Uyanış

Tesadüfen açtığım bir radyodaki konuşmayı merak ederek yol kenarında dinlemeye başladım. Ne yazık ki büyük kısmı bitmiş, konuşmacıların çoğu konuşmalarını tamamlamıştı. O anda konuşmakta olan sayın konuşmacının kim olduğunu bilemedim ama söze başlayan konuşmacı önceki konuşmacıya 'Sayın Paşam' diye hitap etti. Ama adını söylemedi. Sayın paşamızın konuşması son derece hoşuma gitti. Konuşması sanki konuşan BTP'den bir hatip gibi idi. Irak, İran ve ülkemizin karşısında bulunduğu tehlikeler açık bir şekilde anlatıldı. ABD'nin BOP'u ve amacının paşamız tarafından net bir şekilde anlaşılmış olması ve Başkent Üniversitesi'nin tertip ettiği konferansta anlatması bana mutluluk verdi. Demek ki BTP görevini yapmıştı. Öncelikle Başkent Üniversitesi'ni bu toplantısından dolayı tebrik ediyorum. Bu ülkede üniversitelere çok görev düştüğü gerçeği ortadadır. Aydınlar yerine, AYDINLIKLAR'ların (dışa bağımlı aydın) hakim olduğu bir ortamdayız. Ne yazık ki bazı üniversitelerde her şeyi ile milletimize mal olmuş MİLLİ EKONOMİ MODELİ yerine çökmüş, kokuşmuş, küresel ekonominin müdafileri olan bir gurup profesörün, ülkemizin dibe vurmuş ekonomisini iktidarın ağzı ile güllük gülistanlık gösteren, sözüm ona esprilerle karambole getirdiklerini sandıkları programlarla karşımıza çıkabilmelerini ilmi cepheden izah etmek mümkün değildir. Eğer 30-31 Mart tarihlerinde Almanya'da yapılacak MİLLİ EKONOMİ MODELİ konferansını Meltem, Mesaj TV?den seyreder ve dinlerseniz, Avrupa'daki ilim adamlarının Prof. Dr. Haydar BAŞ'ın modelini nasıl yorumladıklarına bizzat şahit olursunuz. Öncelikle batmış dahi olsa, bir ülke nasıl kurtulur sorusuna da cevap bulursunuz.Kurulan Kürt devletinin Anayasasına Sevr'in 3 maddesini koyması, Ermenilerin de anayasalarına topraklarımızı kapsayan Batı Ermenistan'ın kurulması hedefini koyması, ülkemiz üzerinde senelerce sürecek oyunların senaryolarının özetini net olarak, cesaretle açıklamışlardır."Yılanın başı küçükken ezilir" diyen atalarımızdan Allah(c.c) razı olsun. Ama AKP'den bunu yapmalarını beklemenin ne kadar yanlış olduğunu, kafasını ezmek yerine aksine, tıka basa yılanı beslediklerini biliyor ve görüyoruz. Bu durumu görmezliğe gelmek affedilemez. Bu nedenle burada milletimize üzülerek hakikati göstermek ve bir kere daha uyarmak tarihi bir görevdir. Bunlar zaten biliniyor diyebilirsiniz. İşte o zaman bir soruyu vicdanınıza soracaksınız. PEKİ BİLDİ?İM HALDE NE YAPTIM? İşte işin hassas noktası? Bu soruyu dünyada cevaplandıramazsanız vay halinize. Dost acı söyler.Düşman uyutur.Bir kere uyudu mu insan,Dostu unutur.Sen atanı ne sanırsın,Aç oku tarihini, Koy kendini onların yerine,İbret alarak yaşa mazideki kaderini.Korkma , in inebildiğince derine Doya, doya yaşa ki tarihiniAnlayasın, göresin, parlayan yıldız niye parlamışSönen neden sönüvermiş. Bir zaman dünyaya hükmederken,Bir anda parçalanmış gidivermiş.Toprağa düşen bir tohum gibi,Yeniden bitivermiş?Anladın mı hey dostum. Gerçek her zaman,  aynı gerçek.Artık uyan ve bir oh çek.Henüz iş işten geçmeden,Düşün ve anla.Değişen olmadı geçen zamanla.Uyuma sakın tekrar yalanla.Gördüğün anda hemen başını ez.Sana yakışmaz, Dost olmak hala zehirli yılanla.Görülmektedir ki bizden çekinen yoktur. Kendilerine destek olan ülkelere duydukları güven, AKP'nin ABD güdümlü politikası, koltuk için her şeye, yanlış anlaşılmasın diye evet yerine YES diyenlerin el üstünde tutulduğu bir ülkeye karşı bu yapılanlar çok sayılmaz. Dış ülkelerin işlerini gizli yapmamaları, aşağılık kompleksinden kaynaklanmaktadır. Bu bizim atalarımızın ne kadar güçlü olduğunun kanıtıdır. İşte Sevr'in ilgili maddeleri. Daha başı ve daha devamı var ibret alınacak önemli bu belgeyi okursanız, şu ana kadar tüm iktidarların gayretlerinin hangi yönde geliştirildiğini net anlarsınız. Ellerinizi başınızın iki yanına, isterseniz başınızı ellerinizin arasına koyunuz, gelinen yeri ve getirenleri göreceksiniz. "Zararın neresinden dönülürse kardır". "Her işte hayır vardır". Ata sözleri çok kıymetlidir.  ama bazıları beni çok etkiler. Mesela: "Türkün aklı sonradan gelir" bunu kabul etmek zor ama bence yarı gerçek. değil yıllarca önce bunları ve daha nicelerini BTP olarak söyledik de aldıran olmadı. Milletimizin aşk hikayelerine merakı yüzünden, sayısını bilemeyeceğimiz TV kanalları her gün dedikodu ve magazin ile kulaklarınızı ve beynimizi meşgul ettiğinden memleket meseleleri arka planda kaldı. Amma kazın ayağı bile batağa daldı. Bir yeni ata sözünü bu sefer kulak ardı etmezsiniz inşallah. "Elini vermeyeni bataktan, ehline reyini vermeyeni pataktan kinse kurtaramaz" işte SEVR'in ilgili maddeleri:MADDE 62: Fırat'ın doğusunda, ileride saptanacak Ermenistan'ın güney sınırının güneyinde, ...Suriye ve Irak ile Türkiye sınırının kuzeyinde, Kürtler'in sayıca üstün bulunduğu bölgelerin yerel özerkliğini işbu andlaşmanın yürürlüğe konulmasından başlayarak altı ay içinde, İstanbul'da toplanan ve İngiliz, Fransız ve İtalyan hükümetlerinden herbirinin atadığı üç üyeden oluşan bir komisyon hazırlayacaktır. Herhangi bir sorun üzerinde oybirliği oluşmazsa, bu sorun, Komisyon üyelerince, bağlı oldukları hükümetlere götürülecektir. Bu plan, Süryani-Keldaniler ile bu bölgelerin içindeki öteki etnik ve dinsel azınlıkların korunmasına ilişkin tam güvenceler de kapsayacaktır... MADDE 63: Türk Hükümeti, 62. maddede öngörülen komisyonlardan birinin ya da ötekinin kararlarını, kendisine bildirildiğinden başlayarak üç ay içinde kabul etmeyi ve yürürlüğe koymayı şimdiden yükümlenir. MADDE 64: İşbu anlaşmanın yürürlüğe konuşundan bir yıl sonra, 62. maddede belirtilen bölgelerdeki Kürtler, bu bölgedeki nüfusun çoğunluğunun Türkiye'den bağımsız olmak istediklerini kanıtlayarak Milletler Cemiyeti Konseyi'e başvururlarsa ve Konsey de bu nüfusun bu bağımsızlığa yetenekli olduğu görüşüne varırsa ve bu bağımsızlığı tanımayı onlara tanımayı Tükler'e salık verirse, Türkiye bu tavsiyeye uymayı ve bölgeler üzerinde bütün haklarından ve sıfatlarından vazgeçmeyi şimdiden yükümlenir.Senelerce Prof. Dr. Haydar Başın Batı, Sevr'i tanıyor, Lozan'ı yok kabul etmek için çalışıyor dediğinde, edilen itirazlar, artık ortadan kalkmış, hakikati herkes net olarak görmeğe başlamıştır. İşte bu milletimizin kurtuluşunun ilk ve önemli adımıdır. Yukarıdaki verilen maddeler, kurulduğu artık kesin olan, belkide öncelikle AKP'nin kabul edeceği Kürdistan'ın anayasasında yer alan SEVR'in maddeleridir. Yani, yanı başımızda  eskilerine ilave ABD destekli, havanıyla, topuyla AB'siyle BOP'uyla yeni bir problem oluşmuştur. Hala bunları başımıza saran batının kapısında sürünmeye devam etmenin ne demek olduğunu göremeyenlere yazıklar olsun. Ülkemizi batı karşısında aşağılatanlara, Dinimize yapılan hakaretlere karşı tepkisiz kalanlara, aksine onları daha da cesaretlendirenlere, dinler bahçelerinde çan sesleri ile ezanları biri birine karıştıranlara, Papa'yı baba edinenlere, babalarının emri ile on binlerce kilise açtıranlara. Kayseri'de evlerde papazları misafir ettirenlere ve edenlere. AKDAMAR Kilisesi'ni Mübarek Peygamberimizin (sav)doğum haftasında açmak için ellerinden geleni esirgemeyenlere ve daha, daha saymadıklarımı bu ülkeye reva görenlere ve gördürenlere yazıklar olsun.