Çağın bilgesi Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın aramızdan ayrılmasından dolayı içinde bulunduğumuz duygu yoğunluğunu tarif etmek imkânsız. Kederliyiz, acımız çok büyük…
Onun gibi insanlar dünyaya çok sık gelmiyor. Evet, insanlar kıymetini bilemedi, onu çok üzdü, hatta kalbi kırık ayrıldı bu fani dünyadan. Fakat o hayatını dolu dolu yaşadı, tarihe damgasını vurdu. İnsanlığa karşı, Müslümanlığa karşı ve Türklüğe karşı vazifesini layıkıyla yerine getirdi. Bizler buna tüm hücrelerimize kadar şahidiz.
Bütün hayatı boyunca son nefes için yaşayan ve Allah'a hesap verme şuurundan bir an bile gaflete düşmeyen Sayın Hocamız, O en güzel sevgiliye kavuşmanın mutluluğu içerisinde, gönül rahatlığı ile ebedi istirahatine çekildi.
Asıl, bütün hayatı boyunca bu dünya için çalışanlar ve Allah'a hesap verme şuurundan bi haber yaşayanlar düşünsünler kendi akıbetlerini…
O bizlere öylesine büyük ölçüler ve yolumuzu aydınlatacak güçlü ışıklar bıraktı ki, bunlara sıkı sıkıya sarıldığımızda asla sapılmasına imkân yok. Öyle demiyor mu ki zaten Allah'ın sevgilisi (s.a.v.): "Size benden sonra asla sapmayacağınız iki ağır emanet bırakıyorum. Biri Kur'an, diğeri Ehl-i Beyt'im.
O, hayatı boyunca hiç yanılmadı, hiç yanlış yapmadı; aldanmadı ve aldatılmadı. Vatan, millet ve din konularında öyle güçlü ölçülere sahipti ki, hiç yanlışa düşmedi. Onunla beraber olanlar da istikamet üzere olmanın rahatlığını yaşadı.
O, Türk milletini çok severdi. Bu sevgiden de hiç vaz geçmedi. Fakat milletine kırgın göçtü bu dünyadan.
O, hiç kimseye ihanet etmedi, ihanet onun kitabında yazmazdı. Fakat ihanete uğradığı çok oldu.
O, vefa ehliydi, vefa konusunda zirve şahsiyetti, kimseye vefasızlık etmedi. Fakat vefasızlığa çok uğradı.
O, nazik bir insandı. Oturmasından kalmasına, sokakta gördüğü herhangi bir insanla konuşmasına kadar bu nezaketi görürdünüz. Nezaket de diğer vasıfları gibi doğal haliydi, ona çok yakışırdı. Fakat nezaketsizliğe çok maruz kaldı.
O, çok cömertti. Kapısına gidip de boş dönen olmamıştır. Hatta kapısına gitmeyenlere bile yardım eli uzanırdı. Cömertlik konusunda da görebileceğimiz en zirve insandı.
O, her anını Allah için yaşardı. Evet, bazen kızardı fakat kızdığı zaman da Allah için kızardı. Karşısındakinin ayıkması, düştüğü hatadan dönmesi ve istikamete girmesi için kızardı. Bu konularda çok hassastı ve nefsînden hiç hareket etmezdi. Örnek mi: Çoğumuzun şahit olduğu bir durumdu; birine veya bir şeye çok kızdığında bile hemen oracıkta, o anda, başka biriyle o kızgınlığından eser yokmuşçasına ilgilenir, ona muhabbetini saçardı.
O tertemizdi, O müşfikti, O dertleri dinlerdi, O çare bulurdu, O düşküne yetişirdi, O'nun sohbetine doyum olmazdı, O hepimizin babasıydı…
O, tam bağımsızlığımızın yılmaz savunucusuydu. O'nda çözüm vardı, O'nda çare vardı. O, devletti. O, milletti. O, bayraktı. O, Hoca Atatürk'tü…
O, günümüzün Ahmet Yesevi'siydi, O, Hacı Bektaşı Veli'ydi, Abdal Musa'ydı, Sarı Saltuk'tu. O, Ahi Evran'dı, Hacı Bayramı Veli'ydi, Mevlana'ydı…
O, dünyayı değiştiren adamdı. O, doların kâğıttan imparatorluğunu yıktı. O, kölelik düzenine son verdi. O, insancıl ve barışçıl yepyeni bir düzenin kurucusuydu…
O, vatan hainlerinin, devlet düşmanlarının, millet düşmanlarının ve FETÖ'cülerin korkulu rüyasıydı…
O, bu ülkenin çiftçisiydi, esnafıydı, işçisiydi, memuruydu, emeklisiydi. O, bu ülkenin askeriydi, polisiydi, ev hanımıydı, genciydi, çocuğuydu…
O, Türkoğlu Türk'tü. O'nun bir kolunu kesseniz Türk kanı, diğer kolunu kesseniz Kürt kanı akardı. O, bizim birlik mayamızdı…
O, asırlardır süre gelen Türk tarihinin bugünkü aksakallısıydı. O, dede Korkut'tu. O, Bilge Kağan'dı. O, Kutadgu Bilig'di, Kâşgarlı Mahmud'du. O, bizim Oğuz Kağan'ımızdı…
O, çağın bilgesiydi…
Bundan sonra kalan ömrümüz, O'nun bizlere bıraktığı bu mirasları anlatmakla geçecek. Fikirleri fikirlerimizdir. İdealleri ideallerimizdir. Hedefleri hedefimizdir. Biz O'ndan hep razı olduk, umarız O da bizden razı olur.
O'nu hiç unutmayacağız…
Unutamayız ki…
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022