İktidarda bulundukları 3,5 yıllık dönemde millet yararına ciddi bir icraatı olmayan hükümet ortakları ile meclis aritmetiğinin diğer üye partilerinin tamamı yüzde 10'luk seçim barajının altında gözüküyor.
İnternet ortamında yapılan kamuoyu yoklamalarında yüzde "0" da dahil, yüzde 0 ile yüzde 4 arasında değişen oranlarda oy alacağı tespit edilen tüm eskiler ve bu eskilerden oluşturulan eski-yeniler tekrar meclis koltuklarına oturabilmek için yeni senaryolar peşindeler...
Özellikle son olarak çıkarttıkları AB yasaları ile ciddi oy kaybına uğruyan siyasilerimiz ellerindeki yüzde 1-2 oranındaki oylarını birleştirerek barajı aşmaya uğraşıyor.
Tamamı AB'ci ve IMF'ci olan biri diğerinin aynı bu partiler, kendi kadroları ve isimleriyle ama bir kaç parti ittifakla seçime gitmeyi, aldıkları oy oranına göre meclisde sandalye kapmayı hesaplıyor...
Bir diğer ittifak projesi ise Derviş'in etrafında toplanarak, çok geniş tabanlı, hemen hemen tüm AB'ci ve IMF'ci partileri içinde barındıran bir birliktelik.
Millet iradesiyle değil, Dünya Bankası'ndan ekonominin başına getirilen Kemal Derviş'e umut bağlayanlar pek fazla...
Birleşerek oy çoğaltma arayışının yanında yüzde 10'luk barajı aşağıya çekme, hatta kaldırma çabaları da devam ediyor.
Milletten umduğunu bulamayan siyasiler onun iradesini bir nebzede olsa ortadan kaldırarak, tekrar seçilme hevesinde.
Türkiye'de 3 aya yakın bir süre sonra seçim var. Mevcut partiler bu dönemde kendilerini meclise taşıyacak, seçmenle bütünleşmek, meydanlara inerek milletinden destek aramak yerine, masa başında oy toplayıp çıkararak iktidara talip oluyorlar.
Oysa geldikleri noktanın sebebini bu olduğunu henüz anlayabilmiş değiller.
ABD'nin güçlü lobilerinden, IMF'nin patronlarından destek arayışları onları artık yolun sonuna getirmiştir.
Her seçim döneminde millet meselelerinden, değerlerinden uzak; projesiz yalnız dış desteklerle yola çıkılan bu macera mevcut siyasi partiler için artık bitmiştir.
Çünkü seçim döneminde tamamı birbirinin aynı görüşlerde siyasi partilerin karşısında farklı bir parti göze çarpıyor. Bağımsız Türkiye Partisi.
Bu parti yeni kurulmuş olmasına rağmen milletle o kadar kaynaşmış ki, diğerlerinin aşağıya çekmeye, kaldırmaya uğraştığı yüzde 10'luk barajın yüzde 20'ye yükseltilmesini dahi talep etmektedir.
Bağımsız Türkiye Partisi, AB'ci ve IMF'ci partilerin içinde yalnız bu konuda değil, her sahadaki farklı daha doğrusu milli projelerle karşımıza çıkmaktadır.
Laf ebeliği yapmadan, milli ve manevi değerlere kaybettiği değeri vererek Bağımsız bir Türkiye'nin nasıl olacağını projelerle izah eden bu yeni siyasi oluşum, anketlere göre oy oranını her geçen gün arttırarak, hedefine ilerliyor.
İnternet ortamında 8816 kişinin tercihi şöyledir:
BTP 35.4
DSP 3.09
ANAP 4.41
MHP 3.39
AKP 10.01
Scala Haber ajansı da benzer kamuoyu yoklamalarını devamlı yapmaktadır. Bu kuruluşun son anketinin neticesinde,
BTP 40.86
AKP 9.04
DSP 3.06
ANAP 4.40
MHP 3.30 'oranında oya sahiptir. Yukarıdaki iki anket sadece birer örnektir.
Şu ana kadar ulaştığımız anket bilgilerine göre BTP'ye halkın teveccühü yüzde 40 oranlarındadır.
Bu da vatandaşın BTP'ye şimdiden karar verdiğini gösteriyor...
İnternet ortamında yapılan kamuoyu yoklamalarında yüzde "0" da dahil, yüzde 0 ile yüzde 4 arasında değişen oranlarda oy alacağı tespit edilen tüm eskiler ve bu eskilerden oluşturulan eski-yeniler tekrar meclis koltuklarına oturabilmek için yeni senaryolar peşindeler...
Özellikle son olarak çıkarttıkları AB yasaları ile ciddi oy kaybına uğruyan siyasilerimiz ellerindeki yüzde 1-2 oranındaki oylarını birleştirerek barajı aşmaya uğraşıyor.
Tamamı AB'ci ve IMF'ci olan biri diğerinin aynı bu partiler, kendi kadroları ve isimleriyle ama bir kaç parti ittifakla seçime gitmeyi, aldıkları oy oranına göre meclisde sandalye kapmayı hesaplıyor...
Bir diğer ittifak projesi ise Derviş'in etrafında toplanarak, çok geniş tabanlı, hemen hemen tüm AB'ci ve IMF'ci partileri içinde barındıran bir birliktelik.
Millet iradesiyle değil, Dünya Bankası'ndan ekonominin başına getirilen Kemal Derviş'e umut bağlayanlar pek fazla...
Birleşerek oy çoğaltma arayışının yanında yüzde 10'luk barajı aşağıya çekme, hatta kaldırma çabaları da devam ediyor.
Milletten umduğunu bulamayan siyasiler onun iradesini bir nebzede olsa ortadan kaldırarak, tekrar seçilme hevesinde.
Türkiye'de 3 aya yakın bir süre sonra seçim var. Mevcut partiler bu dönemde kendilerini meclise taşıyacak, seçmenle bütünleşmek, meydanlara inerek milletinden destek aramak yerine, masa başında oy toplayıp çıkararak iktidara talip oluyorlar.
Oysa geldikleri noktanın sebebini bu olduğunu henüz anlayabilmiş değiller.
ABD'nin güçlü lobilerinden, IMF'nin patronlarından destek arayışları onları artık yolun sonuna getirmiştir.
Her seçim döneminde millet meselelerinden, değerlerinden uzak; projesiz yalnız dış desteklerle yola çıkılan bu macera mevcut siyasi partiler için artık bitmiştir.
Çünkü seçim döneminde tamamı birbirinin aynı görüşlerde siyasi partilerin karşısında farklı bir parti göze çarpıyor. Bağımsız Türkiye Partisi.
Bu parti yeni kurulmuş olmasına rağmen milletle o kadar kaynaşmış ki, diğerlerinin aşağıya çekmeye, kaldırmaya uğraştığı yüzde 10'luk barajın yüzde 20'ye yükseltilmesini dahi talep etmektedir.
Bağımsız Türkiye Partisi, AB'ci ve IMF'ci partilerin içinde yalnız bu konuda değil, her sahadaki farklı daha doğrusu milli projelerle karşımıza çıkmaktadır.
Laf ebeliği yapmadan, milli ve manevi değerlere kaybettiği değeri vererek Bağımsız bir Türkiye'nin nasıl olacağını projelerle izah eden bu yeni siyasi oluşum, anketlere göre oy oranını her geçen gün arttırarak, hedefine ilerliyor.
İnternet ortamında 8816 kişinin tercihi şöyledir:
BTP 35.4
DSP 3.09
ANAP 4.41
MHP 3.39
AKP 10.01
Scala Haber ajansı da benzer kamuoyu yoklamalarını devamlı yapmaktadır. Bu kuruluşun son anketinin neticesinde,
BTP 40.86
AKP 9.04
DSP 3.06
ANAP 4.40
MHP 3.30 'oranında oya sahiptir. Yukarıdaki iki anket sadece birer örnektir.
Şu ana kadar ulaştığımız anket bilgilerine göre BTP'ye halkın teveccühü yüzde 40 oranlarındadır.
Bu da vatandaşın BTP'ye şimdiden karar verdiğini gösteriyor...
Abdulkadir Baş / diğer yazıları
- Gerçekleri görebilmek / 05.11.2002
- Ezilen halklar Türk'ün adaletini bekliyor / 03.11.2002
- Türkiye'nin gerçek dostu var mı? / 02.11.2002
- AB, Türkiye'nin kurtuluşu değil, sonudur / 01.11.2002
- Çeçen eyleminin ardından / 31.10.2002
- Milli kaynakları hayata geçirecek irade, milletin iradesidir / 29.10.2002
- Türk'e Türk'te başka dost yoktur / 28.10.2002
- Basının esas görevi / 27.10.2002
- İnsan hakları meselesi / 26.10.2002
- Milletçe aradığımızı bulduk / 24.10.2002
- Ezilen halklar Türk'ün adaletini bekliyor / 03.11.2002
- Türkiye'nin gerçek dostu var mı? / 02.11.2002
- AB, Türkiye'nin kurtuluşu değil, sonudur / 01.11.2002
- Çeçen eyleminin ardından / 31.10.2002
- Milli kaynakları hayata geçirecek irade, milletin iradesidir / 29.10.2002
- Türk'e Türk'te başka dost yoktur / 28.10.2002
- Basının esas görevi / 27.10.2002
- İnsan hakları meselesi / 26.10.2002
- Milletçe aradığımızı bulduk / 24.10.2002