Vatandaşın yeni umudu

Bugün Türkiye de cari açık 40 milyar dolara baliğ olmuştur. Dış ticaret açığı 60 milyar dolar; iç ve dış borç toplamı 470 milyar dolara dayanmıştır. Bu ekonomi yöntemi ile daha farklı bir tablo beklemek hayaldir. Çünkü  hazinenin topladıkları  sadece borçları faizlerine aktarılmaktadır. Mevcut sistemde  devletin  gelir kaynakları , vergiler, kayıt dışı ekonomİ  ve kamu kurumlarının satılmasından gelen kar olarak özetlenebilir.   Borç yükünü çevirebilmek için küresel sermaye sahiplerinden devamlı borç alınmaktadır. IMF talimatları ile idare edilen Türk piyasalarında  toplanan vergilerin tamamı ve dışarıdan alınan borç krediler sadece IMF'ye olan borçların FAİZLERİNİ ödemeye yetiyor. Yani, borç alarak borcu kapatma mantığında bir ekonomi politikamız var. Sokaktaki insana uzatılan mikrofona sadece "açız" demesinin nedeni, devletin tüm gelir kalemlerini faize aktarmasından kaynaklanıyor. Millete dağıtacak para elde kalmadığı gibi, mevcut harcamalarda da devamlı kısıtlamalara gidiliyor. Bu kısıtlamalar, sağlık, ilaç, eğitim gibi önemli konuları da kapsıyor.    Milletimiz "patlama yapacak" dediği Bağımsız Türkiye Partisi'nde işte bu çarpık ekonomiye çözüm görüyor. Bu sebeple onu takibe almış, sahiplenmiş.BTP nin çantasında şunlar var:1- Borç almamak,2- Emisyonu genişleterek senyoraj hakkını kullanmak,3- Yer altı kaynaklarını devreye koymak4- Millet -devlet ortaklığı ile madenleri işletmek,5- Emeği  ve üretimi devreye koyarak  , sürekli büyümeyi temin etmek,6- Tüketimi tetiklemek ki Prof. Dr. Haydar Baş beyin "milli ekonomi modeli" tüketim eksenli tek iktisat tezidir. 7- Tüketimi tetiklemek demek, ihtiyaç karşısında üretimin olması demektir. Böyle bir sistemde gelir dağılımının adil olması sağlanacakİstihdam artacak,Sürekli büyüme gerçekleştirilecektir.Değil Türkiye'nin dünya iktisatının yeni tanıştığı bu "tüketim eksenli" tez, görünen o ki, Türkiye'de  vatandaşın yeni umudu?