'lık tuvalet kağıdı ise 70 lira… Bir asgari ücretle 79 adet alınabiliyor. 

Asgari ücretlinin alım gücü 1 yılda 95 paket tuvalet kağıdı erimiş.

Enflasyonla mücadeleyi kazanmak istiyorsanız, milli bir finans politikası belirlemek zorundasınız, madenleri ve enerji kaynaklarını devlet eliyle millet yararına işletmek mecburiyetindesiniz, özelleştirmelere son verip, özelleştirilen stratejik kamu kuruluşlarını geri almak, kapatılanları da yeniden açmak mecburiyetindesiniz…

İşte bunun yol haritası Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli, uygulayacak tek adres ise Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) ve lideri Hüseyin Baş'tır.