Uzlaşının merkezi Prof. Dr. Haydar Baş

Büyük Ortadoğu Projesi'nin hedefindeki bütün İslam ülkelerinde gördüğümüz manzara hep kaos ve karmaşa? Bu ülkelerde, 2004 yılında o dönemin ABD Dışişleri Bakanı olan Colin Powell'ın başkanlığında Fas'ta yapılan BOP toplantısının kararları uygulanıyor.Yani dışarıdan işgal yerine içeride kaos?11 Eylül bahanesiyle ilk işgal edilen İslam ülkesi olan Afganistan'da o gün bugündür, işgalcilerin belirlediği kukla yönetimle, Afgan direnişçileri çatışma halinde? Dökülen kan Müslüman kanı?Kitle imha silahları bahanesiyle, sözde demokrasi getirmek kılıfıyla işgal edilen Irak'ta Şii-Sünni çatışması çıkartılmak isteniyor, bununla ilgili kirli senaryolar devreye sokuluyor ve yine akan kan Müslüman kanı?Mısır'da ABD, önce Mısır ordusunun gözetimi altında göstermelik bir darbeyle Mursi'yi iş başına getirdi, bugünse orduyu bizzat darbe ile işin içine sokarak Mursi'yi devirdi. Bu kirli, maksadı belli ABD senaryosunun neticesinde Mısır iç çatışmanın arifesinde? Oluk oluk Müslüman kanı akıyor.Libya önce içerideki işbirlikçiler kullanılarak sonrada dışarıdan işgalle yerle bir edildi sonra kaos ve karmaşa oluşsun ve iç çatışma çıksın diye kendi haline bırakıldı. Şimdi Libya aşiretlere bölünmenin ve Somali olmanın arifesinde? Yine Müslüman kanı aktı ve daha çok kan akacak.Suriye'de önce Esad'dan ülkesini bölmesi istendi, Esad bu İsrail-ABD planına red cevabı verdi, rest çekti. Bunun üzerine Suriye'yi içeriden muhaliflerle bölmek istediler ama Suriye halkı Esad'ın yanında yer aldı. Bu da tutmayınca, ithal teröristlerle Suriye'nin üzerine çullandılar ve yine oluk oluk Müslüman kanı akıyor.Bütün bu hadiselerin temeline baktığımızda görürüz ki, İslam dünyasında büyük bir başıboşluk var. İslam ülkelerinde birlik ve beraberlik olsaydı, her ülkenin başında mili iradeyle hareket eden bir lider olsaydı, bu lider ülkesinin ve milletinin menfaatlerine göre hareket etseydi bugün İslam ülkelerinde böyle bir tablo olabilir miydi? Elbette ki hayır?Tabi, bugün en önemli mücadeleler ekonomi ve para politikaları üzerinden yürütüldüğü için bu liderlerin ellerinde milli bir ekonomi haritası olması gerekiyor.Bu noktada bütün İslam ülkelerinin, eğer sonucu parçalanma ve işgal olan bu kaos ve karmaşadan gerçekten kurtulmak istiyorlarsa, örnek alması gereken tek lider Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı ve Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'tır.Sayın Baş, ülkeler için, başka hiçbir ülkeye, iradeye ihtiyaç duymadan kendi ayakları üzerinde durma ve kalkınma formülüne sahiptir. Bağımsızlığın temeli de bildiğiniz gibi iktisadi bağımsızlıktan geçer. Sadece bununla da sınırlı değil. Sayın Baş'ın yıllardır ortaya koyduğu çalışmalara baktığımızda hep uzlaşı, birlik ve kardeşlik için mücadele ettiğini görürüz.Bir örnek vermek gerekirse, Ehl-i Beyt ölçüsünü, Şiilerin ve Alevilerin İslam anlayışını ortaya koyarak Sünni kesimin bu kesimlere olan önyargılarını ortadan kaldırmış, İmam Azam, İmam Şafi, İmam Gazali gibi Ehl-i Sünnet'in büyük ve tanınmış İslam alimlerinin Ehl-i Beyt'e bakışlarını ortaya koyarak da Şii ve Alevi dünyanın Sünni kesime yönelik önyargılarını ortadan kaldırmıştır. Ve bu İslam mezheplerinin temel itikadi ve ameli ölçülerde ayrısının gayrısının olmadığını delillerle ortaya koymuştur..Yapılan Ehl-i Beyt kongreleri, yazılan Ehl-i Beyt eserleriyle de ortak platformlar oluşturulmuş ve kardeşlik perçinlenmiştir.Bu çalışmalarla Sayın Baş, ABD ve İsrail ikilisinin yıllardır planladığı, "Şii-Sünni çatışması üzerinden İslam dünyasını tamamen ortadan kaldırma" projesini engellemiştir. Sayın Baş bir devlet başkanı, bir cumhurbaşkanı, bir başbakan ya da Meclis içinde bir parti lideri olmamasına rağmen bunu başarmıştır.Bunu bu zor şartlarda başarabilen, modelini tüm dünyaya kabullendirebilen Sayın Baş bir de bu ülkeye başbakan olsa neler yapabileceğini siz düşünün.Bu sebeple her ülkeye bir Haydar Baş lazım. Bu mümkün olmayacağına göre bugün "yanlış model ülke" olan Türkiye'nin başına Prof. Dr. Baş geçirilerek gerçekten model ülke haline getirilmesi ve tüm İslam ülkelerine örnek olması gerekmektedir.Bu da ancak milletimizin iradesiyle mümkün olacaktır.