Piyasalarda dolaşan bir yalan var; Batı dünyası/Hıristiyan alemi İslam'dan habersizdir.
İslam'ın evrensel mesajı bu insanlara ulaşmamıştır. Ulaşmadığı için de Müslüman olmaları şart değildir.
Bir yandan bu yalanı meccanen taşıyanlar diğer yandan da içinde Katolik dünyasının ruhani lider Papa cenaplarının da bulunduğu yığınla papaz aslında birer "gizli Müslüman" olduğunu yayıyorlar.
Kurtuluş için Hıristiyan olmayı bile yeterli bulmayıp, ille de Katolik olmayı şart koşan diyen Papa, meğer gizli Müslüman.
Tabi bu arada "gizli Hıristiyanlar" da var demek.
İletişim çağını yaşadığımız bir dönemde İslam'dan 7 asır önce gelmiş bir dini ve o dinin öğretilerini hiçbir tartışmaya müsaade etmeyecek boyutta bilenler o dinden 7 asır bu zamana daha yakın olan bir dinden, o dinin peygamberinden ve öğretilerinden habersiz oluyorlar.
Peh, peh, peh,
Beri gelsin ebleh.
Affınıza sığınarak yazayım, ABD'den 12 saat uzakta yaşayan benim gibi 65 milyon insan, Monicha'nın eteğinde bay zampara Clinton'a ait "şeyin" kaç gram olduğunu biliyor, ama Batı dünyası İslam'dan, onun evrensel mesajından habersiz. Hem de 14 asırdır.
Vak vak, vak,
İnanan ahmak.
Birilerinin papaz aşkı bu iddialarla masum gösterilmeye çalışıldı ülkemizde.
Fakat ne ilginç, bilmedikleri şeyi onlara öğretmek yerine meğer Müslümanları şikayet için gidilmiş yanlarına:
"İslam yanlış anlaşılan bir din olmuştur ve bunda en çok suçlanacak Müslümanlardır". (Malum mektuptan)
Şu ifadelere bir bakar mısınız?:
"...Hocaefendi bu değerlendirmeden yola çıkarak şu endişesini de dile getirir. " Mahşerde Rabbim onlara (kitap ehline) sorduğunda; "Neden Hz Muhammed'i kabul etmediniz? Neden o güneşe kapalı kaldınız? ....dediğinde, ya onlar da şöyle derse; "Rabbimiz; Yer yüzünde Müslüman olduğunu söyleyen insanlar vardı, Ama o insanlar bize Hz Muhammed'e ait güzellik ve özellikleri layık olduğu şekilde yansıtmadılar. Biz o güneşi görseydik ona koşacaktık, ama o güneşi birileri bize mum gibi gösterdi ve onların şahsında o güneşi mum sandık ve koşmadık derse," der Hocaefendi ve hüzünlü ve kederli bir ses tonuyla şöyle iç yakan şu sözleri ilave eder: "O gün bizim halimiz nasıl olacak" (Mehmet Emin Erdoğan, Yeni Ufuk)
En az bunun kadar bir başka yalan daha var. O da top yekun Batı dünyasında 11 Eylül sonrası İslam'a karşı uyanan merak. İkincisi birincisinin tamamlayıcısı.
Aklıma gelmişken,
Medrese tahsili sonrası 16 yaşında orta bire başladım.
Birinci sınıfta sıra arkadaşım ben ilkokuldan mezun olduğum sene doğmuştu.
O yıl ilk dönem takdirname aldım. İkinci dönem siyasi olaylara karıştığım için okul idaresi babama bir tekdirname/ikaz mektubu yollamıştı.
Bir hafta sonu köye vardım.
Babamın elinde iki kağıt.
Birincisi ilk gelen takdirname diğer sonradan gelen tekdirname.
Ses menziline girince bana söylediği şu söz hiç aklımdan çıkmaz:
-Oğlum şu sonradan gelen var ya, birincisine b... yedirdi.
Şimdilerde bu moda.
Hemen her fırsatta bir kaşık suda boğmaya çalıştıkları İslam'ın ne olduğuna merak sarmış Batı dünyası.
Neden sonra?
İslam'ın ve Müslümanların zerre bir dahli olmadığı 11 Eylül saldırısından sonra.
Aslında bu manevra, bu saldırının İslam'a maledilme gayretlerinin bir sonucu.
Siz her ne kadar yok derseniz deyin, bu sizin işiniz. Size bu denli büyük bir saldırıyı yaptıran inancı biz merak ettik ve araştırmaya karar verdik.
İşte söylenmek istenen bu.
Sondan bir önceki sayısında Aksiyon 11 Eylül sonrası Batı'da Kur'an satışında patlama olduğunu yazdı.
Oysa 11 Eylül'den çok önce bu ülkede İncil satışında patlamalar oldu, ama o "diyalogun" ürünüydü ve normaldi.
Kur'an satışı ise malum saldırının ürünü.
Bundan böyle İslam'ı "tebliğ" şeklinde anlatmayacağız.
Bombalama şeklinde olacak İslam'ın insanlığa ulaştırılması.
Bir ülkeye İslamî hakikatleri mi götürmeyi düşünüyorsunuz?
Öyle Horasan erenleri göndermek yok artık.
Yollayacaksınız oraya iki terörist, bombalayacaklar önemli bir iki yeri.
Ve ve ve,
Yesin beynini güze,
İnsan değil sanki düve.
Oranın insanı hemen merak salacak dine, ve toptan Müslüman olacaklar.
Buna benzer bir haber de
Basınımızın yüz akı,
Her sene isim değiştirmek en büyük merakı,
Bir gazetede de çıkmıştı.
Ünlü Fransız papa bilmem kim 11 Eylül saldırısı sonrası gitmiş kitapçıdan bir Kur'an- i Kerim satın almış.
Niye? Diye sormuşlar papaz efendiye, şu cevabı vermiş.
Böylesi büyük bir saldırıyı inananına yaptıran bir dini merak ettim, araştırmaya karar verdim.
Şimdili koyverdim.
Haber bendeydi, kayboldu.
Gazetenin yeni adıyla sitesi olmadığı için internetten de çıkaramadım.
Evet bir dönem İslam'dan habersiz(!) batıya İslam'ı taşımak için her programına haham, papaz davet edenler, yeni bir masal icat etti;
Batı 11 Eylül sonrası İslam'a merak salmış
Amma da masalmış.
İslam'ın evrensel mesajı bu insanlara ulaşmamıştır. Ulaşmadığı için de Müslüman olmaları şart değildir.
Bir yandan bu yalanı meccanen taşıyanlar diğer yandan da içinde Katolik dünyasının ruhani lider Papa cenaplarının da bulunduğu yığınla papaz aslında birer "gizli Müslüman" olduğunu yayıyorlar.
Kurtuluş için Hıristiyan olmayı bile yeterli bulmayıp, ille de Katolik olmayı şart koşan diyen Papa, meğer gizli Müslüman.
Tabi bu arada "gizli Hıristiyanlar" da var demek.
İletişim çağını yaşadığımız bir dönemde İslam'dan 7 asır önce gelmiş bir dini ve o dinin öğretilerini hiçbir tartışmaya müsaade etmeyecek boyutta bilenler o dinden 7 asır bu zamana daha yakın olan bir dinden, o dinin peygamberinden ve öğretilerinden habersiz oluyorlar.
Peh, peh, peh,
Beri gelsin ebleh.
Affınıza sığınarak yazayım, ABD'den 12 saat uzakta yaşayan benim gibi 65 milyon insan, Monicha'nın eteğinde bay zampara Clinton'a ait "şeyin" kaç gram olduğunu biliyor, ama Batı dünyası İslam'dan, onun evrensel mesajından habersiz. Hem de 14 asırdır.
Vak vak, vak,
İnanan ahmak.
Birilerinin papaz aşkı bu iddialarla masum gösterilmeye çalışıldı ülkemizde.
Fakat ne ilginç, bilmedikleri şeyi onlara öğretmek yerine meğer Müslümanları şikayet için gidilmiş yanlarına:
"İslam yanlış anlaşılan bir din olmuştur ve bunda en çok suçlanacak Müslümanlardır". (Malum mektuptan)
Şu ifadelere bir bakar mısınız?:
"...Hocaefendi bu değerlendirmeden yola çıkarak şu endişesini de dile getirir. " Mahşerde Rabbim onlara (kitap ehline) sorduğunda; "Neden Hz Muhammed'i kabul etmediniz? Neden o güneşe kapalı kaldınız? ....dediğinde, ya onlar da şöyle derse; "Rabbimiz; Yer yüzünde Müslüman olduğunu söyleyen insanlar vardı, Ama o insanlar bize Hz Muhammed'e ait güzellik ve özellikleri layık olduğu şekilde yansıtmadılar. Biz o güneşi görseydik ona koşacaktık, ama o güneşi birileri bize mum gibi gösterdi ve onların şahsında o güneşi mum sandık ve koşmadık derse," der Hocaefendi ve hüzünlü ve kederli bir ses tonuyla şöyle iç yakan şu sözleri ilave eder: "O gün bizim halimiz nasıl olacak" (Mehmet Emin Erdoğan, Yeni Ufuk)
En az bunun kadar bir başka yalan daha var. O da top yekun Batı dünyasında 11 Eylül sonrası İslam'a karşı uyanan merak. İkincisi birincisinin tamamlayıcısı.
Aklıma gelmişken,
Medrese tahsili sonrası 16 yaşında orta bire başladım.
Birinci sınıfta sıra arkadaşım ben ilkokuldan mezun olduğum sene doğmuştu.
O yıl ilk dönem takdirname aldım. İkinci dönem siyasi olaylara karıştığım için okul idaresi babama bir tekdirname/ikaz mektubu yollamıştı.
Bir hafta sonu köye vardım.
Babamın elinde iki kağıt.
Birincisi ilk gelen takdirname diğer sonradan gelen tekdirname.
Ses menziline girince bana söylediği şu söz hiç aklımdan çıkmaz:
-Oğlum şu sonradan gelen var ya, birincisine b... yedirdi.
Şimdilerde bu moda.
Hemen her fırsatta bir kaşık suda boğmaya çalıştıkları İslam'ın ne olduğuna merak sarmış Batı dünyası.
Neden sonra?
İslam'ın ve Müslümanların zerre bir dahli olmadığı 11 Eylül saldırısından sonra.
Aslında bu manevra, bu saldırının İslam'a maledilme gayretlerinin bir sonucu.
Siz her ne kadar yok derseniz deyin, bu sizin işiniz. Size bu denli büyük bir saldırıyı yaptıran inancı biz merak ettik ve araştırmaya karar verdik.
İşte söylenmek istenen bu.
Sondan bir önceki sayısında Aksiyon 11 Eylül sonrası Batı'da Kur'an satışında patlama olduğunu yazdı.
Oysa 11 Eylül'den çok önce bu ülkede İncil satışında patlamalar oldu, ama o "diyalogun" ürünüydü ve normaldi.
Kur'an satışı ise malum saldırının ürünü.
Bundan böyle İslam'ı "tebliğ" şeklinde anlatmayacağız.
Bombalama şeklinde olacak İslam'ın insanlığa ulaştırılması.
Bir ülkeye İslamî hakikatleri mi götürmeyi düşünüyorsunuz?
Öyle Horasan erenleri göndermek yok artık.
Yollayacaksınız oraya iki terörist, bombalayacaklar önemli bir iki yeri.
Ve ve ve,
Yesin beynini güze,
İnsan değil sanki düve.
Oranın insanı hemen merak salacak dine, ve toptan Müslüman olacaklar.
Buna benzer bir haber de
Basınımızın yüz akı,
Her sene isim değiştirmek en büyük merakı,
Bir gazetede de çıkmıştı.
Ünlü Fransız papa bilmem kim 11 Eylül saldırısı sonrası gitmiş kitapçıdan bir Kur'an- i Kerim satın almış.
Niye? Diye sormuşlar papaz efendiye, şu cevabı vermiş.
Böylesi büyük bir saldırıyı inananına yaptıran bir dini merak ettim, araştırmaya karar verdim.
Şimdili koyverdim.
Haber bendeydi, kayboldu.
Gazetenin yeni adıyla sitesi olmadığı için internetten de çıkaramadım.
Evet bir dönem İslam'dan habersiz(!) batıya İslam'ı taşımak için her programına haham, papaz davet edenler, yeni bir masal icat etti;
Batı 11 Eylül sonrası İslam'a merak salmış
Amma da masalmış.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024