Vakti gelince anlayacaklara ya da patriğin derdi din mi gerçekten

Herkesin malumudur ki, AB’yi oluşturan devletlerin bila istisna tümü Hıristiyan’dır. AB için kullanılan semboller Hıristiyanlığın inanç esaslarından mülhemdir. Tarihte ve bugün bu devletlerin İslam’a ve Müslümanlığa düşmanlığı hiç azalmamıştır. Bu ülkelerin belli aralıklarla çıkardığı bir takım kanunlar, aldığı bazı kararlar bunun delilidir. Halkının tamamına yakını Müslüman olan Türkiye için, AB sırf bu sebeplerden bile bir olumsuzluktur.
Kaldı ki, AB üyesi olabilmemiz için illeri sürülen kimi şirin görünümlü şartlar, güya yaşam standartlarını iyileştirmek, insan hak ve hürriyetleri gibi şartların yanında asıl bizden istenen ülkemizin bölünmez bütünlüğünü tehdit eden bir takım tavizlerdir.
AKP iktidarının alt yapısını oluşturmak için iş başına getirilen 3.5 yıllık koalisyonun en büyük icraatı(!) olan “AB uyum yasalarını” kabul, aklıselim bir yaklaşımla ele alınıp incelendiğinde görülecektir ki, bu endişelerimiz boşuna değildir.
Yıllar önce Türk-İş tarafından “Avrupa Birliği, Kıbrıs, Ermeni Soykırımı iddiaları, Azınlık-Bölücülük, Ege Sorunu, Patrikhane, Heybeliada Ruhban Okulu, IMF Programları konularında Türkiye’den ne istiyor?” başlığıyla basılan bir “rapor” kitapçık vardı.   
Bakın AB bize ne diyor?
Ya da üyesi olabilmemiz için AB bizden ne istiyor?
İşte size AB’nin tek karar organı AP’nin (Avrupa Parlamentosu) aldığı kararlar:  
1-KIBRIS: “Türk hükümeti, Kuzey Kıbrıs’taki işgal güçlerini geri çekme çağrısında bulunur” (karar tarihi, 15.11.2000).
2- ERMENİ SOYKIRIM SORUNU: “AP Türk hükümetine... Ermeni azınlığın maruz kaldığı soykırımın... kabulü ile... Ermeni azınlığa taze bir destek vermesi çağrısında bulunur”. (15.11.2000)
3- ÖCALAN VE PKK: “Avrupa Parlamentosu “Bay Öcalan’a verilen cezayı lanetler ölüm cezasının kullanılmasının kesin muhalefetini tekrarlar”.    
4- EGE SORUNU: “Avrupa Parlamentosu, Ege’deki, özellikle Kardak Adasına ve kıta sahanlığının sınırlarının belirlenmesine ilişkin olarak, farklılıkların giderilmesinde... uluslararası hukuk ilkelerine saygı gösterilmesini” ister. (17.09.2000)
5- PATRİKHANE: “Avrupa Parlamentosu Konstantinopolis’teki Patrikhane’nin önemini göz önünde bulundurarak... Ekümenik/Evrensel patrikhanenin ve diğer dinsel yerlerin korunması için... Türk yetkililerine çağrıda bulunur”. (24.10.2000)
6- HEYBELİADA RUHBAN OKULU: “AP Grek yayılmacılığının Harp Okulu olan Heybeliada Ruhban Okulu’nun tekrar açılmasını istemektedir”. (24.10.1996)
Ve AB’nin buyurduğu diğer emr-u fermanlar.
“AB uyum yasalarını” imzalayan geçmişin üçlü ahbap koalisyonundan farklı olarak bugünün AKP iktidarı –ki bu iktidarın eski yeni üst düzey yöneticilerinin kahir çoğunluğuna göre AB bir Hıristiyanlık kulübüydü ve asla üye olunmamalıydı- müstakil bir Bakanlık oluşturdu. Her şeye rağmen, her çeşit bitirici tavize rağmen AB’ye girme konusunda ne kadar istekli olduğumuzu ispat sadedinde.
Demem o ki, ne patrikhanenin, ne patriğin “din” diye bir derdi yoktur. Topyekûn Hıristiyan dünyanın böyle bir derdi olmadığı gibi.
“AP Grek yayılmacılığının Harp Okulu olan Heybeliada Ruhban Okulu” da dinî bir kurum değildir.
Kapalı olması da bir ayıp değildir.
Biline, bilene.
Bilene bilene.

Modern Ramazan  modern eğlence
Yanılmıyorsam geçen Ramazan başladı Ramazan'da Caz etkinlikleri. Uygar dünya bu…
Yani modern.
Din de modernize edilecekti ya kısa sürede.
Ne gelir ki elden?
İsteyen gider Ramazan'da caza gider hicaza.
Yetmez mi bu millete bu ceza?
Kiminin derdidir Ramazan,
Kimi olmuşsa kalpazan,
Kimi yutarsa amudu kimi yalarsa kaza.
Kimi hak-hukuk derken kimi olmuşsa ordubozan.
Aklından asla çıkarma fazla uzakta değildir ilahî cezan

Mini bir tashih
Libya'daki seçimlerde Mahmud Cibril liderliğindeki Ulusal Güçler İttifakı Partisi oyların çoğunu aldı.
Düzeltme.
Libya'daki seçimlerde Mahmud Cibril liderliğindeki Ulusal (görünümlü uluslararası) Güçler İttifakı Partisi oyların çoğunu aldı.