Vatikan: "Kur'an diyaloga karşı" dedi..!

Yıllardır yaşanan "Dinler arası diyalog" tiyatro süreci "ılımlı İslam" adı altında devletler ve milletlerarası hüviyete büründükten bu yana, işin başını çeken Vatikan, içimizdeki diyalogculara göre daha dürüst davranmaya başladı. Geçtiğimiz günlerde sözüm ona 138 Müslüman akademisyen ve âlim (!), Vatikan'a, Papa 16. Benediktus'a hitaben yolladıkları mektupta, iki din arasında barışçıl bir ilişki tesis edilmesi çağrısında bulunarak "Dünyanın geleceği, Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasındaki barışa bağlıdır" ifadelerine yer vermişlerdi.Vatikan'a gönderilen bu mektuba cevap beklenirken, Papalık Dinlerarası Diyalog Kurulu Başkanı Kardinal Jean-Louis Tauran yaptığı açıklamada; "Müslümanlar, Kur'an'ı Allah kelamı olarak gördükleri için Kur'an'ı derinlemesine tartışmayı kabul etmiyorlar. Bu yaklaşımla inancın içeriğini tartışmak zor" (Yeni Çağ) ifadelerine yer verdi. Kardinalin yaptığı açıklamayı yerinde ve dürüst olarak görmek lazımdır. Çünkü bu ifade  doğru bir ifadedir. Evet "Gerçek Müslümanlar; "Kur'an'ı Allah kelamı olarak görürler ve Kur'an'ı derinlemesine tartışmayı kabul etmezler"Müslüman'ın inancında "Kur'an ve Sünnet tartışılmaz, ancak anlaşılmaya çalışılır." Hıristiyan batı kendi dinleri ile İslam dininin asla din konusunda birlikte olamayacağını, Kur'andaki ayetleri, peygamber ve sahabe uygulamalarını çok iyi bildikleri için asla "dinler arası diyalog" yapılamayacağını, onlarla dost olunamayacağını çok iyi bilmektedirler. İşte Kur'anın bu konudaki kesin hükmü; "Ey inananlar! Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez"(Maide/51)Papaya mektup göndererek sahte barış tiyatroları sergilemeye çalışarak; "Dünyanın geleceği, Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasındaki barışa bağlıdır" ifadesine yer veren sözüm ona Müslüman akademisyen ve alimler (!) den çok, "Müslümanlar, Kur'an'ı Allah kelamı olarak gördükleri için Kur'an'ı derinlemesine tartışmayı kabul etmiyorlar. Bu yaklaşımla inancın içeriğini tartışmak zor" diyerek Kur'anın özünde kabul edilmeyen Yahudi ve Hıristiyanlarla dostluğun, diyalogun olmayacağını anlatmaya çalışan Vatikan, Kur'an hakkında doğru bir davranış sergilemiştir. Vatikan, dinler arasında diyalogun olamayacağını bildiği halde bir müddet dinler arası diyalogun olacağını savunur görünmek suretiyle iki yüzlü davranarak "şartlara uydurulmuş misyonerlik" yapmıştır. Asırlara sığacak şeytanca bir plan olan "deccal fitnesini" icra etmek için, Müslümanları kendi dinlerinden inançlarından soğutmak, dinlerini tartışmaya açmak ve bu anlayışı İslam dinine hakim kılmak, ılımlı İslam adı altında Müslümanları gerçek İslam'dan uzaklaştırarak (BOP)Büyük Ortadoğu  Projesini gerçekleştirmek için böyle bir davranış sergilemişlerdir. Daha açık bir ifade ile Vatikanın ortaya koyduğu plan dini olmaktan çok, siyasi amaç içermekteydi. Amaç; vatanın bölünmez bütünlüğünü, dini bütünlüğümüzü bozarak parçalamaktır..!Maalesef içimizdeki aymazlar sayesinde de bu konuda istedikleri başarıyı elde etmişlerdir.Şimdi aklımızı başımıza alıp Kur'anla diyalogun bir kefeye konamayacağını anlayıp, önceki diyalog saçmalığı ve yanlışlığından dolayı Müslümanlar arasına sokulmak istenen fitneyi ortadan kaldırmak için hayırlı çalışlar ortaya koyulma zamanı gelmiş geçmektedir. Yazımızı bitirirken  Prof. Dr. Haydar Baş'ın; "Dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzdür, milli bütünlüğümüz dini bütünlüğümüzdür" sözünü hatırlatalım.Anlayana..!